ATATÜRK’ÜN DİKTİĞİ AĞAÇLAR…
Yazar Nazmi Kal’ın kaleme aldığı "Atatürk'ün Diktiği Ağaçlar" kitabına atıfta bulunarak sözlerine başlayan Kaya, şunları ifade etti: “O kitapta bu şeker fabrikalarımızın kuruluş öyküsü çok güzel anlatılıyordu. Kurulduğu bölgelerde, ekonomiden o bölgede yaşayan insanların ekonomisinden sosyal hayatına kadar, kültürel hayatına kadar yaptıkları katkılar anlatılıyordu. Gerçekten bir başarı öyküsü şeker fabrikalarımız. O günlerde her fabrika bir kaledir anlayışı vardı ve şeker fabrikaları da bu anlayışın tam bir yansımasıydı açıkçası. Maalesef, bu anlayış 2008 yılına kadar sürdü, 2008 yılında başlayan bu özelleştirme süreciyle şeker fabrikalarımız satılmaya başlandı.”
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu’nda Şeker Fabrikaları’nın 2017-2018 Yıllarının Denetim Toplantısı gerçekleşti.
Yönetim Kurulu Başkanı Suat Sarıgül ve diğer yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, şu konulara da değindi:
SATILMAYAN FABRİKALAR ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI
“Fabrikalarımızın satışıyla zincirleme olarak çok sayıda insanımız mağdur edildi. Sadece bunlarla da kalınmadı, özelleştirme süreci satılmayan eldeki şeker fabrikalarında da birçok tahribatlar yarattı. Nasılsa özelleştirilecek denilerek 2008 yılından itibaren eldeki şeker fabrikalarımız teknolojik yatırımlarla donatılmadı, fabrikalarımız teknik açıdan eksik kaldılar. Fabrikalarda büyük çaplı bakımlara ihtiyaç duyulduğu, fabrika bünyesinde kullanılan birçok ünitelerde pancar kesme makineleri, filtrelerde yenileme yatırımlarının yapılması ve otomasyona geçilmesi gerektiği yönünde tespitler var.”
TÜRK TARIMINA VURULMUŞ EN BÜYÜK DARBE
“Özelleştirme sürecinin işçilerin motivasyonunu bozduğu ve çalışma barışını bozduğu yönünde de tespitler var. Tüm bunlar konuşulunca tabii, insanın üzülmemesi mümkün değil. Kıt kanaat imkânlarla kurulan, büyük fedakârlıklarla kurulan, bulundukları bölgelere büyük ekonomik katkılar sağlayan göz nurumuz dediğimiz bu fabrikalarımız maalesef bugün bu duruma getirildi. Avrupa'nın 4'üncü, dünyanın 5'inci büyük şeker pancarı üreticisi olan ülkemize ait şeker fabrikalarının satışı, Türk tarımına vurulan en büyük darbelerden biri olarak tarihe geçmiştir.”
TÜRK ŞEKER KURUMU TEKRAR AÇILMALIDIR
“Biz parti olarak ilk günden bugüne söyledik ve yine söylüyoruz. Şeker Fabrikalarını satmak büyük bir yanlıştır. Türkiye Şeker Fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır. Kurum bünyesindeki fabrikaların modernizasyonu yapılarak günümüz teknolojisine uyarlanmalı ve şeker fabrikalarımız tam kapasiteyle çalıştırılmalıdır. Bir Cumhuriyet kurumu olan ve kapatılan Şeker Kurumu da bir an önce açılmalıdır. Şeker Kurumu tekrar açılmadığı sürece şeker pancarının stratejik ürün olarak korunmasının mümkün olmayacağını da ifade etmiştik. Stratejik ürün olan sadece şekerimiz, şeker pancarımız değil; melas, alkol, hayvan yemi yapılabilen ve enerji üretiminde dahi kullanılabilen bir ürün olan şeker pancarının kaderinin özel kişilerin inisiyatifine terk edilmesinin doğru olmayacağını da ifade etmiştik. Tarih bunda sorumluluğu olanları elbette not edecektir, gerekli değerlendirmeyi yapacaktır.”
KAYA, ŞEKER FABRİKASI YÖNETİM KURULUNA SORDU
Kaya, Şeker Fabrikaları Yönetim Kurulu’na şu soruları yöneltti:
“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sürecinde ve sonrasında yaşanan tecrübelerden ders alınarak elde kalan şeker fabrikalarının özelleştirilme kapsamından çıkarılması, kurum bünyesindeki fabrikaların modernize edilerek günümüz teknolojisine uyarlanması ve çalıştırılması yönünde bir düşünce var mıdır? Fabrikalarımızın özelleştirilmesi süreci durdurulmazsa şeker pancarı üretiminin gün geçtikçe azalacağı ve meydanın halk sağlığını tehdit eden nişasta bazlı şeker üreticilerine kalacağı konusundaki kaygı verici değerlendirmeler konusundaki düşünceleriniz nedir? Bilindiği üzere geçmiş yıllarda pancar tohumunu kendimiz yetiştiriyorduk ve üreticilerimiz ve kurumlarımız bundan para kazanıyordu fakat sonrasında bilmediğimiz bir nedenle bundan vazgeçilmiş, tohum üretimi bırakılmış, tohum ithalatına geçilmişti. Son yıllarda bazı bölgelerde tohum üretimi yaptığımızı biliyoruz. Yerli tohum üretimi konusunda ne aşamadayız? Bu üretimler üreticilerimizin ihtiyacını karşılamaya yeterli midir? Kurum olarak yerli tohum üretimi konusunda, yerli tohum üretimini teşvik edip artırma konusunda ne gibi çalışmalarınız vardır?”