CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün yaptığı “128 milyar dolar” açıklaması için “Hiçbir soruya cevap vermeyen bir saatlik laf salatasını hep beraber dinledik. ‘Tabloya bakın nerede olduğunu görürsün’ diyor. Bakıyoruz görünmüyor. 128 milyar dolar nerede” diye sordu. Özel, “2001 krizinde Türk parası yüzde 110 değer kaybetti. O büyük kriz, yüzde 110; bu saray yönetimi sözde başarılı dönem yüzde 126. Bugünkü toplantıyı yapmak hakikaten büyük pişkinlik” dedi. Özel, “Özel ders aldırdık, ‘alanım ekonomi’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’a, 128 milyar dolarımıza mâl oldu” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de bugün basın toplantısı düzenledi. Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ŞÜPHEMİZİ VE HAKLILIĞIMIZI DOĞRULAMIŞTIR: Bugün Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısını yaptı. 7 Ocak günü ‘damat nerede, para nerede, 128 milyar dolar nerede’ dedik. Paranın ne kadar büyük bir para olduğunu anlatmaya çalıştık. Nasıl satılıp eritildiğini, yok edildiğini söyledik. Çok basit bir soru sorduk. ‘128 milyar dolar nerede?’ Bir babanın oğluna sorduğu gibi, ‘araba nerede?’ ‘Bana bu soruyu soramazsın, ben hırsız değilim ki’ diyorsa baba da şüphelenir. Esas sıkıntı buradadır. Geçen zaman şüphemizi ve haklılığımızı doğrulamıştır. Bugün bir grup toplantısının neredeyse bir saatini ‘128 milyar nerede’ sorusunun cevabına ayırdığına göre bundan önce açıklama yapanların hepsinin kifayetsizliğini kendi seçmenine itiraf etmekten başka bir şey değildir. İş başa düştü. Bugün çıkmış, bu paranın olmadığını kabul ediyor.
BAKIYORUZ GÖRÜNMÜYOR: Hiçbir soruya cevap vermeyen bir saatlik laf salatasını hep beraber dinledik. ‘Tabloya bakın nerede olduğunu görürsün’ diyor. Bakıyoruz görünmüyor. 128 milyar dolar nerede? Bakıyorum görmüyorum. Sattığınız 128 milyar dolar bu tabloda yok. Bu tabloya bakınca eksi 60 milyarlık rezerv görünüyor. Türkiye’nin eksi rezervde olan tek ülke olduğunu göstermekte. Batmışız, bitmişiz. Damadınızın, sizin sayenizde. Detaylı bilanço var. Burada da kayıp olan 128 milyar dolar görünmüyor. Gizlediklerine göre peşkeş çektiler. İki boyutu var. Bir, bir inat ve kötü yönetimle eriyen döviz rezervleri. İki, faydalanılan yandaşlar. Kime sattıklarını açıklamıyorlar. Birileri ‘iz süremezsin’ diyorsa, izin vardığı yerde bir suç vardır. İki gerçek var. Biri, 128 milyar doların yok olduğu. İkincisi, sustukça şüphenin güçlenmesi.
BÜYÜK PİŞKİNLİK: 2001 krizinde Türk parası yüzde 110 değer kaybetti. O büyük kriz yüzde 110, bu saray yönetimi yüzde 126 Türk parası değer kaybetti. Bugünkü toplantıyı yapmak hakikaten büyük pişkinlik.
ÖZEL DERS 128 MİLYAR DOLARA MAL OLDU: Türkiye’de özel ders alınıyor veriliyor, para ödeniyor. Erdoğan, bir tez iddia koydu. ‘Faiz, sonuç değil sebeptir’ dedi. Damada ‘faizi suni düşür’ dedi. Dolar fırladı. Alıcı talep edince dolar fırlıyor onun için hazinedeki rezerve sarıldı ve dolar sattı. Bunu yaparsanız senin elinde rezervin biter. Bakan, ‘biz geldik satışı durdurduk’, ‘geçmişte yapılan yanlıştı’ diyor. ‘Satacak dolar yok ki.’ Nasıl satsın? İlk krizde rezervlerimizin yokluğu, bizi ekonomik buhrana sokabilir. Bunun için tedbir almak gerekir. Canikli’nin ‘bu satışın nedeni negatif faiz’ demesi gerçek. Bunu Erdoğan’ın öğrenmesi mucize. Biz özel ders aldırdık, ‘alanım ekonomi’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’a. 128 milyar dolarımıza mâl oldu ve şimdi bizi olası krize son derece savunmasız bıraktı.
DEVLET BAHÇELİ’YE BAKACAK: Bir de dönmüş. Faik Öztrak’a ‘çantacıymış, krizin yüzüymüş,’ Bu metni yazanlarda insaf olsa koymaz. Faizlerin fırladığı, mücadele eden ekipte müsteşarlığa atanmıştır. Krizin değil, çözümün içinde olandır. Bu yanlış kabul edilemez bir yanlıştır. Dönüp o dönemin Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli’ye bakacak. Devlet Bahçeli ile can ciğer kuzu sarma. Krizden çıkarken ‘o ekonomiyi iyi yönettik’ dediğiniz 2002 - 2007’de Öztrak’ın reçetesini uygula, sonra ‘çantacı’ de.
KILIÇDAROĞLU DARBEYİ NEYLE YAPACAK: CHP’ye saldırmak dışında niteliği olmayan grup toplantısının, emekli amirallerle ilgili çarpıcı tarafı. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘emekli amiral darbe mi yapar’ diyordu. Biz ‘amiralin sarıklısından kork’ diyorduk. Şimdi emekli amiraller darbe yapamaz’ diyor. Darbeyi bizden bekliyormuş. Neyini bekleyecek. Darbeye karşı net tutum alan ertesi gün gelip konuşma yapan Kılıçdaroğlu, neyi yapacak? Ondan bundan hediye olmayan mütevazi dolmakalem ile mi yapacak? Neyle yapacak? Ordu, emniyet, yargı elinde. 20 Temmuz’da OHAL sivil darbesi, OHAL’de anayasa değiştirme, seçim, Kenan Evren’den beter değişiklikler ve önüne gelene saldıran yönetim anlayışı. Kaybettikçe, siyasi melekelerini kaybetmiş yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Kardeş bakanı gece alırsın, yenisini atarsın, İstanbul Sözleşmesi’nden gece çekilirsin.
AK PARTİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLMEYE DEVAM EDİYOR: Bir gece yarısı operasyonuyla sabaha bir bakan kârda uyandık, ama bu işin kaybedeni Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki kadın siyasetçilerdir. Kadın bakan, sadece Aile Bakanlığı ile sınırlandırılmıştır. Kadını Aile Bakanlığı’na hapsetmiştir. AK Parti, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye devam ediyor. AK Parti, İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor hala. İklim değişti, rüzgar kadınlar için ters esiyor. Meclis’te ve tüm siyasi partilerde eşit temsiliyeti söyledik. Özeleştirimizi yaptık. Bu, AK Parti’de açık açık geriye gidiştir.
BAKANLIĞI MİKROPTAN ARINDIRIR MI: Ruhsar Pekcan, temize mi çıktı? O bakanlığı o mikroptan arındırır mı? 300 imza lazım. Biz hazırız ama yetmiyor. MHP ve AK Parti, Ruhsar Pekcan’ı dezenfekte edip ‘haydi bakalım’ mı diyecekler komisyon için imza verecek mi? Dünyanın bütün dezenfektanlarını koysak, bundan kurtulamazlar.
ANLAŞILMASI GÜÇ SADAKAT: Çamlıyayla’daki Nutuk rezaleti… Esas soruşturulması gereken bu buraya nasıl geldi? AK Parti’ye sadakat, MHP’ye memnuniyet ile bu görevde duruyor. Devlet Bahçeli’den niye konuşmaz? MHP’den niye hiç ses yok. Milli Eğitim Müdürü’nün başka durumu mu vardır? Ayar veren Milli Eğitim Müdürü’ne bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak açısından bir cümle kuramayacak mı? Anlaşılması güç bir sadakat içindeler.
BİRBİRLERİNE BAKA BAKA KARARIYORLAR: TESUD’un suçu ne? Tencere dibin kara seninki benden kara. İçişleri Bakanlığı mı kara Milli Savunma Bakanlığı mı? Birbirine baka baka kararıyorlar. TESUD, bana gelmiyor gitmiş Hulusi Akar’a. Gider, bazı isteklerini dile getirecek bir kuruluşu böyle bir yalanla muhatap etmek… Yalanın yalanlanınca işaret etmek, nasıl gönlüne sığıyor?
MİLLET HAKKINI HELAL EDECEK Mİ: Her akşam bir Soma faciası yaşıyoruz. Gar katliamından dün üç tane oldu. Dün 360 evladımız öldü farkında mısınız? Her gün oluyor bu ölüm. Sonra gitmiş ‘şeyhim şıhım helal et’, millet hakkını helal edecek mi?
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’a soruşturma açılmasına ilişkin gelen soruya, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamını izlediyse yazıklar olsun. Kasımpaşalıları toplayalım, raconu kessin. Engin Altay, ‘Menderes de bu tarikatlara yüz verdi, sonunu benzetmesin’ diyor. Bırakın darbe çığırtkanlığını, tavrı en net, Menderes’in asılmasının tarihi hata olduğunu defalarca söylemiş birisinin o ifadelerine, Fahrettin Altun makas. ‘Aradaki dört saniyeyi birleştirelim.’ Tövbeler olsun. Fahrettin Altun yapar bunu. Cumhurbaşkanı açsın izlesin. Bir de Altun’un montajını izlesin. Aramıyorsa Engin Altay’ı inançtan bahsetmesinin anlamı yoktur” yanıtı verdi.