Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, muhalefet kanadındaki görüşmelere ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki yönetme yetkisini alabilmenin yolunun milletin yarısından fazlasının desteğini almak olduğunu hatırlatarak, "Dolayısıyla artık bu köhne siyaset tarzının işi daha zordur. 40 benzemezi aynı torbaya sokmaya çalışan ittifak çabaları dahi bu gerçeği değiştirmeye yetmiyor" dedi.
Erdoğan, AKP'nin Balıkesir, Osmaniye, Tokat, Tunceli il kongrelerine canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada milletin huzuruna, esenliğine, devletin güvenliğine kasteden hiç kimsenin bu millet nezdinde itibar bulamayacağını belirtti.
"Türkiye'ye husumeti şiar edinmiş herkesle kol kola girenlerin varacağı yer, halkın karşısına çıkacak yüzü kalmamış bu siyasetçilerin konduğu tarihin tozlu rafları olacaktır" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
TÜRKİYE'Yİ BU FAŞİST VE RİYAKAR SİYASETİN ELİNE BIRAKMAYACAĞIZ: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde ülkeyi yürütme ve yönetme yetkisi alabilmenin tek yolunun milletin yarısından fazlasının desteğini kazanabilmektir. Dolayısıyla artık bu köhne siyaset tarzının işi daha zordur. 40 benzemezi aynı torbaya sokmaya çalışan ittifak çabaları dahi bu gerçeği değiştirmeye yetmiyor. AK Parti olarak, tamamını tabii seçmenimiz olarak gördüğümüz milletimizin her bireyini kendi çatımız altında görme gayretimizde ne kadar mesafe kat edersek, hangi mahfillerde yazıldığı belli olan bu oyunu o kadar çabuk bozarız. Sahaya çıktığınızda sizin bir adım gittiğiniz her vatandaşımızın size 3-5 adım geldiğini zaten bizzat müşahede edeceksiniz. Bizimle eser ve hizmet yarışına giremeyenlerin yöneldikleri her kapının önünde sonunda milletimizin feraset duvarına çarparak kapandığını geçmişteki tecrübelerimizle zaten biliyoruz. Yeter ki biz kendi istikametimize sahip çıkalım, kendi bildiğimiz yolda kararlılıkla gitmeyi sürdürelim. Allah'ın izniyle bu yolun sonu mutlaka zafere çıkacaktır. İnsanlarımızın huzuruna, ülkemizin esenliğine, devletimizin güvenliğine kasteden hiç kimse bu millet nezdinde itibar bulmaz, bulamayacaktır. Kendi partilerinde ki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık furyasının üzerini örtmek için yalan ve iftira çıtasını sürekli yükseltenler hakikat selinin önünden kaçamayacaktır. Türkiye'ye husumeti şiar edinmiş herkesle kol kola girenlerin varacağı yer, halkın karşısına çıkacak yüzü kalmamış bu siyasetçilerin konduğu tarihin tozlu rafları olacaktır. Türkiye'yi ve milleti bu faşist ve riyakar siyasetin eline bırakmayacağız ve bunların gerçek yüzlerini her fırsatta millete teşhir edeceğiz. Ama asıl kendi işimize bakacağız. Ülkemize daha çok hangi eserleri kazandırabileceğimize bakacağız, milletimize daha çok hangi hizmetleri verebileceğimize bakacağız, Türkiye'yi hangi alanlarda en ileriye taşıyabileceğimize bakacağız. İşte dün, Milli Uzay Programımızı açıklayarak gözümüzü uzaya diktiğimizi ilan ettik. 'Gökyüzüne bak, Ay'ı gör' diyerek, ülkemizin uzay yarışında en önlere çıkma kararlılığını gösterdik. Bizim asıl gündemimiz bunlardır. Diğer konulara siyasetin cilvesi olarak bakarak milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirmenin gayreti içinde olacağız. Sizlerden de illerimizde aynı anlayışla hiçbir rehavete meydan vermeden çalışmanızı istiyorum.
LİDER İLKÜLER ARASINA GİRECEĞİZ: İnşallah bu kez önümüze çıkan fırsatı değerlendirecek ve hedeflerimize ulaşacağız. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına sokmakta kararlıyız. Dün, en temel insani ihtiyaçları için gereken altyapıdan bile mahrum Türkiye'den nasıl bugün gelişmiş ülkelerin bile gıptayla izlediği bir yere geldiysek, yarın da lider ülkeler arasına gireceğiz.
HÜSRANA GARK EDECEĞİZ: Son iki asırdır önümüze konan engeller ve kendi eksikleri sebebiyle dünyanın yaşadığı değişimlerin çoğunun gerisinde kaldık. İnşallah bu kez önümüze çıkan fırsatı değerlendirecek ve hedeflerimize ulaşacağız. Ülke olarak uluslararası alanda, parti olarak da içeride maruz kaldığımız saldırıların gerisinde Türkiye'yi bir kez daha küresel güç dengelerinin dışında bırakma niyeti olduğunu biliyoruz ama bu defa başaramayacaklar. Milletimizin enerjisini ve vaktini iç çekişmelerle heba ettirerek, ülkemize kendi senaryolarına göre istikamet biçemeyecekler. İstiklalimize ve istikbalimize sıkı sıkıya sarılan milletimizle birlikte yürüdüğümüz bu kutlu yolda Allah'ın izniyle zafere ulaşmamıza engel olamayacaklar. Vesayetle elde edemediklerini terör örgütleriyle, onlarla başaramadıklarını darbeyle deneyenleri bugüne kadar nasıl hep hüsrana uğrattıysak, inşallah bundan sonra da hüsrana gark edeceğiz. Demokrasiye, ekonomiye, özgürlüğe ve kalkınma yolunda elde ettiğimiz kazanımlara sahip çıkarak, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına sokmakta kararlıyız. Dün, en temel insani ihtiyaçları için gereken altyapıdan bile mahrum Türkiye'den nasıl bugün gelişmiş ülkelerin bile gıptayla izlediği bir yere geldiysek, yarın da lider ülkeler arasına gireceğiz. Önümüze kurulan tuzakları birer birer aşarak, kirli oyunları birer birer deşifre ederek, kendimizle birlikte tüm dostlarımızın da hakkına, hukukuna sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Cumhur İttifakı olarak ülkemizi küresel siyasi ve ekonomik çalkantıların içinden güvenle çıkartarak, istikrar ve huzur ikliminde hedeflerine ulaştırmak için daha çok çalışacağız. Bu meşakkatli bir o kadar da şerefli mücadeleye hangi seviyede olursa olsun destek veren, katkıda bulunan herkesin en kıymetli hazinesi milletimizin gönlünden kopup gelen bir 'Allah razı olsun' nidası olacaktır.