Anayasa’nın 78 maddesinde doğrudan ya da dolaylı değişiklik yapıldığını belirten Uzun; “Sayın cumhurbaşkanı; “Gelin sivil bir Anayasa’yı hep birlikte yapalım” diyor. Ancak, bu söylemle sonuncusu 2017 yılı olmak üzere bugüne kadar birçok kez anayasa değişikliği yapıldı.
“22 yıllık iktidarınız sırasında, halkımız yararına ne yapmak istediniz de bu anayasa size engel oldu?”
Son yapılan anayasa değişikliği ile anayasamızda bulunan 78 maddede doğrudan ya da dolaylı olarak değişikliğe gidildi. Darbecilerin yaptığı anayasa zamanında anayasamızda bulunmayan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi bir sistem anayasanın neredeyse tümüne etki yaratacak şekilde yeniden düzenledi. 2017 yılında yapılan değişiklikler sırasında da mevcut anayasamızı, sivil anayasa yapmak iddiası ile ve anayasayı darbe anayasası olarak nitelendiren söylemler üzerinden değişti.
Halkımız, sivil anayasa yapalım söyleminize güvenerek 2017 yılı değişikliklerine evet dedi. Siz de o gün bu anayasaya evet denilmesi için, anayasanın sivilleştiğini herkese duyurdunuz.
Bizzat kendi ifadenizle sivilleştiğini iddia ettiğiniz şimdiki anayasamızda ne oldu da bugün yine sivil bir anayasa yapmamız gerekiyor noktasına döndünüz?
22 yıllık iktidarınız sırasında, halkımız yararına ne yapmak istediniz de bu anayasa size engel oldu?” dedi.
“2017 yılında yapılan referandum sonrası yürürlüğe giren anayasamız bugün yasamayı da yargıyı da yürütmenin vesayeti altına almış bulunmaktadır.”
Referandum sonrası yasama ve yargı yürütmenin vesayeti altına alınmıştır diyen Uzun: “2017 yılında yapılan referandum sonrası yürürlüğe giren anayasamız bugün yasamayı da yargıyı da yürütmenin vesayeti altına almış bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen ve dünyada eşi benzeri bulunmayan, bu sistemde yürütme tek başına bütün erklerin, yasamanın da, yargının da üzerinde kendisini tek yetkili ve muktedir tayin etmiştir.
Bu denli geniş yetki veren ve salt bu nedenle dahi demokratik olmadığı tartışmasına zemin hazırlayan mevcut anayasamıza rağmen, iktidar ve yürütme tarafından bu anayasaya bile uygun olmayan uygulamalara ülkece şahit olduk.
“Cumhurbaşkanı kendisine tabi bir yargı kurguladı”
Cumhurbaşkanı, aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olmayı sürdürmektedir. Seçim kanunlarında söylendiği halde gerekli değişiklikler yapılmadığı için, kendi partisinin tüm milletvekillerini belirleyerek parlamentonun yapısını, yani yasamayı belirlemekte, gerek anayasa mahkemesini, gerekse “Hâkimler ve Savcılar Kurulu” üyelerini de kendisi belirleyerek kendisine tabi bir yargı kurgulamaktadır.
Bir ülkede yasama, yürütme ve yargı tek elde toplanmışsa, o ülkenin anayasasında demokratik ve evrensel hukuka uygun hükümlerin olduğundan bahsedilemez, olsa bile bunların uygulanabilirliğinden bahsedilemez.
Tüm bunlara rağmen; anayasalar, içeriğindeki hükümlerin uyulması ve ülke yönetiminin buna göre yapılması için, toplumun bu hükümler üzerinde uzlaştığı teoremine dayalı olarak yapılır ve katıksız uygulanır.
Oysa mevcut anayasamızda yer alan hükümlere rağmen iktidar, anayasal zorunlulukları bir kenara bırakmakta, uymakla zorunlu ve hatta uymak konusunda meclisin ve Yüce Türk Milletinin huzurunda yemin ederek söz verdiği anayasa hükümlerini bir kenara bırakmaktadır.” İfadelerini kullandı.
CAN ATALAY VURGUSU
Yaptığı konuşmada Can Atalay’a da vurgu yapan CHP’li Uzun: “Anayasamıza göre seçilmiş bir milletvekilinin tutuklu olması mümkün değilken bugün hala Hatay Milletvekili Can Atalay aramızda değil. Hani anayasa hükmü? Nerede kaldı anayasa hükmü?” dedi.
İRFAN FİDAN ÖRNEĞİ; “KANUNA KARŞI HİLE”
Konuşmasında İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyesi olmasını da değerlendiren Uzun:
“Anayasa Mahkemesi bir üyesinin Yargıtay’ın kendi üyeleri arasında seçileceği anayasamızın amir hükmü olduğu halde;
Salt Cumhurbaşkanı öyle istiyor diye, İrfan Fidan önce Yargıtay üyeliğine atanıp, oradan daha bir dosya incelemeden, daha bir karara imza atmadan, sözüm ona seçimle Anayasa Mahkemesi’ne üye gönderilmedi mi?
Değerli milletvekilleri; hukukta bunun adına “KANUNA KARŞI HİLE” derler ve hukuk kanuna karşı hileyi korumaz.” Dedi.
“Bizim ülkemizde yeni bir anayasadan önce, mevcut anayasayı hakkaniyetle uygulayacak demokratik bir zihniyet sorunu vardır.”
İktidarın demokratik zihniyet sorunu olduğunu söyleyen Uzun: “İyi kanunlar, kötü uygulayıcılar elinde adalete hizmet edemezken, kötü kanunlar bile iyi uygulayıcılar elinde adalete, insanımızın mutluluğuna ve refahına hizmet edebilirler.
Bizim ülkemizde yeni bir anayasadan önce, mevcut anayasayı hakkaniyetle uygulayacak demokratik bir zihniyet sorunu vardır.
Bu nedenle, siz yeni bir anayasadan önce, mevcut anayasayı halkımızın mutluluğuna, ülkemizin demokrasisine, insanımızın refahına uygun işletmek için zihniyetinizi değiştiriniz.” Dedi.