Öğretmenlik Meslek Yasası değil öğretmenlik mesleğine mayın döşeyen bir yasa teklifi hazırlamışsınız
GÜRER, “ÖĞRETMENİN SORUNLARI ÇÖZÜLMELİDİR”
Gürer, “Atama bekleyen öğretmeni eritme, öğretmeni siyasi iktidara kul etme, öğretmeni güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırma, sömürme ve disiplin uygulamalarıyla zapturapt altına almayı amaçlayan bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Bu kanun teklifinin adını "Öğretmenlik Meslek Kanunu" olarak tanımlamak olası değil çünkü burada öğretmenin lehine düzenlemeler yerine öğretmenin nasıl olması gerektiği, nasıl olduğunda da ne yapması gerektiğini içeren düzenlemeler yer alıyor.” Diye konuştu.
EMEK SÖMÜRÜSÜ ÖNCELİKLENİYOR
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Emek sömürüsünü öncelikleyen "Yöneten gibi düşün." talimatı içeren burada, bu maddede deniyor ki: "Hazırlık eğitimine alınan adaylardan aranan koşulları taşımadıkları sonradan anlaşılanların, disiplin soruşturması sonucunda Akademiden çıkarma cezası alanların, hazırlık eğitiminde başarısız olanların Akademiyle ilişkisi kesilir." Dört yıl eğitim alacak, "öğretmen" tanımına erecek, sonra Akademide "Sen yetersizsin." diye sokağa bırakılacak. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. “dedi
Gürer, “Disiplinle ilgili, içerik olarak yapılan düzenlemelerde 657 sayılı Memur Kanunu'ndaki disiplin cezalarının dışında yeni cezalar uygulamaya konuluyor. Yani 657 neden, neyine yetmemiş de bunlara yönelinmiş? Örneğin, kınama cezası gerektiren hâller için de eğitim faaliyetlerinin görüşmelerini paylaşmak suça giriyor. Yani eğitim faaliyetlerinin görüşülmesinin paylaşılmasının suça girmesini anlamak olası değil. Burada tanımlanan nedir?
Bunun yanı sıra, eylemde bulunmak, örneğin, buraya gelip öğretmen hakkını savunan öğretmen temsilcileri bu düzenlemelerle yarın "Eylemde bulundun." diye mesleklerinden gitme noktasında sıkıntılar yaşayabilirler. İçerik olarak risk taşıyor çünkü burada amaçlanan öğretmenin özgürleşmesi, düşünceyi, fikri yaymanın yanında kendisine ait katkı koymasını da önleyen "Ben sana ne diyorsam onu yap." diyen bir anlayışın düzenlemesi olarak kanunu görüyorum. Bu tanımlamayı da bu anlamda riskli buluyorum.
Onun için, yapılması gereken, kanunun bütünü çekilmeli, eğitim fakültelerindeki eğitim yapısı genişletilip, güçlendirilip daha iyi eğitim standartları sağlanarak bu akademi anlayışından kesinlikle vazgeçilmesi doğru olandır çünkü "eğitim" dediğimiz olgu, ülkenin de aile bireyinin de çocuğunun ve ülkedeki yarının şekillenmesini sağlayan ana damardır. Bu damarı istediğinize göre şekillendirmeye kalkarsanız, süreç içinde olumsuz yan etkileri ortaya çıkar, eğitimi düzenleyelim derken eğitimi katledersiniz, yirmi iki yıllık süreçte getirilen onca değişikliğin eğitimde yarattığı sorun, sıkıntıya yenilerini eklersiniz. “ diye Konuştu
ÖĞRETMENLERİN DESTEKLEYECEGİ KANUN YAPILMALIDIR
CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer”Bu kanun teklifi çekilmeli; sendikaların, öğretmenlerle ilgili diğer kuruluşların ortak değerlendirme ve görüşüyle, öğretmenin istediği biçimde bir kanun teklifi Meclise gelmelidir. Burada, kapsam dışında kalan, dün de ifade ettiğim gibi PİKTES öğretmenlerinden usta öğreticiler dâhil, eğitime yönelik kim varsa onların haklarını, güvencelerini artıracak düzenlemeler ihtiyaçtır.
Siz burada, akademiye aldığınız öğretmeni stajyer öğretmen diye asgari ücretle alana sürerseniz, aday öğretmen, vekil öğretmen gibi daha düşük ücretli öğretmen mantığını yaratırsınız ki bu da hakkaniyetli ve adaletli olmaz.
Kısacası, bu kanun teklifinin bütünü Öğretmenlik Meslek Kanunu değil, öğretmen mesleğine mayın döşenmiş hâlidir. Bundan gelin vazgeçin. Yeni bir değerlendirmeyle bütünü üzerinde de birlikte yaratılacak, eğitime yönelik bilgiye, birikime yönelik bir yapılaşmayı oluşturalım diyor,” dedi.