CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Afgan göçmenler konusunda ABD Başkanı Joe Biden’la pazarlık yaptığını ifade ederek, “Anlaşılıyor ki o toplantıdan Biden kazanarak biz geleceğimiz için büyük bir tehdidi sırtımıza alarak çıkmışız. O görüşmedeki taahhütler Recep Tayip Erdoğan'ın taahhütleridir. Türkiye'yi yarınlarda yönetecek ittifakın bir üyesi olan CHP’nin taahhütleri değildir, uymayacağız. Bunu bütün dünya bilsin, Amerika bilsin” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Yunus Emre, CHP İstanbul Milletvekilleri Sibel Özdemir, Yüksel Mansur Kılınç ve Cihangir İslam katıldı.
Özgür Özel, Afganistan'dan gelmeye devam eden düzensiz göçmenler ve Türkiye'nin Kabil Havalimanı'nı koruma görevi üstleneceği yolundaki haberlerle ilgili bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün akşam yaptığı sosyal medya paylaşımlarını anımsattı. Özel, şunları söyledi:
"GENEL BAŞKANIMIZ AMERİKA'YA, BİDEN YÖNETİMİNE GEREKLİ UYARILARDA BULUNDU"
"Çok kritik bir konu. Bu konuda Sayın Genel Başkanımız da İngilizce attığı tweet’lerle Amerika’ya, Biden yönetimine gerekli uyarıları da dün akşam saatlerinde yaptı zaten. Bütün Amerikan kamuoyu ve dünya kamuoyu da tartışıyor. Amerika, Afganistan’dan aniden doğru bir takvimlendirme yapmadan, arkasına bakmadan çekildi. Bunun iki sonucu var. Birincisi; Taliban hızla alan kazanıyor. Ve Taliban’dan kaçan milyonlar İran üzerinden, ki zaten İran’da çok sayıda mülteci kampında duranlar var ve İran her fırsatta onları bize doğru yönlendiriyor, İran üzerinden Türkiye'ye doğru geliyorlar. Bahsettiğiniz tablonun bir kısmı bu. Bir kısmı da Amerika'da örneğin; CIA’nin eski direkterü Petraeus'un da eleştirdiği, 'Aniden çekildik, arkamızda bizim için orada çalışanları bıraktık, ne olacak? Taliban onları öldürecek' eleştirilerine Amerika şöyle bir cevap verdi: Dediler ki, 'Bizim için orada 19 bin tane, ABD'ye yardımcı olan insanlar var, Amerika için çalışanlar var. Arkada kimseyi bırakmayacağız.' Bu 19 bin kişi aileleriyle birlikte 53 bin kişi oldular.
"TARİF EDİLEN ÜÇÜNCÜ ÜLKE MAALESEF TÜRKİYE"
'Biz onları Amerika’ya alacağız, ama doğrudan öyle uçak yollayarak almayacağız. Bunlar üçüncü bir ülkeye gidecekler, o ülkeden bize başvuru yapacaklar, biz 12 ile 14 ay içerisinde bunu karara bağlayıp, onları Amerika’ya alacağız' diyorlar. Buradaki tarif Türkiye. Maalesef Türkiye. İran üzerinden Türkiye’ye geleceklerini bizim Amerika’nın mülteci başvuru masası olacağımızı Amerika açıkladı.
Buna 'P2 programı' diyorlar. ‘Öncelik 2’ programı, Türkiye’ye başvurmalarını yol olarak gösteriyor. Amerika ve Amerika’nın kuruluşları, STK’ları, medya kuruluşları, özel ya da resmi kuruluşları için çalışmış 19 bin kişinin Amerika’ya gitme yolu Türkiye. Yolu tarif etti. Bunun devamında, bir milyon kadar insan, kalırsa Taliba’nın hışmına uğrayacak insan da aynı yolu görmüş oluyor. Zaten hangi 19 bin, hangi 53 binin alınacağını şu an için Allah'tan başka kimse bilmiyor. Ama bu bir milyon kişinin ümidi olmuş hale gelmiş durumda. Bir milyon Afgan için, Amerika rüyası için Türkiye hedef ülkedir, 14 aylığına.
"AMERİKA BİR MİLYON KİŞİDEN 53 BİNİ ALIR, KALAN BAŞIMIZA KALIR"
Amerika o bir milyon kişiden 53 binini alır, kalan başımıza kalır. Bu sıkıntı, Biden’ın kendisi açısından ustalıkla yürüttüğü Türkiye ile gerilim politikasından sonra; yani seçildikten sonra Erdoğan’ın aylarca telefonuna çıkmayıp randevu vermeyip, 'Gel Brüksel’e NATO'da görüşüz' deyip, yüksek bir psikolojik üstünlükle girip Erdoğan’ın ülkenin dış politik geleneklerine aykırı olarak çok tecrübesiz, Kavakçı ailesinden resmen bir özel tercüman statüsünde bir sırdaş ile girdiği toplantıda, ki devletimizde o toplantının kayıtları yok; Dışişleri Bakanlığı usulüne uygun liyakatli yetkinlikte donanımda ve donanımla takip edemedi. Kavakçı ailesinden gencecik bir kardeşimizi aldı, 'Sen tercüme et, biz pazarlık yapacağız' dedi. Merkel'le yaptığı pazarlığın bir benzerini Biden’la yaptı.
Anlaşılıyor ki o toplantıdan Biden kazanarak biz geleceğimiz için büyük bir tehdidi sırtımıza alarak çıkmışız. Sayın Genel Başkan'ın, Amerika'ya o görüşme, uluslararası ilişkilere göre, ritüellere geleneklere uygun olmayan o görüşmedeki taahhütler Recep Tayip Erdoğan'ın taahhütleridir. Türkiye'yi yarınlarda yönetecek ittifakın bir üyesi olan CHP’nin taahhütleri değildir, uymayacağız. Bunu bütün dünya bilsin, Amerika bilsin. Genel Başkanımızın kullandığı ifadeleri, İngilizce olarak attığı tweetleri bir kez daha burada tekrar edersek, herhâlde sorunuzun gerçek cevabı kamuoyu tarafından da anlaşılmış olur."