CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Biz özgürlük türküleri demokrasi şarkıları söylemek istiyoruz. Sen rahatsız oluyorsun. Neden rahatsız oluyorsun? Sen hiçbir şeyden rahatsız olmuyorsun da müzikten mi rahatsız oluyorsun? Müzik seni rahatsız ediyor, gençlerin kahkahaları seni rahatsız ediyor. Kadınların dünyaya karşı duruşu seni rahatsız ediyor. İnsanlarımızın hoşgörüsü, sevgisi, inancı seni rahatsız ediyor. Sen kin istiyorsun” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinin ikinci yıl dönümünde 39 ilçede eş zamanlı olarak düzenlenen saha çalışmaları kapsamında Esenler'de partililerle bir araya geldi.
Partililerle kahvaltına buluşan Engin Özkoç, burada yaptığı konuşmada, Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde CHP'nin 100 yıllık birikimiyle tarımla ilgili, esnaf ve işçilerle ilgili projelerinin hazır olduğunu söyledi.
Özkoç, "Bizim derdimiz AKP değil. Bizim işimiz Türkiye. Biz Türkiye'yi ayrıştırmadan, biz birlik ve beraberlik içerisinde güçlü, bütün dünya tarafından itibarlı bir Türkiye'yi ne kadar zaman içerisinde tekrar inşa edebiliriz, bunu tartışıyoruz, bunu konuşuyoruz. Bunun için kadrolarımız var, bunun için yetişmiş insanlarımız, inançlı örgütümüz var" dedi.
Özkoç'un konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“AKP ZATEN KENDİSİ GİDİYOR: Çok değerli ailem, ben annemle birlikte yaşıyorum. Bana diyor ki, her gün bir yere gidiyorum falan, ‘oğlum o gittiğin yerlerde ne yiyor ne içiyor nerede yatıyor’ falan, merak ediyor kadın. Ben de ona diyorum ki ‘anne sen ben gelirken ne yapıyorsun?’ ‘Yatağını hazırlıyorum. Sevdiğin yemekleri yapıyorum.’ Dedim, ‘benim büyük ailem de böyle. Benim gittiğim yerlerde yemeğimi hazırlıyorlar, beni karşılıyorlar kucaklıyorlar, kardeşlerim bana nasıl davranıyorsa onlar da bana öyle davranıyorlar. Yatacağım yeri hazırlıyorlar. Sabah erkenden kalkıyorlar, yine kucaklaşıyoruz. Sen hiç merak etme, beni sen emin ellere verdin’ dedim. O da ‘bundan sonra dualarımı onlar için yapayım’ dedi. Onların dualarıyla sizi selamlıyorum hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bizim niyetimiz, AKP iktidardan gitsin falan; AKP zaten kendisi gidiyor. Ama biz gerçekten Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti, Türkiye’nin tekrar itibarlı güçlü bir cumhuriyet olarak tüm dünyada tanınabilmesi için hazırlıklarımızı yapıyoruz.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDEN UMUDUNU KAYBETMEYEN ÖRGÜTÜMÜZ VAR: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde CHP, 100 yıllık birikimiyle, şu anda tarımda ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Çiftçi ile ilgili bütün projelerimiz var. Esnaf ile ilgili bütün projelerimiz hazır. İşçilerimiz ile ilgili az önce başkan ile konuşuyorum, diyor ki, 'Esenler’de kreş bile bulmak zor. Burada yaşam o kadar zor ki, insanlar çevre bölgelere gidiyorlar. Oralara taşınıyorlar.' 21. Yüzyıldayız, Türkiye’de bunlar konuşuluyor. Bizim geldiğimiz AKP değil, bizim geldiğimiz Türkiye. Biz, Türkiye’yi ayrıştırmadan, birlik ve beraberlik içerisinde güçlü ve bütün dünya tarafından itibarlı bir Türkiye’yi ne kadar zaman içerisinde tekrar inşa edebiliriz, bunu tartışıyoruz. Bunu konuşuyoruz. Bunun için kadrolarımız var. Bunun için insanlarımız var, yetişmiş insanlarımız var. Bunun için inançlı örgütümüz var. Yıllardan beri iktidar olmasa dahi Türkiye’den asla umudunu kaybetmeyen Türkiye’nin geleceğinden, Türkiye’nin gençlerinden, Türkiye’nin kadınlarından umudunu kaybetmeyen örgütümüz var.
BİZİM YÜREĞİMİZ SENİN YAPTIKLARINI KALDIRMIYOR: Türkiye’den asla vazgeçmeyen örgütümüz var. Dünyanın en kötü şeyi, Suriye’deki gibi insanların, kadınların yaşadıkları evlerinden çocuklarıyla ayrılıp vatan aramasıdır. Biz kendi vatanımızı hiçbir yerde aramayacağız. Akdeniz’in karanlık sularında boğulan insanlara sebep olan Tayyip Erdoğan ve efradı yaşadıkları o saraylarından kalkacaklar, gidecekler. Orası gençlerin öğretim yerleri olacak. Kendisi böyle efelenir ya bakmayın efelendiğine, yüreği korku dolu bir insan olduğu çok kesin belli. Türkiye’de efelenmeyeceksin. Danıştığın kendi yandaş medyanın karşısında efelenmeyecekti. Hani 'ABD’ye gidiyorum Joe Biden’a Ermeni sorununu söyleyeceğim' diyordun ya, 'Çok şükür açmadı' dediğin an senin yüreğinin, ne kadar yürek olduğunu biz zaten biliyoruz görüyoruz. Ama bizim yüreğimiz seni kaldırmıyor. Bizim yüreğimiz senin bu yaptıklarını kaldırmıyor.
13 ŞEHİT ORADA DURURKEN SEN SİYASET YAPIYORSUN: Senin verdiğin emirle Cumhurbaşkanlığı bizim için Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük makamı. Oradaki Cumhurbaşkanı makamı başkomutanlık makamıdır. Komutanlar bizi 'Evladım' diye çağırır. Neden? Biz ana ocağından asker ocağına gittiğimiz zaman, canımız da emanet edilir. Sen başkomutan olarak emrediyorsun. Gidiyor 13 kişi ölümü, şehadet şerbetini içiyor. Sen gidiyorsun AKP kongresinde gülerek şehit annesinden, hakları olmadan bağlatıyorsun, vicdanın hiç sızlamadan 13 tane evladın, şehidin orada dururken sen siyaset yapıyorsun, politika yapıyorsun. Türkiye senden hazzetmiyor. Türkiye’nin vicdanı seni kaldırmıyor. Senin ne olduğunu sadece Türkiye değil tüm dünya biliyor artık. Ama bizim derdimiz sen değilsin. Bizim niyetimiz şu: Biz huzur istiyoruz. Bilim istiyoruz, barış istiyoruz, kucaklaşmak istiyoruz.
HİÇBİR ŞEYDEN RAHATSIZ OLMUYORSUN DA MÜZİKTEN Mİ RAHATSIZ OLUYORSUN: Türkiye’nin o sorunu, bu sorunu yoktur. Türkiye’de nerede bir sorun varsa o Türkiye’nin sorunudur. Biz hepimiz birlikte kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz özgürlük türküleri demokrasi şarkıları söylemek istiyoruz. Sen rahatsız oluyorsun. Neden rahatsız oluyorsun? 13 şehit düşmüş, AKP kongresi yapmaktan rahatsız olmuyorsun. İnsanların açlıktan nefesi kokuyor, intihar ediyorlar. Çoluğunun çocuğunun karşılarına geçemiyorlar. Bundan rahatsız olmuyorsun. Ermeni soykırımına 'Çok şükür bana getirmediler' demekten rahatsız olmuyorsun. Sen hiçbir şeyden rahatsız olmuyorsun da müzikten mi rahatsız oluyorsun?
MÜZİK SENİ RAHATSIZ EDİYOR, GENÇLERİN KAHKAHALARI SENİ RAHATSIZ EDİYOR: Müzik seni rahatsız ediyor, gençlerin kahkahaları seni rahatsız ediyor. Kadınların dünyaya karşı duruşu seni rahatsız ediyor. İnsanlarımızın hoşgörüsü, sevgisi, inancı seni rahatsız ediyor. Sen kin istiyorsun. Diyorsun ya kindar gençlik kazanacağız diye biz ise barış içerisinde kendine özgüvenli bilimin peşinde giden Türkiye için mücadele eden gençlikten yanayız. Kadınlarımızın şen kahkahaları bize güç veriyor. Birlikte omuz omuza eşit bir şekilde mücadelen yanayız. Senin korktukların bizim değerlerimiz. Bizim değerlerimizden sen korkuyorsun. Çünkü sen bu değerlerin insanı değilsin. Ama ben hiç merak etmiyorum. Sizler olduğunuz müddetçe benim ailem olduğu müddetçe, büyük ailem olduğu müddetçe bizim herkesi kucaklayabilecek yüreğimiz olduğu müddetçe Türkiye’nin daima bir umudu olacaktır.”
