Türkiye coğrafyasının biyolojik çeşitlilik ve doğal varlıklar açısından en stratejik alanlarını koruma görevi ve sorumluluğu bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün kapatılacağı iddiası kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Konu, Antalya Milletvekili Aydın Özer tarafından da Meclis gündemine de taşındı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye bir soru önergesi veren Özer, iddianın doğruluğunu sordu. Aynı zamanda TBMM Çevre Komisyonu üyesi olan Özer, kurumun kapatılmasıyla doğadaki tahribatın artacağına ilişkin endişeleri dile getirerek “Türkiye genelinde 11 milyon fidan dikimi yaparak Guinnes Rekorlar Kitabına girmeye çaba harcayan Bakanlığın, doğayı ve doğal hayatı korumaya ilişkin de aynı çabayı göstermesini isterdik. Umarız bu iddia doğru çıkmaz ve bu kurum kapatılmak yerine güçlendirilir” diye konuştu.

NEDEN GÜÇLENDİRİLMİYOR?

Pek çok deneyimli doğa koruma uzmanına sahip olan kurumun yaklaşık 3 milyon hektarlık koruma alanında ekosistem, biyolojik çeşitlilik ve habitat çalışmalarından yaban hayatı koruma çalışmalarına uzanan önemli bir sorumluluğu üstlendiğini belirten CHP’li Özer, Bakan Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:

1.      Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün kapatılacağı iddiaları doğru mudur? Türkiye’nin doğal varlıklarını korumakla görevli ve sorumlu olan bu kurum neden kapatılmak istenmektedir?

2.      Bir yanda para harcayarak millet bahçeleri yapılırken doğanın armağanı olan milli parklarımızı koruyan kurum neden kapatılmak istenmektedir? Parayla bahçeler yapılırken milli parklara neden üvey evlat muamelesi yapılmaktadır?

3.      Bakanlığınız ve hükümetiniz ülkenin doğal alanlarını koruyan bu kurumu kapatmak yerine neden güçlendirmeyi ve daha işlevsel hale getirmeyi istememektedir?

4.      Bu kurumun kapatılması doğal alanların tahribatının artmasına neden olmayacak mıdır? Olası zarar ve tahribattan kimler sorumlu tutulacaktır?

5.      Bakanlığınız ve hükümetiniz ülkemizin doğal alanlarını korumaya gerek duymuyorsa, bunun nedeni nedir?