CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapan yasa teklifini eleştirerek "AKP Hükümeti yağma, talan ve soygunu derinleştiriyor" dedi. Sarıbal, mecliste düzenlediği basın toplantısında, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapan yasa teklifine ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Sarıbal, Teklifte nükleer santralle ilgili düzenlemenin de yer aldığını belirterek, dünyanın vazgeçtiği bir dönemde nükleer santral konusundaki ısrarın, bu santrallerin aynı zamanda en büyük rant projesi olmasıyla açıklanabileceğini vurguladı. Nükleer santrallerin kuruluş aşamasında kanun hükümlerinden muaf tutulmasının birçok felakete davetiye çıkarabileceği uyarısında bulunan Sarıbal, "Nükleer santral santrallerin kuruluş aşamasında pek çok kanun hükümlerinden muaf tutularak özel imtiyaz hukuku yaratılması, kamu denetiminden çıkarılması, güvenliğin en üst seviyede olması gereken bir alanda, güvenlikten çok piyasacılığın öne çıkması, şimdiden ne kadar büyük tehlikelere karşı karşıya olacağımızı göstermektedir” ifadesini kullandı. 'Kimin parasıyla neyi ödüyorsunuz!' “IMF'ye borçlanmamakla övünen AKP, iki nükleer santral projesi, yap-işlet-halkı soy projeleri, 10 yıl inşa süresiyle 42 milyar dolar borç almış olacak. Bu borcu, üretilen elektriği 20-25 yıl alım garantisiyle kat be kat halka ödetmiş olacak, hem de halkın fikrini sormadan” diyen Sarıbal,  “1990'lı yılların başında 3 cent olan elektriğin fiyatı, elektriğin piyasalaştırılması sonucu günümüzde 14 cente çıkmış durumda. Nükleer santrallerle bunun da iki katına çıkarılmış olacak” sözleriyle tepki gösterdi. Teklifle, elektrikte kamu denetimi, proje onay ve kabullerinin de özel hukuk tüzel kişiliklerince yapılabilmesinin, bu tüzel kişilerden hizmet alınabilmesinin önünün açıldığını anlatan Sarıbal, devletin can ve mal güvenliğinin konusu olan görevlerin piyasalaştırılmasının elektrik kaynaklı iş cinayetleri ve yangın gibi nedenlerle can kayıplarını artıracağını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bu görevlerini piyasaya devredemeyeceğini, devretmemesi gerektiğini ifade etti. Sarıbal, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) en temel görevleri arasında olan lisans ve sertifika işlemlerini ilgili hizmet birimlerine devretmesinin de teklifte yer aldığına işaret ederek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yetkilerinin bir kısmını devrettiği EPDK'nın kendisinden daha yetkisiz, kanunla tanımlanmamış bir birime yetkilerini devretmesiyle hukuksuzluk ve denetimsizliğin katlanacağını söyledi. ‘Yeni Somalar istemiyoruz’ Kömür madenlerinin ruhsatlarının kamu kurumlarından elektrik üretme şartıyla özel sektör devredilmek istendiğini anlatan  Sarıbal, "Madenlerin şimdiye kadar ruhsatlarının kamu kurumlarında olması nedeniyle mevcut kamu denetiminde olmaları böylece son bulacak. Kömür madenlerinin tamamen özelleştirilmesi kabul edilemez. Madenler halkındır. Soma'yı unutmadık. Yeni Somalar'ın olmasını istemiyoruz" diye konuştu. Yıllardan beri yasa dışılık ve hukuksuzlukla kayıp-kaçak bedellerinin dağıtım şirketleri için tahsil edildiğini ve yargı kararlarına rağmen bedelin alınmasına devam edildiğini savunan Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi bu yasa dışılığa yine halkın cebine el atarak kılıf oluşturuluyor. Önce soy, sonra yasa çıkar durumu artık AKP modeli oldu. Üstelik elektrik faturalarında denetimsizliği de yaygınlaştır ki gerçek verileri kimse bilmesin. Faturalarımızda enerji bedeli olarak görünen miktarın yarıdan fazlası dağıtım şirketlerinin maliyeti diye halka fatura ediliyor. Bu soygun devam etsin diye yasa çıkarmak, soygunun soygun olmasını değiştirmiyor. Soygunu yasa dışı yaparken şimdi kanunla yapacaksın. AKP yasanı al başına çal. Elbette bu böyle gitmeyecek, sömürü düzeni mutlaka değişecek. AKP, ülkenin toprağından, suyundan, enerjisinden, insanından, suyundan elini çek. Bu teklifi, Meclisten çek. Düzenleme, halka ve doğaya zulümdür."