İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi davasında olduğu gibi toplumsal davalarda yargı organlarının aldığı kararların mecliste solunan atmosferden bağımsız olmadığını dile getirdi. Elçi sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Milletin iradesini temsil iddiası olan bir Meclisin ne yazık ki ayrıştırıcı politikalarının etkisiyle ve yürütmenin tahakkümüyle taraf tutan, objektif kararlardan uzak, bağımsızlığını ve vicdanını yitirmiş bir yargının ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Dolayısıyla savaş, karşıtı her türlü şiddete karşı şiddetin nereden geldiğine bakmaksızın, hukuka ve insana, insan haklarına inanan, şiddetsiz bir toplumu tahayyül eden, toplumun ortak hafızasında yer edinen bir hukuk insanın katillerinin cezasız kalması Türk yargı sistemine vereceği hasarın nesiller boyu anılacağı da bilinmelidir".
Tüm Taleplerimiz Reddedildi
Elçi konuşmasında, davada reddedilen talepleri sıralayarak "Dava boyunca adalete erişimin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi yönündeki taleplerimizin reddi adalet arayışımızı güçleştirdi. Reddedilen taleplere kısaca değinecek olursak istihbarat polislerinin dinlenmesi talebimiz reddedildi, kamera kaydındaki on iki saniyelik kesintinin sebebi konusunda bizleri aydınlatma zorunlulukları vardır aynı zamanda. Dosyada mevcut 27/12/2016 tarihli iletilmiş ihbar mektubunun içeriğinin teyit edilmesi talebimiz reddedildi. Tanık sıfatıyla duruşma salonuna getirilen şahıs, Savcı Kenan Karaca'nın kendilerini cinayetin failleri konusunda yalan beyana zorladığını mahkeme huzurunda dile getirdi ancak savcı hakkındaki HSK'ye şikâyet talebimiz dahi reddedildi. Cinayeti "siyasi bir suikast" olarak değerlendiren dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun ifadesine başvurulması talebimiz reddedildi", dedi.
Elçi'nin konuşmasındaki ifadelere dair de açıklamalarda bulundu: "Konuşmamın başından beri çoğul bir dil kullandım: "Biz." dedim. "Biz." kimiz? Bu davayı takip edenler kimler? Adil bir dünya düzenine inananlar, yok sayılanlar, hedef gösterilenler, sokağın ortasında ölüsünü alamayanlar, kızının cesedini buzdolabına koyanlar, kızının cesedini koynuna koyup uyuyanlar, yıllarca iktidarların karşısında ezilenler, aç bırakılanlar, adalet için hayatını ortaya koymaya çekinmeyenler, polis kurşunuyla öldürülenler, sesini duyuramayanlar... Sayımız hiç de az değil ama yine de bizler yaşanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluk karşısında adalet yolculuğuna devam edeceğiz. Pes etmeden "Yaşasın vicdan, yaşasın adalet; kahrolsun zulüm ve her türlü şiddete hayır." demeye devam edeceğiz."
Elçi'nin konuşması sonrası HEDEP Grup Başkan Vekili Saruhan Oruç, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da açıklamalarda bulundu.