CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay’ın konuşması satır başlarıyla şöyle:
ERDOĞAN, HESABINI SORACAĞIZ: Hem sağlık hem ekonomik hem gelecek kaygısı devam ediyor. Hava tahmini yapar gibi aşı tahmini yapılması doğru değil. Güya Sağlık Bakanlığı’nın takvimi var. Ama çalışmıyor, çalışamıyor. Sağlık Bakanı kampanya çağrısı yaptı. Tamam hay hay, zaten aşı olmak istemeyen binde 2 - 3. Lakin ortada aşı yok. Hep göz ardı edilen destek personelimize başarılar diliyoruz. Öğretmenlerimiz henüz aşılanmadı nasıl olacak? Bakana sormak lazım, her şeye karışan Erdoğan, nasıl olacak bu iş. Öğretmenlerin aşılanmadan okulların açılması tartışılır. Vaka sayıları artıyor. Ana tedbir aşı. Fakat biz bir yandan normale dönme sürecini başlattık. İnsanlar perişan, ama bu normale dönmenin kapısını açacak olan aşıdır. Gerçek bir normal kapısını, aşıyı, ciddi bir takvimle devreye koymadan hayata geçirirseniz olmaz. Devletin işlerini gören bir yürütme var. Sayın Erdoğan, bunun hesabını soracağız. Sorunca da Erdoğan çatlıyor, patlıyor. Sakın ola AK Parti kongrelerini örnek alıp, kendinizi de hayat normale döndü sanıp riske atmayın. Çünkü Erdoğan’ın yaptığı katıldığı kötü örnektir. COVİD-19 ile mücadelede hiç dikkate almayacağımız, Recep Tayyip Erdoğan ve onun takımıdır. Herkesin maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyarak ayakta kalması lazım. Ayakta kalan olmadı. Ayakta kalan lebalep AK Parti kongrelerine katılanlar kaldı. Aşılandıklarını biliyoruz.
DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL ERDOĞAN’IN KAFASIDIR: Adalet Bakanı’mıza çok teşekkür ediyorum. Günaydın. Ben deyim 10, sen de 20 defa şöyle laf ettim: Tıkır tıkır demokrasi, şıkır şıkır ekonomi. Bana ait sözdür. Biz bu ucube sisteme karşı çıkarken üç şey yok olacak dedik. Demokrasi, kuvvetler ayrılığı, adalet yok olacak dedik. Bizim söylediklerimizin Adalet Bakanı tarafından tespiti, teyiti çok önemlidir. Adalet Bakanlığı sisteme sarı kart göstermiştir. Bu Adalet Bakanlığı tarafından gösterilmişse, bu anlamlıdır. Türkiye’yi üçüncü lige indiren Recep Tayyip Erdoğan’dır. Demokrasiye tahammülü olmayan Recep Tayyip Erdoğan… Türk demokrasinin önündeki en büyük engel Recep Tayyip Erdoğan’dır kafasıdır, kafasının içidir.
ERDOĞAN ÖZÜR DİLEYEREK İŞE BAŞLAYABİLİR: İnsan Hakları Eylem Planı ile Türkiye’nin gerçekleri perdelenmeye çalışılıyor. Sizin planınız orada kalsın. İşçilerin eylem yapması, öğrencilerin gösteri yapması önünde hangi yasal engel var da sen bize bu masalı okuyorsun? Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden özür dileyerek işe başlayabilir. Eylem Planı’nın yazıldığı 180 sayfaya yazık. Cumartesi Anneleri’nden, Somalılardan, Ayşe Buğra’dan Müjdat Gezen ile Metin Akpınar’dan özür dilemelidir. Trump için Rahip Brunson’u bırakırken, Osman Kavalı’yı niçin bırakmadığını topluma izah etmeli. Cezaevindeki gazeteci, siyasetçi, akademisyenlerin özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söylemeli Erdoğan. Erdoğan, Anayasa’ya gölge etmemeli. Yargıya talimat vermemeli. Toplumu bölmemeli ve devleti çürütmemeli. Bunlar olursa hiç kanun çıkarmadan, yeni bir anayasa yapmadan bile bu toplum biraz huzur bulur. İnsanlar biraz nefes alır.
REFORM YOK DEFORM VAR: Bugün şöyle bir laf etti: ‘Son iki yılda yaptığımız reformlar başlı başına destandır.’ AK Parti döneminde, Erdoğan döneminde Türkiye’de bir reform yok. Ne var? Deform var. Türkiye, deforme ediliyor. Enine boyuna deforme ediliyor. Kültürel, sosyal, ekonomik olarak deforme ediliyor. Erdoğan’ın destan yazdığı son iki yılda ne oldu derseniz; büyüme oranları 1.8’e indi, Türk lirası dolar karşısında değer kaybetti, enflasyon TÜİK’e göre yüzde 11.9’dan yüzde 15.6’ya çıktı, faizler yüzde 8’den yüzde 24’lere çıktı, işsiz sayımız 6 milyon 864 bin iken 11 milyon 195 bine çıktı, dış borç 1 trilyon 835 milyara çıktı, devletin ödediği faiz yüzde 42 arttı, vatandaşların bankalara borcu 838 milyara çıktı, açlık sınırı 2 bin 719 liraya çıktı. Erdoğan’ın destanı bu. Bu destansa aman aman, evden köyden uzak olsun. Bu reformsa kapıdan bacadan uzak olsun. Ne böyle reform ne böyle destan istiyoruz. Beyefendi milli tank anlatıyor, yerli uçak türküsü söylüyor, uzay şarkıları söylüyor, yeni anayasa fıkrası anlatıyor, İnsan Hakları Eylem Planı masalı anlatıyor. Millet ‘iş, aş, barış, soğuk, aşı’ diyor beyefendi ‘destan’ diyor.
“ÇUKUR KONUSUNDA HENDEKLERİ KAZDIRIRKEN VALİLERE VERDİĞİ TALİMATI HATIRLATIRIM”
Engin Altay, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gelecekte CHP diye parti olmayacak” demesinin sorulması üzerine “CHP’li belediyeler tıkır tıkır çalışıp, teker teker tamamladıkça, Erdoğan da fokur fokur kaynıyor. Aklını çöp, çukur, çamurla bozmuş. Çöp, çukur, çamur konusunda aynaya bakmasını tavsiye ederim. Çukur konusunda hendekleri kazdırırken valilere verdiği talimatı hatırlatırım. Erdoğan ya hazmedecek ya hazmedecek. İftira atarak belediyelerimizin şevk ve azmini kıramaz. Biz teşekküründen vazgeçtik. Gölge etme başka ihsan istemez. ‘CHP olmayacak’ sözünü şöyle bakarsak haklıdır: AK Parti’nin yarattığı karanlık Türkiye’de CHP olmayacak. CHP, Türkiye’nin aydınlık geleceği olacak. Köylü, esnaf, çiftçi, işçi, işsiz, memur, sanayici, CHP’ye gösterdiği teveccühü CHP’ye çamur atarak azaltamaz, aksine artırır. Erdoğan’ın hakaret etmeye devam etmesini talep ediyorum. Ağzına ne gelirse söylesin. Testinin içinde ne varsa o boşalır” diye yanıtladı.
“MİLLET İTTİFAKI’NI SARSMAYA ERDOĞAN’IN GÜCÜ YETMEZ”
Erdoğan’ın “İttifak tel tel dökülmeye başladı” ifadelerini kullanmasının sorulmasıyla Altay, “Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Millet İttifakı’nın toplum nezdindeki teveccüh belli ki Erdoğan’ı çıldırtmaya devam ediyor. Millet İttifakı’nı sarsmaya Erdoğan’ın gücü yetmez. Kimsenin Türkiye’nin geleceğinden kaygısı olmasın” yanıtı verdi.