CHP Grup Başkanvekili, Manisa Milletvekili Özgür Özel, TBMM Genel Kurulu’nda infaz görüşmeleri sırasında, gazeteci Barış Pehlivan ile Barş Terkoğlu'nun da yargılandığı MİT yasasının kapsam dışı tutulmasına tepki gösterdi.
AKP'nin verdiği önerge ile İnfaz düzenlemesinden yararlanamayacakların kapsamına, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olanların eklenmdi. Önergeyi eleştiren Özel, “Barış Pehlivanlar, Terkoğlular, Hülya Kılıçlar, Yeni Yaşamcılar onları af kapsamı dışına çıkmasını sağladınız.Hepimiz biliyoruz ki, Oda TV'cileri, Yeni Yaşamcıları, onların şahsında bundan sonrası için, ibretiâlem için cezalandırıyorsunuz. Diyorsun ki, 'Yarın öbür gün Libya'dan bir sürü cenaze gelir, biz onları kendi usulümüzce defnederiz. Bundan sonra kimse ama kimse bunları haberleştirmeye cesaret etmesin’” ifadesini kullandı.
Özel Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, Arınç tarafından 2000 yılında Rahşan Affı kapsamına siyasi suçluların da alınmasını istediğini hatırlatarak, “Adalet ve Kalkınma Partisine kendi muhalefet dönemini hatırlatmak isterim ki, o gün neden şikâyet ediyorsanız bugün onun mislinde, fevkinde işleri muhalefet partilerine yaşatıyorsunuz. Siz hep diyorsunuz ya ‘Biz yola şöyle çıktık, böyle çıktık’ tahmin ediyorum buraya varmak için çıkmamış olmanız gerekiyor” dedi.
VARDIĞINIZ NOKTA SİZİ KÖTÜLÜĞE GETİRDİ
İktidarın salt çoğunluk anlayışı ile grup önerilerini geçirip, gündeme alarak Anayasal yetki aşımı yaptığını da öne süren Özel, şunları söyledi:
”Biz güçlüyüz, biz yaparız derseniz bu yanlışlık size yanlış yaptırır, ileride savunamazsınız. Onun için, bence insanlık âleminin en önemli kazanımlarından birisi toplumsal mutabakat, Anayasa ruhuna uygun işler yapın. Yaptığınızda başka bir dünyaya, başka bir Türkiye'ye hepimizi uyandırabilirsiniz. Yoksa bugün birilerini dediğinize inandırırsınız, güçlü propaganda cihazlarınız, aletleriniz, yayınlarınız, kocaman trol ordularınız, kendisiyle ilgili sosyal medya kampanyasını yabancı ülkenin bot hesaplarından yönlendirebilecek kadar, ‘Ne kadar çok seveni varmış’ dedirtecek bakanlarınız falan olabilir ama bir gerçek var: Gerçekle bağınızı kopardığınızda, o güç zehirlenmesi aslında karşınızdakilere zulmederken sizi siz olmaktan çıkarıyor. On sekiz yıl önce, ‘Biz bir gün gelelim ve 'düşünce suçu' tanımını reddedip bunların hepsi teröristtir’ diye yola çıktıysanız, ben kötülere bir şey demem ama içinizde o yoksa vardığınız nokta sizi kötülüğe getirdi, bilginiz olsun.”