CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınlarla ilgili sözlerine vurgu yaparak " Evladını yitiren anne yarımdır" dedi. Yazılı bir açıklama yapan Arslan, İstanbul'da yaşanan terör saldırısını da kınadı. Arslanın açıklaması şöyle:
" Ülkemizi Batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine evinden çıkamaz, Doğusunda evine giremez hale getiren sürecin sorumlusu bellidir. Terörle mücadele yerine müzakere eden anlayış teröre taviz vermekle, teröristi muhatap almakla, hatta teröre yardım ve yataklık yapmakla başlayan süreç, devletin terörle mücadele birikimini yok saymıştır. Şehirlerin terör yuvası olmasına, hendeklerin kazılmasına, silah deposu haline gelmesine göz yummuş olan bugünkü iktidar ülkemizi çıkılması zor bir sürecin içine sokmuştur. Bu kadar sivilimizi, terörle canı pahasına mücadele veren askerimizi, polis ve korucumuzu böylesine açıkça hedef haline getirmiş,ülkemizi tam bir kargaşa ve kaosun içine sokmuştur. Ayrıca kabul edilemez bir istihbarat zaafiyeti ve ihmali nedeniyle, gün geçtikçe derinleşen siyasi bir krize dönüşmüştür. Devletin devlet olma vasfını, güvenlik görevini hiçe saymış iktidar,askeri kışlasına, polisi karakola hapsetmiş, valilere operasyon izni verdirmemiştir."
EVLADINI KAYBEDEN ANNE YARIMDIR
"Devam eden istihbarat ve iç güvenlik hataları, masum anneleri yarım bırakıyor, eş ve çocukları yaşama küstürüyor, babaları gözü yaşlı koyuyor, bırakın anaların ağlamasının durmasını, bütün ülke ağlamaya devam ediyor. Kadınlar hakkında olur olmadık sözler söyleyen, gündem değiştirme hevesinden vazgeçmeyen Cumhurbaşkanı bilsin ki, aslında evladı olmayan değil, evladını kaybeden kadın yarımdır. Kadınımızı bu kadar hafife almak Orta Çağ düşüncesidir. Bu kafayla ülkemiz bırakın çağdaş olmayı, Orta Doğu ülkesi konumuna gelecek, sonra da din ve Mezhep kavgasına sürüklenecektir. Türkiye’ye terör örgütü PKK ile bıraktığınız bu acılar sizin yüzünüze her sabah kadın feryadı olarak çarpacaktır. Bu süreç samimi olarak mücadelenin yapıldığı, PKK'nın temizlendiği terörle mücadelenin başarıya ulaştığı, siyasi hesapların yapılmadığı, analarımızın ve çocuklarımızın ağlamadığı, yine arka odalarda gizli pazarlıkların yürütülmediği bir konuma gelirse ve son bulur. Bu da siyasi iktidarın Meclis'i temel alacak bir ortak politikayla mümkündür."
Son Güncelleme: 07.06.2016 14:16