TBMM Deprem Komisyonu üyesi, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Elazığ’a Komisyon olarak yapılan ziyaretin ardından, “130 metrekare hak sahibi olan vatandaşların ne yazık ki 90 metrekare evlerle yetinmek durumunda olduğunu, devletin, TOKİ’nin, belediyenin bulunduğu ortamda maalesef halkın yok sayıldığını görüyoruz. Elazığ’da halk kalabalık ailelere sahip. 90 metrekare yerlere sığamadıklarından şikayet ediyorlar” dedi.
TBMM Deprem Komisyonu üyesi ve CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Komisyon olarak ziyaret ettikleri Elazığ’dan izlenimlerini şöyle anlattı:
“Aynı Bayraklı’da olduğu gibi Elazığ’da da şunu gördük. Alüvyonel arazi, yeraltı su seviyesi yüksek ve 30 kilometre uzaklıkta bu kadar can kaybının olduğu bir deprem olgusuyla karşı karşıyayız. Bu da sağlam zemine oturmanın ne kadar önem taşıdığını bizlere bir kez daha göstermiş oluyor. 8 bine yakın konut şu an hak sahiplerine teslim edilmiş durumda ama genel olarak 130 metrekare hak sahibi olan vatandaşların ne yazık ki 90 metrekare evlerle yetinmek durumunda olduğunu, devletin, TOKİ’nin, Belediye’nin bulunduğu ortamda maalesef halkın yok sayıldığını görüyoruz. Ortak akıl kullanılmadığı, halkın fikrinin alınmadığı yaşam modellerinin burada Elazığ’da halk kalabalık ailelere sahip. 90 metrekare yerlere sığamadıklarından şikayet ediyorlar. İkinci önemli bir sorunda burada, bölgeler baz alınmadan kura çekiminin yapılmış olması. Örneğin Sürsürü Mahallesi’nde oturan bir vatandaşımız, kurada Muratpaşa Mahallesi’nden kura çekimi sonucu konut sahibi olabiliyor. Doğrusu bu da hem komşuluk ilişkilerini hem sosyolojik açıdan bir sıkıntı yaratıyor vatandaşların üzerinde. Burası deprem laboratuvarı olabilecek bir bölge, yapılan hataların yeniden yapılmaması gerekiyor. Deprem Komisyonu olarak burada iki gündür ziyaret halindeyiz. Vatandaşlarda bir memnuniyetsizlik var.
“KAYALIK ZEMİNLERDE, KALİTELİ BİNA, SAĞLAM YAPILARLA HAYATTA KALMAK MÜMKÜN”
Hazır yeniden yapılanırken, burada kentsel dönüşüm yeniden yapılanırken, katlı meyilli tepelerin bulunduğu ve kayalık birimlerin bulunduğu alanlar, rezerv alanı olarak seçilip burada gerekirse çok katlı yapılaşmaya gidip daha fazla hak sahibinin ve daha geniş alanda daha geniş dairelerden yararlanılması mümkünken yine aynı alüvyonel ve yer altı su seviyesi yüksek olduğu alanda küçük ve insanların hoşnut olmadığı, bodrum katların ya da zemin katların vatandaşlara kurada çıktığı ortamda, Elazığlı kura çekimlerinden memnun değil. Bunu gözlemledik. Elazığ’dan alınacak çok ders var. Depremler bir daha yaşanmasın elbette ama burası sismik hareketliliğin olduğu bir bölge. Yeniden depremlerle karşı karşıya kalınacak. Kayalık zeminlerde, kaliteli bina, sağlam yapılarla hayatta kalmak mümkün.”