CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP’nin baroların yapısında değişiklik öngören kanun teklifine 'evet' demelerinin mümkün olmaığını belirterek "Siyasi ahlaktan yoksun bir teklif" dedi.
Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AKP’nin baroların yapısında değişiklik öngören kanun teklifi için muhlefetle görüşmelerini değerlendirdi. Altay, “İsteyenin bir istemeyenin iki yüzü kara mantığı ile gelmişler. Bizim, HDP’nin ve İYİ Parti’nin ‘evet’ demesinin mümkün olmadığı bir teklifle geldiler. Bu teklif esasen siyasi ahlaktan yoksun bir teklif. Bu teklifle, toplumu bölme hırsı, yargı, adliye ve baroları bölme noktasına evrilmiş görünüyor” dedi.
“Baroları parçalamak istiyorlar”
“Erdoğan’a karşı olan herkesten rahatsız oldukladı gibi Erdoğan’a karşıt olmamakla birlikte Türkiye’nin gerçeklerini dillendiren baroları da parçalamak istiyorlar” diyen Altay, AKP’nin teklifle ilgili şu bilgileri verdiğini aktardı:
“Bir ilde 30’dan az olmamak kaydıyla ildeki toplam avukat sayısının yüzde 10’unu bulan baro kursun. Ya da en az 2 bin avukat olan bir ilde, yüzde 10’u yani 200’ü bulan avukat, baro kursun. Ya da 5 bin üzerinde avukat olan illerde 2 bin avukat bir araya geldiğinde baro kursun. Yani orta ölçekli illerde iki baro olsun. Birisi ‘ak baro’ olsun, diğeri ne olursa olsun. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerde çok baro olsun. Herhalde, ‘pelikan baro’ ayrı ‘ak baro’ ayrı ‘seta baro’ ayrı olacak. 2 bin avukat baro kurduğuna göre İstanbul Barosu’nun da 50 bin üyesi olduğuna göre herhalde 25 baro kurulabilecek.”
Altay, AKP'ye bu şekliyle gelen bir teklifin müzakereye açık halinin bile olmadığını bildirdiklerini söyledi.
“Burun sürtme politikasıdır”
Şehit MİT mensubunun cenazesini haberleştirtirdikleri gerekçesiyle dört aydır tutuklu olan altı gazetecinin dün Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmaları hakkında Altay, “Hukuk cinayetine tanık olduk. Bu bir burun sürtme politikasıdır. Bu, devletin ceberrutlaşmasının kesinleşmiş halidir. Bu, muhalefeti bastırma ve sindirme politikasıdır. Ama en çok da ayıptır, günahtır. Yargının bu kadar yerlerde sürünür hale gelmesi, yargının karar alırken ‘Erdoğan ne düşünür acaba’ duygusuyla karar alıyor olması, Cumhuriyet tarihimiz için büyük bir utanç sayfasıdır” dedi.
“İnsanların hayatıyla kumar oynamamak lazım”
Altay, İçişleri Bakanlığı’ndan 65 yaş üzerine verdiği “tatil” iznine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
“İzole etme konusunda o kesime haksızlık yaptı, onlar da büyük fedakarlık yaptı. Ama burada bir garabet var. Gerekçe şu: Turizm sezonu açılmış, belgesi olanlar ilden ile koşabilirler. Bir hükümet iki yaklaşım. Sağlık Bakanı, ‘yayılmada düşme yok, tedbire devem’; İçişleri Bakanı, ‘yayılma hızı düşüşe geçmiş, 65 yaşa izin verildi.’Benim anne babam Sinop’ta. Ankara’ya benim yanıma üç gün kalmaya gelemiyorlar ama 5 yıldızlı bir otele rezervasyon yaptırırlarsa gelebiliyorlar. Bunun adı kepazeliktir. Bilime uymak lazım, sektörlerin talebine göre insanların hayatıyla kumar oynamamak lazım.”