HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın İstanbul'daki evine polis baskını düzenlendi. HDP'den yapılan açıklamada baskının hukuksuz olduğu belirtilerek, operasyonu yapanlar ve emrini verenler hakkında soruşturma açılması istendi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın İstanbul'daki evine polis baskını gerçekleştirildi. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından haklarındaki fezlekelerin savcılıklara ulaştığı bilgisi gelen isimlerden Yüksekdağ'ın evine yapılan polis baskını, İstanbul'da ESP'ye de yönelik yapılan operasyonla örtüştü. HDP'den yapılan açıklamada partilerine yönelik hukuksuzluklara her gün yenilerinin eklendiği belirtilerek, şunlar ifade edildi: "Yargıya her gün talimatla operasyon yaptıran Saray ve hükümeti, hukuksuzluğunu her alanda sürdürüyor. Bugün sabah saatlerinde Eş Genel Başkanımız ve Van Milletvekilimiz Figen Yüksekdağ'ın İstanbul'daki evi güvenlik güçleri tarafından hukuksuz bir şekilde basılmıştır. Bu adres Eş Genel Başkanımızın bildirilmiş ve kullandığı ikametgahı olmasına rağmen, polis hukuksuz bir şekilde bu baskını gerçekleştirmiştir. Bu hukuksuzluğu ve fütursuzluğu asla kabullenmiyoruz ve kınıyoruz. Türkiye'de iktidar artık hiçbir evrensel ve demokratik hukuk ilkesine bağlı davranmıyor. Geçerli tek hukuk 'Saray hukuku' olmuştur." Bu baskını yapan ve emrini verenler hakkında derhal soruşturma açılması gerektiği dile getirilen açıklamada, diğer muhalefet partilerine de uyarıda bulunularak, "Bu uygulamaların günü geldiğinde kendilerine de kullanılacağını bilmeliler" denildi. HDP'nin birçok ildeki üye ve yöneticileri ile STK yöneticilerine yönelik soruşturma, gözaltı ve tutuklamalara da değinilen açıklamada, Figen Yüksekdağ'ın eski genel başkanı olduğu Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin (ESP) merkezi ve yerel düzeydeki yöneticilerine bugün polis baskınları yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, "Saray, partimizi, yöneticilerimizi ve milletvekillerimizi, bileşenlerimizi hedef göstererek bizleri demokratik siyaset alanının dışına itmeye çalışıyor" ifadesi kullanıldı. Yargı mensupları ve bürokratlara evrensel ve demokratik hukuk kurallarının hatırlatıldığı açıklamada, "Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere uygun olmayan tüm davranışlarınızın hesabı, uluslararası ve ulusal yargı önünde sorulacaktır" denildi.