CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Van’da düzenlenen “KHK Mağdurları İle Buluşuyoruz” etkinliğinde; "Birlikte bu mücadelede ortaklaştığımız, mücadelenizi birlikte yürüttüğümüz ve çözüm taleplerini hep beraber kamuoyuyla ve saray iktidarı ile paylaşmaya devam ettiğimiz sürece, emin olun Sayın Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi; mazlumun ahı indirecektir şahı" dedi.
Van Barosu’nda düzenlenen “KHK Mağdurları ile Buluşuyoruz” etkinliğine; CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülizar Biçer Karaca ve Yüksel Taşkın ile CHP milletvekilleri Cihangir İslam, Turan Aydoğan ve Yıldırım Kaya katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karaca, toplantıda şunları söyledi:
“MAZLUMUN AHI, İNDİRECEKTİR ŞAHI”
“Taleplerinizi ve beklentilerinizi paylaşmanızı sizlerden isteyeceğiz. Hem bizim raporumuzda hem sesinizin duyulması ve talepleriniz ve çözüm noktasında, bu sorunu yaşayan bu sivil ölüme terk edilişi ve ötekileştirmeye yaşayan sizlerle birlikte bu sorunun çözümünde ortaklaşmak istiyoruz.
Emin olun sizlerle birlikte bu sorun kesinlikle çözülecek. Hatta ben şundan o kadar eminim ki; tıpkı taşeron işçiler gibi, tıpkı emekliye iki maaş ikramiye gibi, tıpkı 3600 gibi bu iktidar, bu saray iktidarı, erimeye, çökmeye, koltuktan ineceğini görmeye devam ettiği sürece seçimin hemen öncesinde sizlerin yaşadığı bu zulmü biz çözmeye talibiz diye, ya da bir çözüm için çalışmaya başladık diye sızdırdıkları bilgileri, haberleri hayata geçirmek için adım atacaklardır. Bunu biz değil, bunu siz sağlayacaksınız.
Biz sadece bu iradenize tanıklık edeceğiz. Biz sadece kamuyla ve siyasi iktidara paylaşacağız. Birlikte bu mücadelede ortaklaştığımız, mücadelenizi birlikte yürüttüğümüz ve çözüm taleplerini hep beraber kamuoyuyla ve saray iktidarı ile paylaşmaya devam ettiğimiz sürece, emin olun sayın genel başkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Mazlumun ahı indirecektir şahı’ diyorum.”
CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu ise şöyle konuştu:
“Kanun hükmünde çıkarılan kararnamelerle birlikte on binlerce çalışan işinden ve aşından olmuştur. Doğrudan etkilenen yani işini kaybedenlerin sayısı 150 bini aşmıştır. Bazıları işinden aşından olmakla kalmayıp bir de gözaltına ve hapis hayatı yaşamıştır. Gözaltına ve hapis hayatı yaşayan ve yaşamaya devam edenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Geçen bir paylaşımda okudum, KHK’lı hayatını kaybedenlerin sayısı 800’ü bulmuş, bu çok ciddi bir rakamdır. Bunların arasında kimi haksızlığa dayanamamış, kimi stres ve üzüntü, kimi ise cezaevi koşullarına dayanamamıştır. Maalesef ciddi bir acı ve dram yaşanıyor.
"ALINAN KARARLAR HUKUKİ DEĞİL, SİYASİYDİ"
İktidar KHK’lı yaşamlarından tecrit etmek için elinden geleni yapmış hala da yapmak için elinden geleni yapmaktadır. KHK’lı insanlara bakınca adeta insanların elinden alınmak istediğini görüyoruz. Halbuki yaşam hakkı kutsal hakların en başında geliyor. Peki bu insanların bakmakla hükümlü olduğu çocukları ne olacak? Bu baskı eziyet çocuklara kadar ulaştı. Anne ya da babası KHK’lı olduğundan dolayı birçok çocuk haklarından mahrum bırakıldı ve psikolojisi bozuldu. Bakanlar bir dönem bu ülke de boş kağıtlara imza atarlarken üstün sarayın emrindekiler tarafından dolduruldu. İnsanların yaşamlarıyla oynandı. Alınan kararların hiçbir hukuki dayanağı yoktu. Kararlar siyasiydi. Kararsız olması gereken sarayın emri altına giren yargıdan sağlıklı bir karar almalarını beklemek beyhudedir. Hukukla az çok ilişkisi olanlar iyi bilirler, herhangi bir siyasi partiye üye olmak, sempati beslemek, herhangi bir sendikaya üye olmak, o sendika da görev yapmak, bankaya para yatırmak, gazete ve dergiye abone olmak, kızını dershaneye göndermek suç değildir. Kişi doğrudan darbeye katıldıysa suçtur. Ve cezalandırılmalıdır da. Ama darbeyi bahane edip sırf karşı diye on binlerce insanı işinden aşından hukuki suistimal etmektir. Zararının neresinden dönülürse kardır. Şunu bilmenizi istiyorum KHK mağduru sorununu inşallah CHP iktidarı ile son bulacak. Bu hukuksuzluğa son verilecek. Hepiniz işinize geri döneceksiniz.
