ÜTÜYLE ÇOCUKLARIN KAFASINI DÜZELTECEK!: Bu cahillerin eğitimi algılamaları; kişisel becerileri geliştirme, eleştirel düşünme, dünyayı tanıma, evrensel değerlerle yerel değerleri buluşturma değil. Çocuklara karşı görevim sorumluluğum var yerine getirmeliyim demiyorlar. İktidar çocukların sahibi görüyor kendini. Yani eline ütü alacak, çocukların kafasını düzeltecek.  Böyle bir kafa yapısından başarı çıkmaz. Bakış açıları ile ilgili sıkıntı var. 15 TEMMUZ EĞİTİMİ VURDU: 15 Temmuz’da yaşadığımız darbe girişimi en fazla eğitim alanını vurmuştur. Bugün 50 bin öğretmen açığa alınmış, görevden uzaklaştırılmış, hapse atılmıştır. Bu 1,5 milyon öğrencinin karşılığı demektir. Örnek vereyim size. Diyarbakır’da 18 bin öğretmen var. 2 bin 200 öğretmen açığı var. 4 bin 285’i açığa alınmış.  6 bin 500 civarında açık var. Sürdürülemez durumdur bu… 1,5 milyon öğrenci etkileniyor. darbe girişiminden. Çözüm olarak ne buldular? Sözleşmeli öğretmenlik ve norm kadro fazlalarını dağıtarak çözeceğiz diyorlar. Bu bile bu işi bilmediklerini en büyük işaretedir. SENİN DERDİN LİYAKAT DEĞİL, SADAKAT: Sözleşmeliyi nasıl alacaksınız? Mülakatla alacaksınız. Senin derdin liyakat değil! Mülakat varsa ihanet de olacaktır orada. Çünkü sen sadakat  arıyorsun. Bu anayasaya  aykırı bir durum. Sen ne soracaksın mülakatta görevin getirdiği nitelikleri mi soracaksın yoksa AKP’li mi değil mi? Bunu mu anlayacaksın. EĞİTİM "SÖZLEŞMELİ" YAPILAMAZ: Ucuz iş yapmak istiyorlar. Az maliyetle bu işi çözmek istiyorlar. Eğitim sürekli ve asli bir iştir. Sözleşmeli olarak yapılamaz. Bunların dertleri sorunları çözmek, öğretmen açığını kapatmak değil. Böyle dertleri yok. BU CAHİL KAFASI: Eğitimi propaganda, mücadele alanı olarak  görüyorlar. Kendi ideolojilerini dayatacakları ve dindar ve kindar nesil yetiştirecekleri bir alan olarak görüyorlar.  Böyle bir anlayış çağdaş dünyada yok. Bu kafa ne kafası biliyor musunuz? Bu cahil kafası. Bugün Abdülhamit’e övgüler düzüyor ya Meclis Başkanı.  Abdülhamit modern okulları açan birisidir.  O günkü çağının adamıdır. Krallar, padişahlar, diktatörler var. O çağı iyi bilen birisidir. Ama Meclis Başkanı bu çağın gerisindedir. Suriyeli Çocuklar var. 1 milyon 600 bin Suriyeli çocuk var. Yüzde 40’ına eğitim verebiliyoruz bunlar ne olacak. Bu da ciddi bir problem… MAĞARA ADAMINA ÇOCUK TESLİM EDİLİR Mİ?: (Burdur İl Milli Eğitim Müdürü’nün attığı tweetlerin sorulması üzerine) Mağara adamı. Buna çocuk teslim edilir mi? Türkiye çok hızla kutuplaşıyor, ayrışıyor etnik, dinsel, inanç, ekonomik olarak ayrışıyor. Yaşam biçimi  olarak ayrışıyor. En kötüsü bu… YAŞAM BİÇİMİ TUTKALDIR: Yaşam biçimi bizi bir arada tutan tutkaldır. Bu tutkalı inceltmiş, etkisini yok etmiş oluyoruz. Başbakan’ın  açıklaması da vahimdir. ‘Hoşlanmıyorsan mırıldanabilirsin’ diyor. Sen kimsin de bunu söylüyorsun! Tekme atmak isteyenlere yol gösteriyor. ‘Önce mırıldan sonra tekme atabilirsin’ diyor.  Bu tehlikelidir. Fiziken sana müdahale  yapılmamışsa mırıldanma hakkın yoktur. ‘Benim şortlu bacım’ diyor. Devleti yönetenler, ‘Kardeşim, bacım’ diye devleti yönetemezler.  Bize yurttaş olarak bakacaklar. ŞORTLU, BAŞÖRTÜLÜ YURTTAŞIM DİYECEK: Farklı düşüncelerimiz olabilir. Aile içinde farklı. Aile içinde duygular konuşur ama sokaktaki vatandaşlarınıza aynı tepkiyi gösteremezsiniz. ‘Benim şortlu, başörtülü yurttaşım’ diyecek.  Bacım demeyecek. HUKUKTAN TUTUKLANACAK, TEPKİDEN DEĞİL: Ailemizi konuşmayacağız! Hak hukuk konuşacağız… Tepkiden tutuklanmayacak, hukuktan tutuklanacak. Kurallar öyle olacak. Kimse kimseye inancını dayatamaz. Benim çocuğumu dindar yetiştirecekmiş. Sen kimsin benim çocuğumu dindar yetiştireceksin. Ben de diyorum ki ben çocuğumu hırsız yetiştirmek istemiyorum.  Ben ona bakarım. TOPLUMU HIZLA KUTUPLAŞTIRIYORLAR: Eğitimi ne yazık ki bir propaganda alanı olarak gördükleri için, yaşam biçimi konusunda toplumu  hızla kutuplaştırdıkları için çok daha kötüsü gelecek. Bu Burdur Milli Eğitim Müdürü gibi on binlerce öğretmen sayabilirim. Fen bilgisi öğretmeni kar tanelerini şöyle  açıklıyor: ‘Her bir yağmur tanesini aşağıya bir melek, her bir kar tanesini iki melek indiriyor’ diyor. Elektrik yüklerini anlatamayan, bunları bilmeyen bir fen bilgisi öğretmeni ne yazık ki fen bilgisi anlatıyor. Eğitim AKP’nin 14 yıllık iktidarı boyunca en fazla bozduğu alandır.