İçlerinde Ankara Barosu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim-İş Sendikası, Halkevleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfı, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin de olduğu Demokratik Kitle Örgütleri “Hayır” çalışmasına yönelik engellemelerin verilerini paylaştı.
Demokratik Kitle Örgütleri'nin yaptığı açıklama şöyle:
"Değerli Basın Emekçileri;
Demokratik Kitle Örgütlerinin "HAYIR" çalışmasının engellenmesine dair verileri paylaşarak, basınımız aracılığıyla halkımızı bilgilendirmek istedik.
AKP'nin dayattığı Anayasa metnine dönük 'Hayır' çalışmalarımız, emniyet ve idari makamlarca, ülkenin dört bir yanında hukuksuzca engellenmektedir.
Diğer illerden ve şubelerimizden gelen haberlere baktığımızda hayır bildirisi dağıtan onlarca arkadaşımız gözaltına alınıyor, haklarında kamu malına zarar vermekten cezalar kesiliyor ve polis tacizi ile karşılaşıyorlar.
Aynı engellemeyi bizler de 24 Mart’ta Ulus meydanında “hayır” bildirisi ve gazetesi dağıtmaya çıktığımızda yaşadık. Dağıttığımız “Hayır” gazetelerinin ve bildirilerinin dağıtımının yasak olduğunu iddia eden polis, propaganda yapamayacağımızı ifade ederek standımızı kapattı, önlüklerimizi çıkarttırdı ve çalışmamızı engelledi.
Değerli basın mensupları,
"Hayır" diyen Demokratik Kitle Örgütlerimize karşı her türlü baskı ve engelleme yapılırken "Evet" diyen Sivil Toplum Örgütlenmelerine karşı tüm devlet olanakları seferber edilmektedir. Türkiye'nin her yanına asılan Evet afişleri herkesin gözü önündedir.
Bileşenlerimizden biri olan Yurttaş Hakları Derneği’nin faaliyetleri, yürüttükleri “Hayır” kampanyası nedeniyle 3 ay süreyle durdurulmuştur.
Kampanya çalışmalarında somut olarak yaşadığımız bu eşitsizliği ve devlet birimlerinin "Evet'ten" yana açık tavrını protesto ediyoruz!
Referandum’un Türkçesi halkoylamasıdır. Yani referandum faaliyeti bir parti çalışması değildir. O yüzden halkın tamamını ilgilendirmektedir. Bu konuda gerek dernekler, sendikalar, odalar gerekse bireysel olarak vatandaşlar düşüncelerini serbestçe açıklayabilmeli ve propaganda yapabilmelidirler. Devlet, bu çalışmayı engellemekle değil, gerçekleşmesini temin etmekle mükelleftir. Tarafsız ve demokratik ülkelerde işleyiş böyleyken, teokratik diktatörlüklerde burada olduğu gibi muhalif çalışmalar engellenmektedir.
Değerli basın mensupları;
Korkunu ecele faydası yoktur! Muhataplarımıza, Yüksek Seçim Kurulu'na, Ankara Valiliğine ve Emniyet yetkililerine bu tür hukuksuzlukların çalışma şevkimizi arttırdığını söylemek isteriz. Demokratik Kitle Örgütleri olarak referandumun ne anlama geldiğinin de, arkasından ne geleceğinin de farkındayız ve bu farkındalıkla 'HAYIR' çıkması için bütün gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Bu baskı ve yıldırma çabalarının durdurulması için yetkilileri sorumluluğa ve ilgililer hakkında yasal işlem yapmaya çağırıyoruz."