Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amasya Çevre Yolu'nun açılışında yaptığı konuşmada Ayasofya Camii'nin ibadete açılmasına tepki gösteren ülkelere yönelik "Son günlerde çok fazla gürültü çıkartan ülkelerin gayeleri Ayasofya veya Doğu Akdeniz değil, bizatihi Türk milletinin ve Müslümanların bu coğrafyadaki varlığı olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin attığı adımlara karşı yüksek sesle itiraz edenlerin sahada herhangi bir varlık gösterememelerinin sebebi ülkemizin her alanda sahip olduğu gücü görmeleridir" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amasya Çevre Yolu'nun açılışında konuştu. Açılışa videokonferans yönetmiyle katılan Erdoğan uzunluğu 11,3 kilometre olan Amasya Çevre Yolu'nun şehirler arası geçiş mesafesini 2 kilometre kısalttığını ifade ederek "Dünya salgın hastalıkla boğuşurken biz sadece en yüksek standartta sağlık hizmetleri vermekle kalmadık, yaptığımız açılış ve temel atmalarla ülkemizi kalkındırmaya devam ettik" dedi.
"Maruz kaldığı her saldırının ardından Türkiye'nin tökezlemesini, diz çökmesini bekleyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğrattık" diyen Erdoğan bugün Türkiye'nin herkesin birlikte çalışmak istediği bir ülke haline geldiğini savundu.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Karada, denizde, havada, her yerde milletimizin, ülkemizin, dostlarımızın hakkını hukukunu savunduk. Irak'tan Suriye'ye Libya'dan Ege'ye kadar nerede ülkemize yönelik tehdit varsa, tereddüt etmeden gidip gücümüzü ve kararlılığımızı ortaya koyduk. Ekonomimize kurulan tuzakları bozarken, desteklerle milletimizin her kesiminin yanında olduğunu gösterdik. Milletimizin tüm fertlerine nefes aldıracak tedbirleri hayata geçirdik. Yaptığımız yollar ve köprülerle her noktaya ulaşan yük ve yolcu trenlerimizle ülkemizi ve dünyayı saran havayolu ağlarımızla limanlarımızla uydularımızla ve diğer tüm altyapı projelerimizle adım adım hedeflerimize yürüyoruz."
Erdoğan, Ayasofya Camii'nin ibadete açılmasına tepki gösteren ülkelere yönelik ise şu ifadeleri kullandı:
"Son günlerde çok fazla gürültü çıkartan ülkelerin gayelerinin Ayasofya veya Doğu Akdeniz değil, bizatihi Türk milletinin ve Müslümanların bu coğrafyadaki varlığı olduğunu biliyoruz. Bu gerçeği yavaş yavaş herkes görmektedir. Türkiye'nin bugün her alanda sergilediği onurlu ve sonuç alıcı duruşa öyle kolay gelinmedi. Ülkeniz ve milletiniz adına bağımsız ve haysiyetli bir politika ortaya koyabilmeniz için bunu sağlayacak siyasi, askeri diplomatik güce sahip olmanız gerekir. Siyasi istikrarsızlık içinde çırpanan bir ülke böyle yapamazdı. Bunun için milletimizin desteği ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hayata geçirdik. Ekonomik olarak dibe vurmuş bir ülke böyle yapamazdı. 18 yılda attığımız adımlarla hem altyapımızı hem de makro ekonomimizi sağlam temellere oturttuk. Bütün bunlar bir araya geldiğinde güçlü ve güçlü ve büyük Türkiye vizyonumuz, yavaş yavaş ete kemiğe bürünmeye, fiili neticelere dönüşmeye başladı.
Türkiye'nin attığı adımlara karşı yüksek sesle itiraz edenlerin sahada herhangi bir varlık gösterememelerinin sebebi ülkemizin her alanda sahip olduğu gücü görmeleridir. Elde ettiğimiz her kazanım için büyük bedeller ödedik ama bu millet tarihinin hiçbir döneminde bedel ödemekten çekinmemiştir. Bizim ödediğimiz bedelleri göze alıyorsanız buyrun çıkın meydana. Böyle bir niyetiniz yoksa bir an önce müzakere kanallarını açın.Bizim kimsenin hakkında, toprağında, doğal kaynağında gözümüz yoktur.