CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
''Adalet doğru işlemiyor''
''Dün gazeteci arkadaşlarımızın mahkemesi vardı. Bu cezaları almaları gerekmiyor. Herhangi bir delil yok. Savcıların iki dudağı arasında değil, başkalarının iki dudağı arasında. Biz hürriyetlerine kavuştular diye seviniyoruz ama sevinmememiz gerekiyor. Adalet doğru işlemiyor. Adaletten, haktan, hukuktan bahseden herkes ceza alıyor. Müyesser Yıldız da toplum vicdanında masum.''
''Milletin itibarını kimse düşünmedi''
''Üç konuda göz göre göre felakete gidiyoruz. Pandemi, ekonomi ve eğitim, Salgın sürecinde evde kaldıkları sürece gerekli destek yapılmadı. Tüm dünya ekonomik olarak hazırdı, birikimlerini bir köşede tutuyordu. Ama Türkiye kefen parasını bile harcamıştı. Türkiye, hazineye göre evde tuttu. Devletin kaynakları insanların ihtiyaçlarına göre değil, sarayın ihtiyaçlarına göre belirlendi. Saraylara yatırım yapıldı, bir değil üç saray yapıldı. Uçan saraylar, makam araçları devletin itibarı sayıldı ama milletin itibarını kimse düşünmedi. İnsanların kendileriyle ilgili geçimleri çaresiz olunca çocuğunun gözünün içine bakamayınca intihar etti. İş bulamayanlar kendilerini yaktılar. Fuhuş ülkede sektör haline geldi.''
''Rakamlar yalan''
İşsizlik rakamlanı açıklandı, rakamlara inanmıyoruz. 13.4 işsizlik rakamı olarak açıkladılar. Genç işsizlik yüzde 28’i aştı. İstihdamda yılda iki milyon kayıp var. her şeyleri yalan olduğu gibi bu rakamlar da yalan.
''Milletin itibarı ne olacak''
''Eğitim sistemi çöktü. Çocuklarının geleceği ile ilgili endişe eden anne babalar. Özel okullara 5.8 destek sağlandı.Bakanlığın bütçesinden özel okullara harcanan rakam, Bakanlığın yatırım bütçesinden daha fazla. Mİlli Eğitim Bakanlığı, ‘para yok’ diyor ya. Para var arkadaşlar. 5.78 lira özel okullara destek sağlandı. 3 milyon 37 bin öğrencimizin interneti yok. Üç çocuk yapın diyor. Üç çocuk sahibi olan kişilerin evinde bilgisayar televizyon yok. Fatih Projesi ile rant sağladınız. 759 bin çocuğun televizyonu yok. EBA’dan nasıl yararlanacak? 7 milyon 300 bin çocuk EBA’dan yararlanamıyor. Sizin makam araçlarınız devletin itibarı sayıldı peki bunların yoksulluğu ne olacak diye soran olmadığı için mi? Bizim için devletin itibarı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesidir. Bir tane yetmez üç sarayı olsun diye devletin itibarı olmaz.''
''Milletin derdi ile ne zaman ilgileneceksiniz''
''Zaten tarım iflas etmiş, üretim yok ama damat her gün masal anlatıyor. İnanan tek kişi Erdoğan. Bu Bakan, milyarlarca lirayı yöneten, yandaşlara tıkır tıkır para ödeyen bu Bakan, Cumhurbaşkanı ile başbaşa verip örtülü ödeneği harcayan Bakan. Madem en kötü günler geride kaldı. Milletin birikmiş parasını niye kullanıyorsunuz? Pandemiden önce Merkez Bankasının yedek akçesini bitiren bu zihniyet şimdi de bireysel emeklilikte milletin birikmiş parasına el atıyor. Milletin derdi ile ne zaman ilgileneceksiniz?''
''Afet yasası ile ilgili kanun teklifi veriyoruz''
''Sadece pandemi değil alınmayan tedbirlerden dolayı doğal afetler de canımızı yakıyor. Siz ölümleri olağan bir hal konusuna getiriyorsunuz. Havai fişek fabrikasında insanlar ölüyor, siz sahibini arıyorsunuz. Giresun’da felaket olur diyor, siz tedbir almıyorsunuz. TBMM bununla ilgili yasaları çıkarttı. Bunu uygulayan sistem yok. Cumhurbaşkanlığı sistemi, kendisinin ve yandaşlarının geçimini daha fazla genişletmek için uğraşıyor. Cumhurbaşkanı, felaket oldu diye gidiyor. Onun gözünün içine bakıyorlar ama Cumhurbaşkanı, milletin başına çay fırlatmaya başlıyor. Bir ülkenin itibarı, milletinin zenginliği ile ölçülür, varlığı ile ölçülür. Milletimiz bu kadar aşağılanmadı. Giresun ile ilgili Ali Öztunç ve grup başkanvekilimiz bir kanun teklifi hazırladı. Bugün veriyoruz, afet yasası ile tüm eksikliklerin giderilmesini istiyoruz.''
''Atanmış bakanlar milletin derdini anlamaz''
''Bunca çaresizliğin içinde çare var mı? Bunun için kendi itibarını milletin itibarı ile eş tutan Cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Bütün siyasi partilere eşit yaklaşan cumhurbaşkanı gerekiyor. Türkiye’nin güçlü parlamenter sisteme dönmesi gerekiyor. Milletin derdini hesap veren bakanlar anlar, atanmış bakanların anlaması mümkün değildir. Millet kendi geleceği hakkında karar vermeli.''