CHP İstanbul Milletveki Sezgin Tanrıkulu, bakanların Avrupa'da yapmak istediği toplantıların engellenmesiyle ilgili, "Her siyasi temsilcinin, oy kullanacak bütün yurttaşlarımıza ulaşmasını, onlara siyasi tercihlerini özgür bir ifade biçiminde anlatmasından yanayız. Bunu ilk günden beri ifade eden biziz. Biz Erdoğan'ın da ifade özgürlüğünü savunuyoruz" dedi. Siirt'e gelen Sezgin Tanrıkulu, beraberindeki Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ile birlikte CHP İl Başkanlığını ziyaret etti. Tanrıkulu, partilerle bir araya gelerek 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması çalışmalarına katıldı. Parti binasında konuşan Tanrıkulu, olağanüstü koşullarında referanduma gidildiğine dikkat çekerek, referanduma gidilmesinin partilerinin tercihi olmadığını söyledi. OHAL'in ilan edilmesi ile demokrasinin askıya alındığını söyleyen Tanrıkulu, şöyle konuştu: "Türkiye 15 Temmuz'da kanlı bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Başta partimiz CHP olmak üzere ve tüm halkın ve partilerin karşı çıkması ile atlattık. O derbe girişiminden sonra yapmamız gereken bozulan demokrasimizi, özgürlüklerimizi onarmak olmalıydı, normalleşme olmalıyd. Ama, ne yaptı hükümet 21 Temmuz'da OHAL'i ilan edip, özgürlüklerimizi askıya aldı. Yüzlerce, on binlerce mağdur yarattı. Bu ortam içerisinde de referandum gündeme geldi. Anayasalar bütün dünyada ve Türkiye'de bir siyasi partinin siyasi gündemine göre veya bir siyasetçinin kendi ikbal arayışına göre yapılmazlar. Yani bir siyasi partinin kendi gündemine göre anayasa yapılmaz. Anayasalar, düşüce özgürlüğünün, toplanma özgürlüğünün açık olduğu zamanlarda yapılır ki kamuoyu buna katkı sunsun."
'SANDIĞA GİTMEMEK EVET ANLAMINA GELİR'
Tanrıkulu, halk oylamasında sandığı gitmemenin, 'Evet' oyu anlamına geldiğini de belirterek, "Değerli arkadaşlar, sandığa gitmemek 'Evet' anlamına gelir. Bakın çağrılar yapılıyor neden biz sandığa gidelim Başkanlık olsa ne olacak Bu rejim olsa ne olacak bize ne faydası var Bazı yurttaşlarımız 'Bana ne' diyor. Eğer bir arada, beraber yaşamak istiyorsak, barış içerisinde beraber yaşamak istiyorsak, biz burada bu getirilmek istenen rejim için bana ne diyemeyiz. O nedenle mutlaka sandığa gidip tercihimizi ortaya koymak zorundayız. Herkesin bu sorumluluk içerisinde olması lazımdır" diye konuştu.
Halk oylaması sürecinde baskıların yaşandığını öne süren CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bölgede ise bu baskıların daha fazla yaşandığını söyledi.
Tanrıkulu, Avrupa'nın bazı ülkelerinde bakanların halk oylamasıyla ilgili yapmak istediği toplantıların engellenmesine de değinerek, şunları söyledi:
"Her siyasi temsilcisinin, halk oylamasında veya seçimlerde fark etmez, oy kullanacak bütün yurttaşlarımıza ulaşmasını, onlara siyasi tercihlerini özgür bir ifade biçiminde anlatmasından yanayız. Bunu ilk günden beri ifade eden biziz. Biz Erdoğan'ın da, Bekir Bozdağın'ın da, Adalet Kalkınma Partisi'nin de, Türkiye'nin her yerinde ve dünyanın her yerinde ifade özgürlüklerini ve siyaset yapma haklarını savunuyoruz. Kendilerine de şu çağrıda bulunuyoruz, siz de Türkiye'de yurttaşlarımızın ifade özgürlüklerine siyaset yapma özgürlüğüne sahip çıkın, özgür bırakın. Kim yaparsa yapsın Almanya veya başka bir şey ilk başta yanlış yapıyor diyen biziz. Bu yanlıştan Almanya'nın vazgeçmesi lazım. Buradan Almanya'ya sesleniyorum; Adalet ve Kalkınma Partisi'ni mağdur yapmayın, zaten ebedi ve ezeli mağdurlar sürekli mağdurlar bir de sizin mağdurunuz olmasın, onları mağdur yapmayın. Çünkü onlar orada mağdur olunca burada gelip bizleri eziyorlar."