Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Büyük Filistin Mitingi’nde; “İsrail, tam 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. Şimdi İsrail, biz de seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Bunun hazırlığı içindeyiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail’i dünyaya tanıtacağız. Ama Batılı liderler bırakın buna tepki göstermeyi, İsrail’e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor. Ne kadar çocuk ölmesi lazım ki siz ateşkesi ilan edin?” dedi. Erdoğan, ayrıca; “Elbette böylesine ateş ve kan kokan bir iklimde, tasvip edilemeyecek kimi hadiseler yaşanmıştır. Ama bunların hiçbiri Filistin halkının çeşitli isimler altında sürdürdüğü direnişi itibarsız hale getirmek için yürütülen kampanyaların bahanesi olamaz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da; AKP İstanbul İl Başkanlığı’nın Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği Büyük Filistin Mitingine katıldı.
Mitingde; TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi’nin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri Ulusal Meclis Başkanı Sakr Gabbaş'ın ve Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da katıldı.
Erdoğan’ın sözleri, sık sık “Mehmetçik Gazze’ye”, “İşte ordu, işte komutan” sloganları ve tekbirlerle kesildi.
Erdoğan, şunları söyledi:
“NETANYAHU NASIL TERÖRİST İSE HAMAS DA TERÖRİSTMİŞ. YAZIKLAR OLSUN: Yarın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılının coşkusunu yaşarken, bugün Gazze için yüreklerimizin yangınını cümle aleme haykıracağız… Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız. Maalesef ülkemizin siyasileri içinde; Hamas’ı Netanyahu’ya bırakan talihsizler var. Netanyahu nasıl terörist ise Hamas da teröristmiş. Yazıklar olsun. Hamas nedir, kimdir, bundan bihaber olan bedhahlar, talihsizler var. Onlara ülkemde oy atanların da şu anda iyi düşünmesi lazım.
BİR ASIR ÖNCE BU MİLLET İÇİN, BU ÜLKE İÇİN ADANA NE İSE GAZZE DE OYDU: Birileri Gazze’yi çok uzakta bir yer gibi görüyor, bunu açıkça söylüyor. Halbuki bir asır önce bu millet için, bu ülke için Adana ne ise Gazze de oydu. Gazze de vatan topraklarının ayrılmaz sandığımız bir parçasıydı. Nereden nereye geldik?
SEN BİR İŞGALCİSİN, SEN BİR ÖRGÜTSÜN: ‘Hamas, terör örgütü değildir’ dedim ya, bundan İsrail çok rahatsız oldu. Zaten başka bir şey beklemiyorduk. Bunun söyleyeceğinizi biliyorduk. Bunu bildiğimiz için de açık ve net olarak ifade ettik. Galip olan sadece Allah’tır. Biz burada sadece Gazze’de yaşanan katliamı telin etmekle kalmıyoruz, onunla birlikte kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz. İsrailli yöneticilerin sözlerini kazıyın, altında ülkemizin sınırlarını da kapsayan ihanet çıkar. 1947’de Gazze, Filistin neydi, bugün ne? İsrail sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin, sen bir örgütsün. Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu. Ama Türkiye’nin sana borcu yok. Onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Senden af diliyorlar. Biz mazlumlardan yanayız.
YENİDEN BİR HİLAL-HAÇLI MÜCADELESİ Mİ ESTİRMEK İSTİYORSUNUZ?: Gavurun kılıcını çalanların hakikatleri ters yüz etmesine izin vermeyeceğiz. Dün Ukrayna-Rusya savaşında katledilen siviller için timsah gözyaşları dökenler, bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce seyrediyor. Ukrayna’da ölenler için gözyaşı döktünüz de Gazze’de ölen bu yavrular için, niçin sesiniz çıkmıyor? Ey Batı! Size sesleniyorum. Siz yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi, dimdik ayakta. Ve yine aynı şekilde, kararlılıkla Libya’da neysek, Karabağ’da neysek, Orta Doğu’da da oyuz. Bu tablo bile bize çok şey anlatıyor. Bu riyakarlığı, çifte standardı; PKK’nın, DEAŞ’ın, FETÖ’nün saldırılarında karşılaştığımız tablo ile defalarca yaşadık.
BUNDAN SONRA DA BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ ŞİARIYLA…: Bilhassa son 10 yıldır terörle mücadele adına ne yaptıysak, bunlara rağmen gerçekleştirdik. Bundan sonra da bir gece ansızın gelebiliriz şiarı ile kendi çizdiğimiz yolda ilerlemeyi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanınız olarak biz milletimizi seviyoruz. Tarihte nasıl destanlar yazdıysak, bu millet yeni destanlar yazmaya da hazırdır.
GAZZE’DEKİ KATLİAMIN DA EN BÜYÜK SORUMLUSU BATI’DIR: Gençler, bunlar dediğimizin kimler olduğunu biliyorsunuz. Amerika, Avrupa; iplerini onların tuttuğu tüm piyonlarıyla Batı’dan bahsediyorum… Gazze’deki katliamın da en büyük sorumlusu Batı’dır. Gazze’de yaşanan katliam topyekûn Batı’nın eseridir. Çocuk katillerine verdikleri tam desteği; demokrasi, adalet gibi kavramlarla gizlemeye çalışmaları da ayrı bir komedidir.
İSRAİL PİYONDUR: Herkes biliyor ki İsrail bölgede sadece günü geldiğinde feda edilecek bir piyondur. Bölgede oynanan oyunun asıl sahipleri, İsrail yönetiminin şımarıklıklarına kol kanat gerenlerdir. İsrail onlara rağmen adım atamaz. Batı araç kullanmayı, alet kullanmayı sever. Biz bunları iyi tanırız, iyi biliriz. Hiçbir oyunun sonsuza kadar sürmeyeceği gibi, Batı’nın bu sinsi taktiği de artık deşifre olmuştur. Ülkemiz aleyhinde çevrilen dolapları iyi biliyoruz.
İSRAİL, BİZ DE SENİ SAVAŞ SUÇLUSU OLARAK DÜNYAYA İLAN EDECEĞİZ. BUNUN HAZIRLIĞI İÇİNDEYİZ: Aynı hakikatlere Gazze’de şahit oluyoruz. Batı dünyası; çocuk, kadın, masum katliamını meşrulaştırmak için siyasetçisinden, medyasına seferber oldu. İsrail, tam 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. Şimdi İsrail, biz de seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Bunun hazırlığı içindeyiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail’i dünyaya tanıtacağız. Ama Batılı liderler bırakın buna tepki göstermeyi, İsrail’e ateşkes çağrısı dahi yapmıyor. Ne kadar çocuk ölmesi lazım ki siz ateşkesi ilan edin?
ŞU ANDA AYNI ZİHNİYET BUGÜN DE GAZZE’DE: Her ülkenin kendini savunma hakkı varmış. Tamam da adalet nerede? Gazze’de savunma değil açık ve alçak bir katliam yürütülmektedir. Gazze halkını topluca yok etme peşindeler. Bu gece Gazze’nin halini gördünüz değil mi? Karanlık, hastaneler karanlık, yiyecek bir şey yok. Anestezi kullanmadan, karanlıkta ameliyat yapıyorlar. Ey dünya! Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri haykırıyor, ama duymuyorsunuz. Sağır oldunuz, kör oldunuz. Hani ben Davos’ta demiştim ya, ‘Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz’ demiştim. Bunlar, öldürmeyi iyi bilenler… Dün birbirlerini gırtlaklıyor, Yahudileri gaz odalarında topluca yok ediyor, attıkları atom bombası ile içindeki insanlarla birlikte şehirleri haritadan siliyorlardı. Şu anda aynı zihniyet bugün de Gazze’de. Karabağ’da, Bosna’da, Irak’ta, Suriye’de bu zulümleri gördük… Vahşetin doğrudan veya dolaylı failidir bunlar.
BÖLGE ÜLKELERİNİN VE HALKLARININ TAMAMINI BİRLİĞİN RAHMETİNDE BULUŞMAYA, AYRILIĞIN AZABINDAN UZAK DURMAYA DAVET EDİYORUZ: Bu meseleyi insani ve İslami zeminin dışına çıkartmaya çalışanlara da bir çift sözümüz var. Kendi küçük siyasi oyunlarını, köhnemiş tarihi hesaplarını, hastalıklı taassuplarını; Gazze’deki mücadelenin önüne geçirenlere diyoruz ki, yapmayın. Masum çocukların, kadınların, erkeklerin vebaline girmeyin. Gazze’de işlenen insanlık ve savaş suçlarına ortak olmayın. Yakın geçmişte Irak’ta, Suriye’de yaşananlardan ders alın. Hiç değilse artık hangi kökene, mezhebe, inanca sahip olursa olsun coğrafyamızda tüm toplumlar olarak bir olmalı, birlikte olmalı, beraber hareket etmeliyiz. Bölge ülkelerinin ve halklarının tamamını birliğin rahmetinde buluşmaya, ayrılığın azabından uzak durmaya davet ediyoruz.
GAZZE HALKININ EVİNİ TERK ETMEME KARARLILIĞINI MİLLETİM ADINA SAYGI İLE SELAMLIYORUM: Dün geceden beri yapılanlar ise tam anlamıyla bir cinnet halidir. Tüm bu vahim tabloya rağmen Gazze halkının sergilediği kararlı ve inançlı duruş, tarihe şanlı bir direniş destanı olarak yazılacaktır… Gazzeli dişleriyle yurdunu savunmaya hazır. Biz de hazır mıyız? Bu millet yapar. Dün yaptı, bugün de yapar, yarın da yapar. Ve buna da hazırlıklı olmamız lazım. Geçmişte, yurtlarını bir süre terk ederlerse geri geldiklerinde huzuru bulacaklarını sanan veya kendilerine o şekilde telkin edilen Filistinlilerin hiçbiri, bir daha evlerine dönemediler. Şimdi aynı şeyi Gazze halkı için söylüyorlar. Ne diyor bu ahlaksızlar? ‘Gidin’ diyorlar. ‘Nereye’ diye sorulduğunda, ‘çöle’ diyorlar. Yaralı ve çaresiz olduğu için bu söze kulak vererek yola düşenlerin tepelerine bomba yağdırıyorlar. Bunlar sadece öldürmeyi biliyorlar. Gazze halkının evini terk etmeme kararlılığını milletim adına saygı ile selamlıyorum.
İSRAİL BU TOPRAKLARDA ZULMETTİĞİ İNSANLARLA BAŞ BAŞA KALACAKTIR: İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde zalimin zulmünün sonsuza kadar sürdüğü vaki değildir. İsrail’in zulmü de elbet bir gün bitecektir. Kendi evleri yanmaya başladığında, sırtını dayadığı Batılılar çıkıp gidecek ve İsrail bu topraklarda 75 yıldır zulmettiği insanlar ve onların kardeşleriyle baş başa kalacaktır.
MAZLUMLARA YARDIM ETME TALEBİMİZE, BARIŞI TESİS ETMEK İÇİN DİYALOG ÇAĞRILARINA KULAK VERİN: Geçtiğimiz günlerde, İsrail yönetimine yaptığım çağrıyı tekrarlıyorum: Boyunuzu da çapınızı da aşan zırvalarla, tavırlarla Türk milletinin merhamet duygularını törpülemeyin. Çünkü emin olun tıpkı atalarınız gibi sizler ve sizlerin de çocukları Türkiye’ye ihtiyaç duyacak. Gelin bugün bize kulak verin. Gelin bugün mazlumlara yardım etme talebimize, barışı tesis etmek için diyalog çağrılarına kulak verin. Belki hayatınızda ilk defa hayırlı bir adım atın. Biz adil bir barışın kaybedeni olmayacağına samimi inancımızla hareket ediyoruz.
ELBETTE BÖYLESİNE ATEŞ VE KAN KOKAN BİR İKLİMDE, TASVİP EDİLEMEYECEK KİMİ HADİSELER YAŞANMIŞTIR: Bir Filistin gerçeği var. Bu zulme karşı direnen Filistin halkına, Filistin analarının ak sütü gibi helaldir. Elbette böylesine ateş ve kan kokan bir iklimde, tasvip edilemeyecek kimi hadiseler yaşanmıştır. Ama bunların hiçbiri Filistin halkının çeşitli isimler altında sürdürdüğü direnişi itibarsız hale getirmek için yürütülen kampanyaların bahanesi olamaz. Ey İsrail! Oylama yapıldı, BM’de. Ne oldu? 120 ülke, size ateşkes için evet deyin dedi. 40 ülke çekimser kaldı. 13-14 ülke İsrail’in yanında yer aldı. İsrail sen dünyada yalnızlığa mahkumsun. Ne yaparsan yap. BM, bu kararı vermek suretiyle güzel bir adım attı. İsrail topraklarındaki sivillere yönelik saldırıları biz de doğru bulmuyoruz. Savaşın bir ahlakı ve hukuku var. Sivilleri hedef almak buna sığmaz. Bunun bedelini eninde sonunda ağır ödeyeceksiniz… Bu çocukların, bu kadınların; bu Gazzeli’nin ahı sizi bir gün vuracaktır."