Devlet Bahçeli: Küresel bir saldırı altındayız

Devlet Bahçeli: Küresel bir saldırı altındayız

29 Ağustos 2016 Pazartesi 12:26
Devlet Bahçeli: Küresel bir saldırı altındayız
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde basın açıklaması yapıyor. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle: Şayet bir millet, karşısına çıkan bu gam ve bunalımlar sonucunda yüz yıllar boyu biriktirdiği hakları kaldırıp bir kenara atsaydı dünyada tarih diye bir şey olmazdı. Türk milleti zorluklara direne direne gürbüzleşmiş, insanlığın rotasını değiştirmiştir. Üstünlüğün maddi ve manevi kuvvetlerin ilişkisi olduğunu dikkate alırsak bunu en çok hak eden büyük Türk milleti olmuştur. Haysiyetli ve şerefli yaşamayı tercih etmiştir. İstiklalinden yoksun bir milletin insanlık aleminde uşaklıktan başka bir seçeneği olmayacağında kutlu ceddimiz saat gibi işleyen hafızasında tutmuştur. Bu meşale sönmedikçe Türk milleti her zaman iddiasını sürdürecek, zulmetin çıban başları hiçbir zaman nefes alamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti bu meşalenin direnciyle önünü aydınlatmaktadır. Milli devletimiz ömrü tamamlanmış, yedi düvelin paylaşım masasından kurtulmuş, belini doğrultmuştur.  93 yıllık cumhuriyetimiz "Ya istiklal ya ölüm" ilkesinden yola çıkarak, alınan sonuçları özümsemiş muhteşem bir eserdir. Türkiyemiz Çanakkale Savaşı'nda "Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" diyen manevi çöküntüyü yenmiş bir kahramanlığın mahsulüdür. Milli birlik ve katlanılan fedakarlıkla yola çıkmış bir çınardır. Bu çınarı kurutmak, bu çınarı kesmek hiçbir haine dün olduğu gibi bugün de nasip olmayacaktır. Asırlardır üzerimize oyun oynanmaktadır. Mirasımızı çekemeyenler, leş avcısı akbabalar gibi etrafımızda dönmektedir. "Bunlar ne koparsak kar" anlayışı içindedir. Türklüğün namus bellediği topraklardan çıkartma ve bölme planları güncellene güncellene bu günlere ulaşmaktadır. Baş eğip diz çökenler vazgeçmemişler. Terörizmin tüm silahlarını devreye sokarak sonuç alma peşine düşmüştür. Cinayet nöbetinde birbiriyle yaşayan terör örgütleri, aslında zalimlerin ürettiği nefreti taşımak için rekabet halindedir. 20 Temmuz 2015'ten bu yana kanımız dökülmektedir. Önü arkası çalışılmış, sonuçları hesaplanmış küresel saldırganların acımasız bir komplosudur. Çevremizde dolaşanlar kurnaz, sinsi ve ahlaksızdır. Türkiye bir risk ve tehdit dalgasıyla pençeleşmektedir. Suriye'deki vahşi boğuşma Türkiye'ye yansımakta, kopma noktasına kadar gelinmiş. 6-7-8 Ekim olaylarıyla başlayan, Suruç ve Gaziantep'e uzanan şiddet yelpazesi, isyan hazırlıklarının dışa vurumudur. ABD destekli PYD'nin Suriye Demokratik Güçleri kılıfıyla Suriye'ye girmesi, Cerablus operasyonu, Türkiye'nin Rusya ve İran ile yakınlaşması bölgesel hatlarını ateşlemiştir. Cerablus'taki IŞİD unsurlarını temizlemek amacıyla askeri operasyon başlatmıştır. ÖSO aktif olarak yer almıştır. Bordo bereliler ve tanklar sınırın öbür yanına geçmiştir. Aynı zamanda Türk savaş uçakları havadan operasyona katılmıştır. Askeri müdahale yerindedir ancak Cerablus'u IŞİD'den arındırırken boşalan alanlara PYD'nin yerleşmesine kesinlikle, hiçbir şart altında müsade edilmemelidir. PYD/YPG Fırat'ın batısına uzun süre önce geçmiştir. Teröristler hareket halindedir. Sözde terör kantonları arasında bağlantı kurulmasına izin verilmemelidir. Bu güne kadar PYD'yi en fazla şımartan ABD'dir. ABD Dışişleri Bakanı PYD'nin Fırat'ın doğusuna çekilmeye başladığını söylemiştir. Doğuya geçse ne olacaktır, batıda kalsa ne olacaktır. PYD'yi temizleyerek söküp atmak Türkiye'nin haysiyet meselesi olmalıdır. ABD, PYD'yi çok açık şekilde arkalamakta, kullanmaktadır. ABD, bir parça bal sürüp, ortadoğunun haritasını tekrar çizmeyi arzulamaktadır. FETÖ konusunda hala delil isteyen, darbe girişimi konusunda ikircikli bir tavır takınan ABD'nin YPG/PYD'ye bakışı da hastalıklıdır, çürüktür. Biden'ın hem malına hem mıhına vurur nitelikteki açıklamaları bu görüşümüzü desteklemektedir. ABD'nin amacı kirli bir koridor açmaktır. Türkiye çok zor bir dönemde sınır ötesi operasyon yapmaktadır. Riskli olmakla birlikte kaçınılmazdır. PYD terör örgütü TSK'ya ait iki tanka roketle saldırmıştır. Cerablus IŞİD'den temizlenirken PYD kademeye girmiştir. PYD/PKK terör örgütü IŞİD gibi çılgına dönmüş, Türkiye'ye namlu döndürmüştür. Türk devleti sınırlarını emniyete almak, milli çıkarlarını sonuna kadar korumakla mükelleftir. Bu durum tartışmasız hukuki ve meşrudur. ABD'nin bilmesi, Barzani'nin anlaması gerekmektedir. ABD'nin IŞİD'i gösterip PYD'yi perdelemesi sorumsuzluk, hukuksuzluk, utanmazlıktır. Cerablus'a askeri harekât sürüyorken PKK'nın ana muhalefet partisinin bulunduğu konvoya saldırması müşterek terörist faaliyetlerin sonucudur. Tüm terör örgütü Türkiye'ye saldırmaktadır, korkarım ki bu kanlı süreç genişleyerek devam edecektir. MHP, TSK'nın başarılı olması, Türkiye'nin terörle savaşından alnının akıyla çıkması hususunda elinden geleni yapacak, hükümetin arkasında sağlam şekilde duracaktır. IŞİD, PKK, PYD'yi yok etmek için Türk milleti ayaktadır. Türkiye'ye meydan okuyan alçakları bataklığa gömmek artık namus borcudur. Terör örgütleri tamamen tasfiye edilmelidir. Vakit terörü bitirme vaktidir. Kahramanlarımıza diyorum ki "Ne kadar terörist varsa gidin vurun, biz arkanızdayız, biz yanınızdayız. Suriye'in kuzeyinde bir terör koridoru açılması an meselesidir, önemli bir bölümünün alt yapı inşaatı tamamlanmıştır. Türkiye, bu batıl oyunu gerekirse kanıyla, gerekirse canıyla bozacaktır. PKK/PYD/YPG kendisine vaat edilen toprakları almak için gereken adımları atmakta, devletleşme adımları atmaktadır. Sınır ötesine geçmemizin sonuçları temennim odur ki iyi hesaplanmış olmalıdır. İŞİD'in miadı dolmaya başlamıştır, eninde sonunda Rakka'dan çıkarılacaktır. Devlet ve millet bekası yıkılmadan Kürdistan'ın kurulma şansı sıfır seviyesindedir. 15 Temmuz saldırısını kollektif terör eylemi olarak görmek abartı sayılmamalıdır. FETO'nun PKK ile iş birliği, IŞİD ile akrabalığı, asker kılığındaki hainlerin teröristleri görmezden gelmesi ihaneti nasıl derinde tutulduğunu göstermektedir. Terör örgütleri, küresel ve bölgesel vahşet politikalarını hayata geçirmenin, Türkiye'ye zaafa düşürmek isteyenlerin kirli maşalarıdır. Türkiye'nin iç savaş şartlarına dönerek Fetret devrine girmesi dayatılmaktadır. 15 Temmuz'da milli birlik ve beraberlik içinde olan Türk milleti, fitne ve fesatlıkla karşı karşıyadır. Düşmanla boğuşa boğuşa kazandığımız haklarımız, terör örgütünün ağzında çiğnenmiş olacaktır. Üst akla milli akılla cevap vermenin zamanı da çoktan gelmiştir. Tehditlere milli ve kardeşlikle cevap veremezsek Türkiye bataklığa saplanacaktır. Değerli basın mensupları, 20 Ağustos Cumartesi akşamı Gaziantep'te yaşanan vahşetin dumanı hala tütmektedir. 2 yıl önce polis merkezi önünde gelen saldırıda 10 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 60 vatandaşımız yaralanmıştır. Gaziantep'te yaşanan vahşetin dumanı hala tütmektedir. Yaşı 12-14 olduğu söylenen çocuk canlı bomba, bomba düzeneğini patlatmıştır. Hain terör saldırısını hepimizi kahretmiş ve üzmüştür. Tablo dehşet vericidir. Bu tür canavarlığın eşi emsali görüşmemiştir. Gaziantep'te canlı bombanın patladığı gece 3 bin muhalifin sınır ötesine geçtiği dillendirilmektedir. IŞİD'in gazi şehrimizdeki uyuyan hücreleri hayata geçirdiği dillendirilmektedir. Yaşadıklarımız kaostur. Bir terör örgütü mensupları devletin her kademesine sızmıştır. Buna akıl erdirmek mümkün değildir. 7 bin emniyet istihbaratçısının 6 bin 500'ü FETÖ lehine faaliyet göstermiştir. Bu sözün bittiği noktadır. FETÖ 79 milyon vatandaşı tutsak almak istemiştir. Türk milleti FETÖ'nün başını ezinde, sırayı diğer terör örgütleri almıştır. Yaşanan ağır, ve insanlık dışı terör saldırılarının FETÖ'nün bir devamı olduğu açıktır. FETÖ başarısız olunca cinayet vardiyasına diğer örgütler çıkarılmıştır. Bunu idrak etmek lazım. Şu anda siyasi ve ideolojik beklenti ikinci plandadır. Siyasi çekişme ve kutuplaşmalarla geçireceğimiz vakit yoktur. Yenikapı iradesi süreklilik kazanmalıdır. Türkiye'nin derhal milli huzur ve barış ortamını temin etmesi şarttır. FETÖ'yle mücadele edilirken, suçsuz insanların hayatlarını zindana çevirmek yanlıştır. Onarım ve toparlanma sürecine herkes ortak olmaldır. Vatandaşlarımızdaki korkuyu ortadan kaldırmak gerekmektedir. İnsanlarımızın saygınlığıyla oynanmasına son verilmelidir. Devletteki tahribatı gidermek için AKP ortak akla riayet etmelidir. Yeni bölünmelere tahammülümüz yoktur. Türkiye'nin toplumsal birliği sağlanmalı, ölü toprağı atılmaldır. 17. Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihten silinmesine asla izin verilmeyecektir. Milli kurtuluşumuzun iki yolu vardır. Ya bütün haklarımızı koruyarak, kurtuluşun sancağını mahşere kadar taşıyacağız, ya da çözülmeye, bölünmeye, manda ve himayeye göz yumacağız. Türkiye terör örgütleriyle kumpasa düşürülemeyecektir. Bedeli ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyetini yaşatma görevimizi ihmal etmeyeceğız. Ülkemiz adeta sırat köprüsünden geçmektedir. Siyaset bir ve beraber olmazsa, Türkiye Suriye'nin yerine ikame edilecektir. Bozgun akşamlarını tarih kitaplarında okuyanlar, bir yenisine tanık olacaklardır. 15 Temmuz yeni bir Çanakkale ruhudur. Bu tarihi fırsatı kurban vermezsek hiçbir terör örgütü karşımızda duramayacaktır. MHP, Türk milleti için vardır. Bu devlet bizimdir, bu millet biziz. Görüşlerimiz ayrı da olsa desteğimiz sürecektir. Sıkılı yumrukları açalım, geleceği birlikte inşa edelim. Düşman kararlıdır. Dağılmamızı, tarihin gerisine düşmemizi bekleyen mihraklar çok sayıdadır. Hangi yanlış politika varsa dönmek elzemdir. Gönül kazanalım, kalpleri fethedelim. Türkiye geleceğe umutla bakmalıdır. Gelecekte bugünden daha da güçlü olmalıdır. Bu sorumluluk hepimizin sırtındadır. Hukuk devletine bağlı kalarak, insan hak ve onurunun çiğnenmesine sessiz kalmayalım. TSK'nın üzerinde titreyelim, itilip kakılmasına engel olalım. Terörle aynen kurtuluş yıllarında olduğu gibi 7'den 70'e mücadele edelim, kökünü kurutalım. MHP, geçmişte terörle mücadele konusunda defalarca öneri getirmiştir. Türk devletine savaş açan tedbirlerimiz hükümet tarafından kulak arkası edilmiştir. 1-Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. 2-Terörle mücadele, terörün ön aldığı süreçte gösterilen günlük tedbirler değildir. Terörle mücadele konsepti oluşturulmalıdır. 3-Konsepten çıkarılan terörle mücadele stratejisi ortaya konulmalıdır. 4-Bu stratejinin başta hükümet olmak üzere, ülkemizdeki bütün unsurlara görev yükleyen terörle mücadele siyaseti oluşturulmalıdır. 5-Toplumsal ittifakın oluşması gerekmektedir. Terörle mücadelede kitle kazanma programı devreye sokulmalıdır. 6-Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak eylem planı hazırlanmaldır. 7-Terörle mücadele mutlak tedbirlerle önlenemeyecektir. Güvenlik güçlerini yeniden eğitecek eğitim ve icra programı uygulanmalıdır. 8-Tutarlı terörle mücadele tanıtım çalışmasına ihtiyaç vardır. MHP'nin teklifi şimdilik bunlardır.

Soru&cevap

Bugün bazı gazetelerde bir haber vardı... MHP hep Türkçe Olimpiyatları'na karşı çıkmıştınız. 2010 yılında Şerif Ali Tekalan'la görüştüğünüz iddia ediliyor, sizin bu çıkışınızdan sonra kaset kumpasları yapıldığı iddia ediliyor. Uzun zamandan bu yana basında farklı farklı yorumlanan bir olayı tekrarlamış oldunuz. Bazı arkadaşlarımız da bu netlik çerçevesinde bir bütünlüğe haberi düzeltirse seviniriz. 2009 yılının Haziran ayında mensubuna şeref duyduğum Gazi Üniversitesi'nin rektörü her yıl olduğu gibi ziyarete gelmek istemişler. Ziyaretten sonra Antalya'daki ikametgahına gitmek istemişlerdir. Şakir Akça Bey gelişi sırasında yanında biriyle gelmiştir. Bir davetiyesinin olduğunu, bu davetiyeyi de bu vesileyle takdim etmek istediklerini söylemişlerdir. Kendilerini düğün davetiyesi olmasından dolayı tebrik ettim. Şerif Ali Tekalan, sayın öğretim üyesi... "Efendim biz sizleri seviyoruz ancak birçok faaliyetimize katılmıyorsunuz. Geçmişte partinizin kurucu genel başkanı Alparslan Türkeş, FETO dediğiniz şahısla zaman zaman görüştü ancak siz görüşmüyorsunuz" demiştir. "Bazı faaliyetleriniz olumlu karşılanan faaliyetlerinizi silip atmıştır. Mehtap TV'de bazı aydın diye geçinenler sürekli bunu yapmaktadırlar. Bu böyle devam eder, toplumumuzun değerlerini tahrip ederseniz ülkücü hareketle karşı karşıya kalacaksınız" demişizdir. Bu görüşmeyi aktarabilir miyiz demişlerdir, biz de "Aktarabilirsiniz ancak devam ederseniz ülkücü hareketle karşı karşıya kalacaksınız" demişizdir. Bundan 2-3 ay sonra fitne fesat dönemi başlamıştır. MHP Genel Başkanı dinsizdir, namaz kılmasını bilmez, şudur budur sonuç değişmelidir. Bugün değişme, dönüşme diye söylenen laflar 2009 yılının Ekim ayından beri söylenen laflardır. FETÖ faaliyetleri 7 ayakta genişlemiştir. TSK'dan tutun emniyete kadar vardır. Bir de siyasi alanda olduğu ifade edilmektedir. Herkesin sorduğu soru şudur "Acaba siyasette de var mıdırlar" Eğer vardır deniyorsa bugün FETÖ ile mücadele edenler siyasi alanı da gözden geçirmelidir. MHP ile ilişkisi olan varsa ilişkimizi keseriz.

Son Güncelleme: 29.08.2016 13:02
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.