HDP’nin 6-8 Ekim Kobani eylemleri sırasında yaşananların araştırılması için verdiği araştırma önergesi TBMM Genel Kurulu'nda reddedildi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 6-8 Ekim Kobani olaylarıyla ilgili soruşturma kapsamında 2016 yılında dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş dahil 7 HDP'li milletvekilinin tutuklandığını anımsatarak, "Anayasa Mahkemesi kararı var bu olaya ilişkin olarak. Anayasa Mahkemesi’ni tanımayan, Anayasa'yı tanımayan idare var, bakın, yanı başınızda. Yargıda hepsini takip eden bir avukat olarak söylüyorum ve sizleri bir kez daha uyarıyorum” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmelerde önerge lehine bir konuşma yapan Tanrıkulu, 6-8 Ekim 2014’te Doğu ve Güneydoğu’da pekçok kentte yaşanan Kobani olaylarında 51 vatandaşın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Tanrıkulu, konuşmasına olaylarda yaşamını yitiren çocukların adlarını anarak başlarken,“16 yaşında Sinan Toprak Dargeçit'te, 17 yaşında Yusuf Çelik Siirt Kurtalan'da ve Yasin Börü 16 yaşında Diyarbakır'da sığındığı bir apartmanın üçüncü katından atılarak vahşice öldürüldü. Ben buradan yaşamını yitiren herkese Allah'tan rahmet diliyorum” dedi. HDP grubunun araştırma önergesi kabul edilmedi.
"ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VAR"
Tanrıkulu’nun konuşması satır başlarıyla şöyle:
“Değerli milletvekilleri, burada evraklar var daha önce de burada göstermiştim bir kez daha göstereyim. HDP'nin MYK kararından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iki soruşturma başlatıyor. Bu soruşturmalardan bir tanesi MYK'nin 7 milletvekili üyesiyle ile ilgili olarak başlatılan soruşturma Parlamenter Suçlar Soruşturma Bürosunda yürütülüyor. Diğer soruşturma ise MYK'nin milletvekili olmayan üyeleriyle ilgili olarak o da 2014'e 146.757 sayılı soruşturma. Şimdi soruşturma neden başlatılıyor? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009 yılında mahkûm olduğu halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçundan başlatılıyor ayrıca Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırılık da var.
Bundan dolayı 7 milletvekiliyle ilgili olarak, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ da var içlerinde, 21-31 Mart 2016 tarihinde fezlekeyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geliyor. Mayıs ayında dokunulmazlıklar kaldırıldığında da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade ediliyor, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruşturma dosyasının milletvekilleriyle ilgili olanları suç yeri itibarıyla Diyarbakır'a gönderiyor, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da bu 7 milletvekiliyle ilgili olarak da herkesin soruşturma dosyalarına gönderiyor ve iddianameyle davalar açılıyor. Selahattin Demirtaş'la ilgili olarak da bugün de yargılaması devam eden, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 31 no.lu fezleke buna ilişkin. Olay bu.”
Bakın evraklar da burada fakat ne oldu? Hatırlarsanız -burada geçen dönem milletvekili olanlara söylüyorum, 2016 yılında, bizlerin dokunulmazlığı kalktığı zaman, Adalet Bakanlığı yazı yazdı cumhuriyet başsavcılıklarına milletvekilleriyle ilgili olarak bütün soruşturmaları kapatın ve gönderin diye. Ve herkesle ilgili gönderildi, Selahattin Demirtaş'la ilgili gönderildi ve dosya kalmadı, soruşturma dosyası kalmadı. Ne zamana kadar? 2019'un 20 Eylül’üne kadar.”
20 Eylül’de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin duruşmasından hemen sonra Demirtaş'ın tahliye olma ihtimali çıkınca buradan bir soruşturma başlatıldı ve -bakın evrak burada- milletvekili olmayan MYK üyelerinin soruşturmasına eklendi Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ. Hâlbuki daha önce soruşturmaları var. Çünkü Demirtaş'la ve Figen Yüksekdağ'la ilgili olarak açılabilecek başka bir soruşturma yok.”
Anayasa Mahkemesi kararı var bu olaya ilişkin olarak. Anayasa Mahkemesini tanımayan, Anayasa'yı tanımayan idare var, bakın, yanı başınızda. Yargıda hepsini takip eden bir avukat olarak söylüyorum ve sizleri bir kez daha uyarıyorum. Yanlış yapıyorsunuz. Bu yargı yarın öbür gün gelir sizin bu hukuksuzluklarınızdan, sizden hesap sorar.”