15 Temmuz sonrası kamu kurumlarındaki yeniden yapılanma ve devletin şekillenmesi sürecinde bir önemli adımı daha Cumhurbaşkanı açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını (TİB) kapatacaklarını açıkladı. Erdoğan FETÖ üyelerinin çöreklendiği bir yer olarak algıladığı ve istihbarat zafiyetine dikkat çekerken, çalışanlar içinse gerekenlerin yapılacağını bildirdi.
İşte Erdoğan'nın konuşmasından satır başları:
Her darbe girişimi kötüdür. Demokrasiye ve özgürlüklere teşebbüs kötüdür. 15 Temmuz doğrudan halka teşebbüs edilmesi nedeniyle çok daha kötüdür.
Saldırıya maruz kalan dört yer var: Bunlardan bir tanesi Özel Harekat Müdürlüğümüzdür, diğeri özel Harekat Müdürlüğü, TBMM ve Külliyemizdir... Bu iki kurumun özelliği doğrudan milletin oyları ile göreve gelmiş insanların mekanları olmasıdır.
Demokrasiler dünyada savunulan ve bu sistemler ile savunulan bir rejimdir. Batı ülkelerinin neredeyse tamamı demokrasi rejimi ile yönetilmektedir.
Size bir şeyi hatırlatmak istiyorum. 15 Temmuz nedeniyle ziyaretimize gelen hiçbir ülke yöneticisi yoktur. Paris'te saldırı olduğunda ziyaretleri izlediniz. Bazı ülkelerde isim vererek konuşacağım... Havalimanlarında Türkiye'ye gitmeyin mesajları yayınlamaktadır.
Ben darbe ile başa gelmiş biri değilim. Göreve geldiğim dönemlerde Türkiye'nin hangi seviyelerden nereye geldiğini biliyorsunuz. Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. En iyi sizler yaşadınız bu süreci... Türkiye'nin ekonomide en güvenilir ülke olduğunu sizler yaşadınız. Bize karşı yapılan darbe hareketinin arkasında Türkiye'nin yükselişini kabul edemeyen dış mihrakların işi olduğunu görebilirsiniz.
Bu darbe senaryosu dışarda yazılan bir darbe hareketedir. Şimdi biz bu süreçte dışardaki ve içerdeki darbe hareketinin ortak aktörleri bir şeyi hesap edemediler... O da şu... Bu milletin kendisini hesap edemediler. Bu milletin halkının tankların altına yatabileceğini akıl edemediler.
Yan binamızı bombaladıklarında burada 5 şehidimiz oldu. Bir bayan kardeşimizin başı kopmuş, çatıdan onu aldık. Şimdi soruyorum bu darbe hareketini yapanlar, bu insanlar bombaları yağdırırken hangi düşünce ile bunları yaptılar. Hangi yapı tanklarla halkın üzerine giderek uçaklardan bomba yağdırabilir. Bu ülke darbe girişimleri içerisinde en kara olanını yaşadı. 238 şehidimiz var... Hastanelerde tedavi gören gazilerimiz var.
Dün gece saat 12 gibi gazilerimizi telefonlar tek arıyorum. Bunlardan bir tanesi Sabri... 34 yaşında yazılım mühendisi. Ve bu arkadaşımız kardeşimiz sanki hiçbir şey olmamış gibi konuşuyor. Bana 'Reisim sen iyi misin' diye soruyor. Bu inanç oldukça bu ülke dimdik ayakta kalacaktır.
Bir Albay... 7 tane kurşun almış vücuduna... Hala bizi düşünüyor. "BU FETÖ'nün adamları hala içimizdedir, Lütfen kendinize dikkat edin" diyor...
Çekinmeden ürkmeden terörün üzerine gitmeliyiz. Eğer uluslararası camia bu teröre karşı ortak bir mutabakat ortaya koyamazsak. Bu döner dolaşır sizi de bulur.
Biz Almanya'ya 4 bin dosya verdik. Teröristlerle, derneklerle ilgili dosya verdik. Bunların hiçbiri bize dönmedi. Pazar günü Almanya'daki vatandaşlarımızın oluşturduğu insanlar bir miting düzenlediler. Ve benim buradan oraya video konferans ile bağlanmamı hazmedemediler.
Bu Batı teröre destek veriyor ve darbelerin yanıdna yer alıyor. Bunların canı bizim gibi yanmadı. Dost bildiklerimiz darbecilerin, teröristlerin yanında yer alıyor. İş adamımız Özdemir Sabancı'nın katili elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Yakaladılar, mahkemelere çıkardılar sonra saldılar.
Yürekli olmazsak dünyadaki diğer ülkelerin de canı yanar.
Darbe gecesi son ana kadar nereye gideceğimiz belli değildi. Ancak yürekli pilotum sayesinde İstanbul'a geldik. İndiğimizde de üzerimizde F16'lar uçuyordu.
Diğer terör örgütleri ile mücadelemizde olduğu gibi 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında da dostlarımızdan gerekli desteği alamadığımızı üzülerek görüyoruz. Bir gün bizi anlayacaklarını biliyoruz. Dileğimiz acılar yaşanmadan belirttiğimiz noktalara gelmesini diliyoruz.
Ülkemizin belirli bölgelerinde terör olayları yaşanıyor olabilir. Ama ülkemizin diğer kesiminde sosyal hayat devam ediyor.
Ülkemiz 15 Temmuz'da darbe girişimi yaşamış olabilir. Ama bu durum hayatın normal akışında devam ettiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Girişimin ardından ekonomik göstergeler normalleşmeye işaret ediyor. Dolar yeniden 3 TL'nin altına indi. Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerimiz bırakın eksilmeyi 125 milyar doların üzerine çıktı.
Milletimiz ne marketlere ne bankalara ne de döviz bürolarına hücum etmemiştir. Şimdi OHAL ilan ettiğimizde halkımız meydanlara koştu. Oturup meydanlarda ailece piknik yapıyorlar. Milletimiz darbecilerin üzerine hücum ederek gereğini yapmıştır.
Ekonomik sistemimizin işlemeye devam ettiğini görüyorsunuz. Türkiye ciddi hedefleri olan ve bu hedefleri gerçekleştirme potansiyeli yüksek olan bir ülkedir.Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli durdu mu? Havalimanlarının inşaatları bölünmüş yollarımı yapımı devam ediyor. Şimdi Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsünün ihalesi yapılacak. Bunlar bir kararlığın istikrarın eseridir.
14 yıldır bizimle birlikte yol yürüyen hiçbir uluslararası yatırımcı sürekli kazanmıştır. Bundan sonra da kazanacaktır. 15 Temmuz sonrası yaptığımız hiçbir toplantıda ekonomiyi gündemden düşürmektir.
İki şeyi gerçekleştirmek zorundayız. OHAL neye yaramıştır, yarayacaktır? İlk olarak devletin işleyişini hızlandırmak, ikinci olarak da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılandırmasını sağlamak zorundaydık. İşte bunları yapmazsak bu FETÖ'cüleri milletin parasıyla alınan mermileri ve silahları milletin üzerine doğrultmaya devam edeceklerdir. Bu adımları atmak zorundayız ki, bu ülke bu sorunları bir daha yaşamasın.
Kanun Hükmünde Kararnameler nedeniyle ekonomik reformların tıkanması söz konusu değildir. Atılan her adım anayasa ve yasalara uygun olarak gerçekleştirilmiş. Ekonominin işleyişini en küçük bir müdahale edilmemiştir. Edilmeyecektir. Ülkemizdeki OHAL uygulaması Avrupa Birliği prosedürlerine uygundur.
Biz OHAL ilan ettik. Dışarıdan hemen birileri, takdir ediyoruz, gelişmelerden endişeliyiz yorumlarına başlıyorlar... Tavsiye ediyorum Doğu Almanya ve Batı Almanya sürecinde kimler nasıl göz altına alınmış. Bu konuları Almanlar çok iyi bilirler...
Fransa ne yaptı, 3+3 +6 ay.. bir yıllık OHAL kararı aldı. Teröristler yüzünden 1 yıl OHAL kararı alınıyor. Bizim ülkemizde darbe oluyor 238 şehidim, 2 binden fazla yaralım var. Sen tüm bunun sebebi olan kişilere nasıl şefkatli davranırsın. Bu darbenin faillerine acırsak acınacak duruma geliriz. Bunu asla yapmayacağız. Milyonlarca insanın sokağa inmesinin nedenlerini ortadan kaldıracağız.
ABD'ye sesleniyorum. Bizlerden binlerce terörist istediniz. Biz sizden belge istemedik. Hapishanelerimizdeyse göndermişizdir. Biz milli güvenlik strateji belgemize girmiş zatı istiyoruz.
Bu adamların yılda 200 -300 milyon dolar okullar aracılığıyla geli sağlıyor. ABD parlamentosunda parayla besledikleri kişileri bildirdik. Bize verdikleri cevap paraları iade etmeye başladık. İngiltere Parlamentosunda bir tanesinin bunlardan ne kadar para aldığını medyada gördünüz. Bunun adı parayla siyaseti satın almaktır.
Göçmen krizinde dahi yaşadığımız gerilime rağmen Avrupa'yı sıkıntıya sokacak adımlar atmadık. Açık konuşuyorum Avrupayı biz koruduk. Mültecileri ülkemizde barındırarak Avrupa'yı biz koruduk. Avrupa Birliği hale sözlerini tutmadı. Biz STK'larımız ile birlikte mülteciler için yaptığımız harcamalar 20 milyar doların üzerine çıktı. Biz tüm sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz.
Biz bu insanları çadırlarda ilkel koşullarda barındırmaktansa, onlara vatandaşlık vermek için çalışma yapıyoruz. Bu insanlara öncelik verelim ve kendileri kazanmaya başlasınlar ve kendi yaşamlarını kendileri idame ettirsinler.
Rusya ile krizde Rusya'dan atılan kırıcı adımlara rağmen biz onlara hiçbir sınırlama koymadık. Yapmak zorunda kaldıklarımızı da çok sınırlı bir şekilde uyguladık. 9 Ağustos'ta da ilişkilerimizi yoluna koymak için ziyaretimizi yapacağız.
Yatırımcılara zarar verecek ve onları üzecek hiçbir gelişmeye ben şahsım başta olmak üzere asla müsade etmeyiz. Türkiye'de yetişmiş insan kaynağı sıkıntısı yoktur. 3 milyon kamu çalışanlarından açığa alınanların sayısı 62 bindir. Soruşturmalar neticesinde bu kişilerin bazıları görevlerine geri dönebileceklerdir. Şimdi diyecekler ki bazı kesimlerde oran çok yüksek... Mesela Adalet mekanizması... Biliniz ki yeni alımlar da yapılacak... Ve bu alanlar da hiç bir sıkıntımız yoktur.
Aynı durum emniyet teşkilatımız için de geçrlidir. Birçok emniyet mensubu açığa alınmasına karşın soruşturmalar ve görevler aksamadan devam etmektedir. İstihbarat ağlarına sızan bu kişiler darbenin istihbaratının da önüne geçmişlerdir.
Türkiye şu anda istihbarat ağını yeniden oluşturuyor. O yüzden devletin ve askeri yapının yeniden yapılanması diyorum.
Şimdi bu adımlara çok hızlı, acele diyenler olacaktır. Siyasiler olarak siz hazır değilseniz bu siizn sorununuz. Bu örgütün faaliyetlerine yönelik güçlü bir istihbarat mekanizması kurmak istiyoruz.
Mesala TİB'i kapatacağız. Bütün pisliklerin yuvalandığı yerlerden biri de burası. TİB kapatıp burada çalışanların gereğini yapacağız. TİB'i BTK'ya devredeceğiz; BTK gereken adımları atacaktır. İş dünyasında da FETÖ terör örgütünün bir kanser dokusu gibi yayılmasının önüne geçeceğiz.
Kamuda yatırımcılar olarak size engeller çıkaran varsa heme ilgili birimlere bildirin, anında kapıya koyacağız. Artık yatırımcıların önünde himmet ver, harç ever diyen bu tür işlerle uğraşmayacağız.
Bizim gündemimizde sadece darbe girişimi, sadece terör örgülterinin faaliyetlerine ilişkin gündemler yok. Bizim günemimizde Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Açılışını yapacağımız Avrasya Tünelimiz var. 1915 Çanakkale Köprüsü var. Mulaka hayata geçirmek istediğimiz Kanal İstanbul projesi var. Bizim gündemimiz de yatırımı, ihracatı artırma, yeni nesillere vizyon kazandırma, ülkemizi ileri taşıma arzusu var.
Benim sizden istirhamım var. Gelin savunma sanayisine girin. Şu an insansız hava aracı yapıyoruz. Uçaklar, füzeler üreteceğiz. Bunları başaracağız. Biz geçmişten aldığımız dersler ışığında geleceği inşa etme amacındayız.
Son Güncelleme: 03.08.2016 09:53