CHP İzmir Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklama ile İzmir Valiliğinin “İzmir’de birçok yerde tarımı bitirebilecek” korkunç kararına tepki gösterdi.
Av. Kılıç, İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının; Çeşme’den, Seferihisar, Urla, Bayındır, Foça ve Menemen’e kadar İzmir’in 16 ilçesinde yer alan 33 jeotermal sahasını kiraya vermek için ihaleye çıktığını söyledi.
Toplam 95 bin 330 hektarlık yüz ölçüme sahip 33 sahada jeotermal kaynak aranacağı, 8 bin 78 hektar büyüklüğe sahip mevcut 2 jeotermal sahasında ise işletme haklarının devredileceğinin duyurulduğunu ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, açık teklif artırma usulüne göre yapılacak ihalelerin, 14 Kasım 2019 Cuma günü İzmir Valiliği’nde gerçekleştirileceğini bildirdi.
CHP’li Av. Kılıç, jeotermal aranacak 33 saha için toplam 4 milyon 902 bin 500 Türk Lirası, işletme hakları devredilerek ruhsatlandırılacak mevcut 2 jeotermal sahası için ise 1 milyon 800 bin Türk Lirası muhammen bedel belirlendiğini kaydetti.
Jeotermal arama planının, 30 ilçenin 28'inden daha büyük ve İzmir'in 11 bin 891 km2'lik yüzölçümünün yüzde 8'ine denk gelen bir alanı kapladığını dile getiren Av. Kılıç, bu ihaleden vazgeçilmesini istedi.
“Bu tesislerin kurulması demek, güzel İzmir’imizin birçok yerinde tarımın, toprağın bitmesi, havanın ve suyun kirlenmesi demek.” diyen Av. Sevda Erdan Kılıç, İzmir’e bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkının olmadığını vurguladı.
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, binlerce yıldan beri üretilen, kutsal ürün olarak kabul edilen incir ve zeytin ile dünyaca ünlü sultaniye üzümü ve kestanenin jeotermal enerji santrallerinin bıraktığı atık ve yarattığı hava koşullarından olumsuz etkileneceğini kaydetti.
Bu kadar büyük ölçekli bir alanda jeotermal aramaları yapılmasının çok ciddi ve geri döndürülemez sonuçlar doğuracağını vurgulayan Av. Sevda Erdan Kılıç, mevcut jeotermal santrallerinin Aydın, Buharkent, Kuyucak, Germencik, Manisa, Salihli ve Alaşehir'de tarıma çok büyük zararlar verdiğini anımsattı.
CHP’li Kılıç, tarım bölgelerinin kesinlikle jeotermalden etkileneceğini ifade ederek, “Çünkü, bu kadar büyük alanların tarım bölgelerine denk düşmemesi mümkün değil. Jeotermal santralleri, bor ve hidrojen sülfür nedeniyle tarıma olduğu kadar insan sağlığına da ciddi zararlar vermektedir. Bu işletmelerin olduğu yerlerde kanser vakalarının artışı da söz konusu olabilmektedir.” dedi.
İhaleye çıkarılan Tire İlçesi’ndeki 6 jeotermal sahasının ilçenin toplam tarımsal alanının yüzde 65’i kadar büyüklükte olduğunu dile getiren Av. Kılıç, “Bu kadar geniş bir alanda jeotermal faaliyetleri gerçekleştirilirse Tire Ovasında tarım büyük risk altına girer, hatta korkarım ki tarım diye bir şey kalmaz. Diğer ilçelerimizde de durum bu boyutlarda. Bu nedenle projeden acilen vazgeçilmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, jeotermal aranacak alanların birçoğunda zeytin ağaçlarının da bulunduğunu belirterek, “Zeytincilik Yasasına göre zeytin ağaçlarının bulunduğu yerlere bu tür tesisler yapılamaz. Yani kanuna da aykırı bir işlem yapılmak isteniyor.” dedi.
İzmir Valisine seslendi
İzmir Valisi Erol Ayyıldız’a seslenen Av. Kılıç, şunları kaydetti:
“İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının, İzmir’in 16 ilçesinde yer alan 33 jeotermal sahasını kiraya vermek için ihaleye çıkması kararından vazgeçin. Bu ihale sonucu kurulması planlanan jeotermal santralleri, sadece ilimiz için değil, ülkemiz için de çok önemli tarım ürünleri yetiştirilen tarım alanlarımızı bitirir. Zaten yeterli verimi, ürünü alamadığı, geçimini sağlayamadığı için toprağından uzaklaşan çiftçimizi, üreticimizi daha da üzmeyin. Tarım arazilerimizi jeotermale kurban etmeyin. Bırakın çiftçimizin yakasını. Bırakın onlar bizler için, ülkemiz için tarım arazilerini eksinler ve verimli, sağlıklı ürünler elde etsinler. Şehrimiz için bu korkunç karardan vazgeçerek, ihalenin yapılmayacağı müjdesini verin güzel İzmir’imize.”
CHP’li Av. Kılıç, İzmir Valiliğinin geçen yıl da 13 ilçedeki 59 bin 461 hektarlık yüz ölçüme sahip 22 jeotermal sahasını kiraya vermek için ihaleye çıktığını hatırlatarak, o ihalede kiralanamayan birçok sahanın ve yenilerinin 14 Kasım 2019'daki yeni ihaleye dahil edildiğini ifade etti.