CHP'li Nazlıaka: "Millet İttifakı’nı, Millet İktidarı yapmak istiyoruz"

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Yaşam Hak” projesi kapsamında bugün Kastamonu’ya geldi. Nazlıaka, “Biz artık Millet İttifakı’nı, Millet İktidarı yapmak istiyoruz. Bu amaçla yollara çıktık” dedi.

09 Temmuz 2021 Cuma 19:47
CHP'li Nazlıaka: "Millet İttifakı’nı, Millet İktidarı yapmak istiyoruz"

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Yaşam Hak” projesi kapsamında bugün Kastamonu’ya geldi. Nazlıaka, “Biz artık Millet İttifakı’nı, Millet İktidarı yapmak istiyoruz. Bu amaçla yollara çıktık” dedi.

Nazlıaka, Kastamonu Barosu ile kadına ve çocuğa şiddetin önlenmesi ile ilgili bir protokol imzaladı. Ardından CHP Kastamonu İl Başkanlığında basın toplantısına katıldı. Toplantıda CHP Parti Meclis Üyesi, Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP Kastamonu İl Kadın Kolları Başkanı Gülcan Topalşabanoğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır ve Kadın Kolları Genel Merkez yöneticileri de bulundu.

ERBİLGİN: “SİZ ÖNÜMÜZE DÜŞÜN, BİZ SİZLERİ TAKİP EDECEĞİZ”

CHP Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Burası bir kadın şehri, hemen hemen her siyasi parti tarafından her zaman vurgulanır” dedi. Erbilgin şöyle konuştu:

“Şerife Bacılara atıf yapılır, Halime Kaptanlara atıf yapılır. Cumhuriyetin ilk kadın mitinginin Kastamonu’da olduğu, 100’üncü yılı aştık, hatırlatılır. Zekiye Hanım’lar hatırlatılır. O nedenle ülkede aydınlık günlere ulaşacaksak Kastamonu’nun o dirayetine, Kastamonulu kadınların o kararlılığına yeniden ihtiyaç var. Ne zaman ki Kastamonu kadınları ülkenin önüne düşmüş, bu ülke ayakları üzerine onurlu bir biçimde yeniden dikilmiş. Bu vesile ile Kastamonulu kadınların özellikle yeniden bizlerin önüne düşmenize çok ihtiyacımız var. Sizlerden isteğimiz arkamızdan gelmeniz değil önümüze düşmenizdir. Siz önümüze düşün, biz sizleri takip edeceğiz.”

BALTACI: “KEŞKE BU PROTOKOLLERE HİÇ İHTİYAÇ OLMASA”

CHP Milletvekili Hastan Baltacı ise şunları söyledi:

“Bu şehrin tarihi kadın, bu şehrin kahramanları da kadın. Bu şehrin geleceğini belirleyecek olanlar da kadındır. Bütün mücadelemizde bu yöndedir. Bugün Kadın Kolları Genel Başkanımızın öncülüğünde Kastamonu Barosu ile kadına ve çocuğa şiddetin önlenmesi ile ilgili bir protokol imzalandı. Gerçekten benim içim sızladı. Keşke bu protokollere hiç ihtiyaç olmasa. Keşke kadınların ve çocukların şiddet görmediği, taciz görmediği bir ülkede yaşasak ki bunu birlikte kuracağımıza eminim. Eşit, adil, özgür bir ülke inancımızın temelinde kadın ve çocukların güven içerisinde yaşayabileceği ülke yatmaktadır. Bu şehrin kahramanları kadın. Bu şehrin kahramanları yine kadınlar olacaktır. Sizlere güveniyoruz. Birlikte mücadeleye devam edeceğiz.”

NAZLIAKA: “BİZ YAN YANA YÜRÜMEK İSTİYORUZ”

Kastamonu’nun kadın dostu bir şehir olduğunu belirten CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da şöyle konuştu:

“Kastamonu gerçekten çok özel bir şehir. Hem evliyalar kenti, aynı zamanda da kadın dostu bir şehir. İlk kadın mitinginden, Kuvayı Milliye Meşalesinin yakıldığı ve buradan Ankara’ya cephane taşındığı o günler hepimizin gözlerinin önünde canlandı. Bugün bu salonda görüyorum ki o Kuvayı Milliye ruhu hala dip diri yaşıyor. Dimdik ayakta. Bizler Cumhuriyet kadınları olarak laik, demokratik, eşit, aydınlık yarınları kuranlar olacağız.

İl başkanımız tevazu buyurdu, ‘Düşün önümüze’ dedi. Biz önlerinde yürümek istemiyoruz. Biz arkalarında da yürümek istemiyoruz. Biz yan yana yürümek istiyoruz. Eşitçe yürümek istiyoruz. İşte bu noktada partimizin siyasi partiler yasasında değişiklik yapılmasına yönelik olarak vermiş olduğu kanun teklifini de çok ama çok önemsiyoruz. Biliyorsunuz Genel Başkanımız dedi ki; ‘Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor. Yarısını da kadınlar dünyaya getiriyor. O halde karar mekanizmalarında da kadınlar eşit olarak yer almalı.’ Bu inançla parlamentonun ve yerel seçimlerde de aynı şekilde, eşit bir şekilde temsil edileceği nitelikte değişikliğe dahil olan kanun teklifini de ilk imzalayan oldu. 135 milletvekilimiz de bu kanun teklifine imza attı. Çünkü dediler ki; ‘Bu bir eşitlik mücadelesi, bu sadece kadınların mücadelesi değil. Bu bir demokrasi mücadelesi, bu sadece kadınların mücadelesi değil. Bu bir katılımcılık mücadelesi, sadece kadınların mücadelesi değil.’ İşte o yüzden eşit yarınları yine kucaklayanlar bizler olacağız. Bizim partimiz kanalıyla da ülkemiz olacak. Buna yürekten inanıyoruz.

“ÜÇ ANA HEDEF: ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK”

Şunu özellikle ifade etmek isterim. Bizler göreve geldikten sonra üç ana hedefle hareket edeceğiz. Örgütlenmek, örgütlenmek, örgütlenmek. Bu hedefle yola çıktık. Şu anda tüm Türkiye’de yüzde 96 oranında kadın kolları ilçe örgütlenmesini tamamlamış durumdayız. İl örgütlenmemiz tamamen bitti. Mahalle örgütlenmesine yöneldik. Bazı illerimizde mahalle örgütlenmesini de tamamladık. Sıfır oy aldığımız bazı sandıklar var. Şimdi onlara odaklandık. Sandık sandık çalışmalarımızı da yürütüyoruz yani çok sistematik bir şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yüzde 5 oranında kazandığımız ya da kaybettiğimiz milletvekillikleri, yüzde 5 oranında kazandığımız, kaybettiğimiz belediye başkanlıkları üzerinden de odak bazlı bir çalışma sistematik olarak oluşturduk. Özellikle il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev, gezip tüm kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz.

“HER GÜN EN AZ BİR KADIN KATLEDİLİYOR”

Hayata geçirmiş olduğumuz bir projemiz var. Projemizin adı ‘Yaşam Hak’.  Bu isim aslında yaşam ve hak kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşuyor. Yaşamak bir insanın en temel hakkıdır diyerek yola çıktık. Kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkı ellerinden alınıyor. Her gün en az bir kadın katlediliyor. Her üç kadından biri şiddet türlerinden birisine maruz kalıyor. Biz bu noktada icracı konumda olmasak bile ‘Ne yapabiliriz’ dedik ve bu projeyi hayata geçirdik. Genel merkezimizde bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağdurlarına ya da istismara uğramış olan çocuklarımıza ve onların ailelerine ücretsiz hukuki destek, ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmeti ve diğer kollarda da yardımcı oluyoruz. Özellikle belediyelerimizin olduğu yerlerde şiddet mağduru olan kadınların barınma ihtiyacını da karşılıyoruz. Yeni yaptığımız protokollerle, şu an tüm illerimizde olmamakla birlikte, tüm illere yaymayı istediğimiz şekilde şiddet mağduru olan kadınların, iş bulmasını sağlayıp, kendi ayakları üzerinde durarak, kendilerine yeni bir düzen, yeni bir hayat kurmasını temin etmeye çalışıyoruz ve çocuklarına burs imkânı sağlıyoruz. Böyle bir proje ile şu anda tüm illere ulaşıyoruz.

“HEDEFİMİZ ŞİDDETSİZ BİR TOPLUM YARATABİLMEK”

Şunu çok net bir şekilde gördük. Gerçekten ülkemizde kadınlar, bırakın yeni haklar kazanmayı, her geçen gün haklarını kaybediyorlar. Birçok kız kardeşimizin hakları konusunda da bilgilendirmeye ihtiyacı var. Çünkü bir kadın bir erkeğe göre fiziksel olarak daha güçlü olamayabilir. Bir kadın bir erkeğe göre ekonomik olarak da daha güçlü olamayabilir. Ama bilgi de çok önemli bir güçtür. Biz işte o kadının eline bilgi gücünü veriyoruz. O güçle kendisini hayata daha sıkı tutunmasını sağlamasında destek oluyoruz. Elbette asıl hedefimiz ilk seçimlerde iktidara geldiğimizde şiddetsiz bir toplum yaratabilmek. Bir kız kardeşimizin bile kirpiğinin yere düşmediği, bir kız kardeşimizin bile feryadının havada asılı kalmadığı bir Türkiye’yi kucaklamak istiyoruz. Tekrar söylüyorum, barış içinde, huzur içinde yaşadığımız, ayrılığın gayrılığın olmadığı bir Türkiye inşası için çalışıyoruz.

“ŞİDDETİN AŞISI: EŞİTLİK”

Covid-19’un nasıl bir aşısı varsa, şiddetin de bir aşısı var aslında. Bu da eşitlik. Bunun için biz eşit bir Türkiye kurduğumuzda şiddetin de son bulacağını çok net biliyoruz. Eğer bir kişi, diğer kişiyi, bu bir engelli olabilir, ya da başka özellikleri nedeni ile olabilir, kendisi ile eşit görmezse, şiddet uygulama hakkını kendinde bulabiliyor. Kendisini ondan daha yüksek konumda konumlandırırsa, bu ister ekonomik güç açısından olsun ister fiziksel güç açısından olsun, isterse de kadını toplumun bir öznesi değil, nesnesi gibi gören bir anlayıştan kaynaklansın, kadını iki cinsiyetten biri değil, ikinci cinsiyet olarak tanımlayan bir anlayıştan kaynaklansın… Eğer böyle bir bakış açısına sahipse, şiddet uygulamada da hiçbir mahsur görmüyor. İşte bizler bunun yanlış olduğunu yer yerde anlatıyoruz, anlatmaya da devam ediyoruz.

“YENİDEN KADIN BAKANLIĞI KURACAĞIZ”

Şundan emin olunuz, ilk seçimlerde iktidara geleceğimiz çok net biliyoruz. Bunu anketler gösteriyor. Bunu sahadaki deneyimlerimiz gösteriyor. Bunu yaptığımız çalışmalar gösteriyor. En önemlisi halkın partisi olduğumuz için halk bize söylüyor. Dolayısıyla da ilk seçimlerde iktidara geldiğimizde uygulayacağımız politikalarda kadını hayatın her alanında güçlendireceğiz. Kadının ismini bakanlıktan bile sildiler. Yeniden kadın bakanlığı kuracağız. Kadının ismini sözleşmelerden, protokollerden, kanunlardan sildiler, yeniden bunu gerçekleştireceğiz. En önemlisi eşit bir Türkiye için öncellikle kız çocuklarımız için yeniden okullaştırma oranını yükselteceğiz.

“CİNSİYET AYRIMCILIĞINI SONLANDIRACAĞIZ”

Eğitim sistemimizi değiştireceğiz. 4+4+4 ucube eğitim sisteminden ülkeyi kurtaracağız. Hem çocuklarımızın ülkemizin her bölgesinde eğimde fırsat eşitliğine sahip olduğu, hem de aynı zamanda ilerleyen yaşlarında meslek sahibi olduğu bir Türkiye tesis edeceğiz. Böylece kadınlarda ekmek tutabilecek, kadınlarda iş sahibi olabilecek. Mesleklerdeki cinsiyet ayrımcılığını da belediyelerimiz kanalıyla sonlandırdık ama Türkiye çapında da sonlandıracağız. Biliyorsunuz belediyelerimiz kanalıyla kadın otobüs şoförlerimiz var, kadın vatmanlar var, kadın itfaiyeciler var ama ne yazık ki Kastamonu gibi orman köylüsünün önemli bir geçim alanı olan ormancılıkta bile kadın orman memurları alınmaması yönünde bir yasa çıkarmıştı bu meclis. Daha sonrasında biz müdahale ettik, orman korucularının, kadınların istihdamı yönünde ön açabilmiş olduk.

“HALK ARTIK ‘DEĞİŞİM’ DİYOR”

Görüyoruz ki ayrımcılık toplumun her yerinde giderek derinleşiyor. Bu ayrımcılıktan beslenen bir siyasi anlayış bugüne kadar iktidarını koruyabildi ama görüyoruz ki halk artık bunu istemiyor. Halk artık ‘Değişim’ diyor. Halk artık herkesin bir arada huzur içinde umut dolu günleri kucaklayacağı yarınlara sahip olduğu bir Türkiye istiyor. Bunun formülü Cumhuriyet Halk Partisi’nde. Her dönem CHP dönüştürücü güce sahip olmuş ve ülkemizin en kritik dönemlerinde zor görevler üstlenmiştir. Bu dönem de onlardan bir tanesi. Biz artık Millet İttifakı’nı, Millet İktidarı yapmak istiyoruz. Bu amaçla yollara çıktık. Biz hep sahalardayız ama görüyoruz ki Cumhur İttifakı sahalarda değil. Çünkü köylüye gitse ne söyleyecek, esnafa gitse ne söyleyecek, işçiye, emekliye gitse ne söyleyecek? Bizim kadrolarımız hazır. Politikalarımız hazır. En önemlisi yürek olarak hazırız. Motivasyon olarak hazırız. Aydınlık günleri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde ve kadınların öncü güç olduğu haliyle partimiz kucaklayacak, buna yürekten inanıyoruz.”

Son Güncelleme: 09.07.2021 19:49
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.