Türkiye’nin 1915 iddiaları konusunda yüzleşmesi gereken hiçbir meselesinin olmadığını savunan Şahin, “Anadolu, insan sevgisi ve hoşgörünün yeşerdiği bir coğrafyadır. Bu coğrafyada Türk, Kürt, Çerkez, Ermeni hep birlikte yüzyıllarca barış içinde yaşadık. Bugün ABD’nin böyle bir kararı dünya kamuoyuna duyurmasının en önemli sebebi, ABD’nin bir takım çıkarlarını Türkiye üzerinden yeteri kadar karşılayamamasıdır. Emperyalist amaçlarını yüzyıldır bu coğrafyada yaymak isteyen bir ülkenin Ermeni vatandaşlarımızı kendi çıkarları için kullanmasına izin vermemeliyiz. Günümüzde aynı parlamentoda siyaset yaptığımız birlikte hizmet ettiğimiz farklı etnik kökenlerden Milletvekili arkadaşlarımız var. Barışın ve hoşgörünün coğrafyası olan ülkemize alınan siyasi bir kararlarla diz çöktürülmesine ve töhmet altında bırakılmasına izin vermemeliyiz. 1915 yılında yaşanan olaylarla ilgili alınan bu siyasi kararı kabul etmemiz mümkün değil. Anadolu coğrafyasında tüm acılar karşılıklı yaşanmıştır. Ermeni çeteleri Birinci Dünya Savaşı esnasında Anadolu’nun birçok köyünde Türk ve Müslümanlara karşı katliamlar gerçekleştirmişlerdir. Yüzyıl önce yaşanmış, kapanmış yaraları yeniden ortaya çıkarmanın hiç bir manası yoktur.” ifadelerini kullandı.  

4 Aralık 2019 tarihinde Amerikan Senatosu’nun Ermeni tasarısını oybirliğiyle kabul etmesinin ardından HDP Milletvekili Garo Paylan ile katıldığı bir televizyon programına da atıfta bulunan Şahin, “ABD Senatosunun Aralık 2019’da aldığı karar sonrası katıldığım bir televizyon programında Parlamentomuzun Ermeni kökenli Milletvekili Garo Paylan, Türkiye’deki Ermenilerin 1915 Olaylarını soykırım olarak nitelendirmediklerini, kendi babaannesinin bahse konu olayları büyük felaket olarak nitelendirdiğini belirtmiştir. Bizler bu coğrafyada yüzyıllardır barış içerisinde yaşıyoruz. Emperyalist niyetleri olan güçlerin ve yabancı parlamentoların Türkiye’nin iç meseleleri hakkında açıklama yapmalarına gerek yok. Görüldüğü üzere Türk toplumunun 1915 Olayları ile ilgili tavrı ve duruşu ortadadır.” dedi. 

1915 Olayları çerçevesinde tarihi gerçeklerin ortada olduğunu ve onları ortaya koymak için gerekli kamu diplomasisi faaliyetlerinin yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Şahin şunları söyledi;

“ABD tarafından yapılan sözde iddialar konusunda Türk milleti olarak tek vücut olmalı ve ilerde Türkiye aleyhine alınabilecek tüm kararlara karşı devlet ve millet olarak hazırlıklı olmalıyız. Beyaz Saray tarafından yayınlanan açıklamada İstanbul’un Constantinople olarak adlandırılması, emperyalist güçlerin Türkiye’nin egemenliğine direkt karşıt olduklarını açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Bu açıkça Türkiye düşmanlığıdır. İstanbul Türk toprağıdır. Bunun aksine yapılan tüm açıklamalara Türkiye en sert şekilde tepki vermeli, gerekli yaptırımları en kısa sürede hayata geçirmelidir.”