2019-2020 eğitim-öğretim döneminin başlamasına 14 gün kaldığını anımsatan Av. Kılıç, okullar, öğretmenler, veliler ve öğrencilerin gerekli hazırlıklarını sürdürdüğünü belirtti. Av. Sevda Erdan Kılıç, böyle bir dönemde bütün velileri, okul ücretlerinin yanı sıra, servis, yemek, okul kıyafetleri ve kırtasiye gibi ücretlerin ne olacağı telaşının sardığını kaydetti.   
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, memura ve işçiye enflasyon oranının hatta yüzde 10’un altında zam verildiği, yoksulluk sınırının 6 bin 918 Türk Lirası, açlık sınırının ise 2 bin 124 Türk Lirası olduğu bir dönemde servis ücretlerine ne kadarlık bir zam yapılacağının herkes tarafından merak edildiğini vurguladı. Av. Sevda Erdan Kılıç, basında yer alan haberlerin, okul servislerine yapılması düşünülen zammın, işçi ve memurdan esirgenen enflasyon oranında olacağını gösterdiğini ifade etti. 
 İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı’nın, bu yıl servis ücretlerinde yüzde 15-20 civarında zam olacağını düşündüklerine ilişkin açıklama yaptığını kaydeden Av. Kılıç, Bostancı’nın bu artışa gerekçe olarak, “araç fiyatı ve taşımacılık giderlerinin yükselmesinin neden olduğunu” söylediğini bildirdi.

“KORSAN SERVİS UYGULAMASI MUTLAKA ÖNLENMELİ”

 CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Önceki yıllarda yaşanan acı tecrübeler göstermiştir ki servis ücretlerinin yüksekliği, ‘korsan servis’ uygulamasının artmasına neden olmaktadır. Okullar ya da veliler zaman zaman öğrencilerin güvenliğini de hiçe sayarak, bu korsan servisçileri tercih edebilmektedir. Bu korsan servis uygulamasının önlenmesiyle ilgili gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır.” ifadesini kullandı. 
  Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti:
 “Anlaşılan bu yıl da diğer eğitim-öğretim giderleri gibi servis ücretleri yine velilerin ceplerini yakmaya devam edecektir. İktidara geldiği 2002 yılından beri bütçeden en çok payı eğitime ayırmakla övünen AKP, her nedense öğrencilerin servis sorununu tam olarak çözmedi ya da çözmek istemedi. Bu da her zaman olduğu gibi, akla yine AKP-rant ilişkisini getirmektedir. Devlet okullarını daha nitelikli ve kaliteli hale getirerek öğrencilerin bu okullarda eğitim-öğretim görmesini sağlaması gereken AKP iktidarı, her nedense öğrencileri rantın olduğu ve bir zamanlar çoğu FETÖ’nün kontrolünde olan özel okullara yönlendirmiştir. Bu okullardaki servisçiliğin de belli bir zümre tarafından kontrol edilmesini engelleyememiştir.”

“ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNEN BİR KİŞİ MASRAFLARI NASIL KARŞILAYACAK?”

      Velilerin, okul sıralarıyla ilk kez tanışacak okul öncesi öğrencilerin kıyafet, çanta, ayakkabı ve kırtasiye masrafları için 700 TL ile bin 500 TL arasında değişen harcamalar yaptığını belirten Av. Kılıç, ilköğretim öğrencisinin sadece kıyafet masrafı olarak 2’şer gömlek, süveter, yelek ve pantolon ile bir çift ayakkabının da en az 700 lira olacağını bildirdi. 
      CHP’li Av. Kılıç, devlet okuluna giden bir öğrencinin kıyafet ve kırtasiye masraflarının yanına, servis ücreti ve bazı okullarda “kayıt dışı” alınan öğrenci kayıt ücreti de eklendiği zaman, aylık 2 bin 20 TL asgari ücretle geçinen bir kişinin bu masrafları nasıl karşılayabileceğinin düşünülüp düşünülmediğini sordu. 
     Av. Sevda Erdan Kılıç, soru önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi:

2019-2020 eğitim-öğretim yılında servis ücretleri için yapılması planlanan zam oranı nedir?
İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Bostancı’nın açıklamalarını dikkate aldığımızda, zam oranı yaklaşık yüzde 15-20 olarak mı gerçekleşecektir?
Memura ve işçiye enflasyon oranının hatta yüzde 10’un altında zam verilirken, servis ücretlerine yüzde 20 civarında zam yapılmak istenmesinin gerekçesi nedir?
Okul servis ücretlerinin, velilerin ceplerini önceki yıllarda olduğu yine “yakmaması” için ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz?
Okul servis ücretlerinin yüksekliğinin bazı velileri “korsan servisçiliğe” yönelttiğini göz önüne aldığımızda, korsan servis uygulamasını engellemek için almayı düşündüğünüz önlemler var mıdır? Varsa bunlar ne tür önlemlerdir?
İzmir’de iki yıl önce Alperen Sakin, unutulduğu servis minibüsünde baygın bulunarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Bir daha bu tür can kayıplarının yaşanmaması için almayı düşündüğünüz tedbirler nelerdir?
Cezai ve idari yaptırımların artırılması, korsan taşımacılığı önlemede caydırıcı bir tedbir olarak değerlendirilebilir mi?