CHP’li Aşkın Genç’ten yurtdışındaki hastanelere aktarılan paraya tepki:
Önceliğimiz, kendi vatandaşlarımızın sağlığı ve refahı olmalıdır; yurtdışına
kaynak aktarmak değil
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe teklifi
görüşmelerinde, yurtdışındaki hastanelere aktarılan kaynakları eleştirerek, “Kendi
hastanelerimizde personel eksikliği, cihaz yetersizliği, altyapı problemleri devam
ederken, yurtdışındaki hastanelere milyonlar harcamak hangi mantığa sığar?
Önceliğimiz, kendi vatandaşlarımızın sağlığı ve refahı olmalıdır; yurtdışına kaynak
aktarmak değil” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun
Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Sağlık
Bakanlığı ve bağlı kuruşların bütçe teklifi görüşmelerinde yaptığı konuşmada;
Bakanlığın, Sudan, Somali, Nijer ve Kırgızistan’da açtığı hastanelere 219 milyon TL
kaynak aktardığını kaydetti. Genç, Türkiye’deki hastanelerde, personel eksikliği,
cihaz yetersizliği, altyapı problemlerinin devam ettiğini belirterek önceliğin buralara
verilmesi gerektiğini söyledi.
CHP’li Genç’in konuşması şu şekilde;
“Sağlık Bakanlığı, harcadığı her 100 liranın 12’sini şehir hastanelerine
aktarıyor”
“Bütçe teklifine baktığımızda şehir hastaneleri için planlanan devasa harcamalar
dikkat çekiyor. 2025 yılı için 104 milyar 602 milyon TL, 2026’da 115 milyar TL ve
2027’de 121 milyar TL olmak üzere toplamda üç yıl içinde 341 milyar TL’lik bir ödeme
planlanmış durumda. Sağlık Bakanlığı, harcadığı her 100 liranın 12’sini şehir
hastanelerine aktarıyor. Peki, bu hastaneler vatandaşımıza nasıl bir hizmet sunuyor?
Devasa bütçelerle yapılan bu yatırımlar, sağlık hizmetlerine erişimi gerçekten artırıyor
mu yoksa yalnızca yandaş müteahhitlerin cebini mi dolduruyor?
“Kayseri’de bir vatandaşımız, ultrason randevusunu ancak 2025 yılına alabildi”
Seçim bölgem Kayseri’de bir vatandaşımız, ultrason randevusunu ancak 2025 yılının
sonuna alabilmiş. Düşünün ki, bir ultrason için tam bir yıl beklemek zorunda bırakılan
vatandaşlarımız var. Bu durum, sağlık hizmetine erişimin ne kadar zorlaştığını ve
sağlık sistemimizin vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktan ne kadar uzak olduğunu
açıkça gösteriyor. İnsanlar basit bir teşhis için aylarca beklemek zorunda kalıyorsa,
bu sistemin adil ve erişilebilir olduğunu nasıl iddia edebiliriz? Eğer bugün bir randevu
almak bu kadar zorsa, milyarlarca liralık bütçenin nereye harcandığını sormak her
vatandaşın en doğal hakkıdır.
“2002-2022 arası özel hastanelerin sayısı yüzde 111 artarken, devlet hastaneleri
yüzde 18 arttı”
Diğer yandan, ülkemizde hastane sayılarında yıllar içinde ciddi bir değişim yaşandı.
Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022’de yüzde 111 artarak 572’ye çıkmış
durumda. Buna karşılık, devlet hastanelerinin sayısı yalnızca yüzde 18 artarak
774’ten 915’e yükselmiş. Bu tablo, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine ve
vatandaşlarımızın sağlık haklarının giderek ticari bir metaya dönüşmesine neden
olmaktadır. Sağlık en temel insan hakkıdır ve devlet vatandaşlarına ücretsiz, nitelikli
ve erişilebilir sağlık hizmeti sunmakla yükümlüdür.
“Sağlık bir ayrıcalık değil, haktır”
22 yıllık AKP iktidarlarında sağlık sektörünü adım adım özelleştirme yoluna sokarak,
halkı özel hastanelere mahkum ettiniz. Bugün, ekonomik krizle boğuşan milyonlarca
vatandaşımız, temel sağlık hizmetlerinden bile mahrum kalmışken, devletin
kaynaklarını özel sektörün cebine aktarmak, halkın sağlığını hiçe saymak demektir.
Sağlık bir ayrıcalık değil, haktır; devlet bu hakkı korumak ve geliştirmek zorundadır.
“Yenidoğan çetesi denen caniler, sağlık sistemimizdeki çürümüşlüğün en acı
göstergesi”
‘Yenidoğan çetesi’ diye tabir edilen caniler, sağlık sistemimizdeki çürümüşlüğün en
acı göstergelerinden biri. Bebeklerin canı üzerinden kazanç elde eden bu çete, sağlık
sistemimizin çöküşünü gözler önüne seriyor. Ölüme terk edilen bebeklerin aileleri
bugün adalet ararken, Sağlık Bakanlığı bu skandalı nasıl açıklayacak? Sayın Bakan,
‘Her türlü cezayı çekecekler’ diyerek açıklamalarda bulunuyorsunuz, ancak bu
açıklamalar kamuoyunu tatmin etmiyor. Sadece ceza değil; böylesine vahim olayların
yaşanmaması için kalıcı önlemler alınması lazım.
“Önceliğimiz, kendi vatandaşlarımızın sağlığı ve refahı olmalıdır; yurtdışına
kaynak aktarmak değil”
2024’ün ilk dokuz ayında Sudan Türkiye Hastanesi’ne 24 milyon, Somali Türkiye
Hastanesi’ne 81 milyon, Nijer Türkiye Hastanesi’ne 46 milyon TL, Kırgız-Türk Dostluk
Devlet Hastanesi’ne 68 milyon TL harcanmış durumda. Uluslararası Sağlık İş
Birlikleri’ne yapılan toplam harcama ise 334 milyon TL’yi bulmuş.
Madem bütçede bu kadar büyük kaynaklar var, neden öncelik vatandaşlarımızın
sağlık sorunlarını çözmek değil? Kendi hastanelerimizde personel eksikliği, cihaz
yetersizliği, altyapı problemleri devam ederken, yurtdışındaki hastanelere milyonlar
harcamak hangi mantığa sığar? Önceliğimiz, kendi vatandaşlarımızın sağlığı ve
refahı olmalıdır; yurtdışına kaynak aktarmak değil.
“CHP olarak, halkın sağlığını önceliklendiren sağlık sistemi için mücadelemizi
sürdüreceğiz”
Sağlık Bakanlığı 2025 bütçesi, vatandaşın sağlığı için değil, yandaşların ceplerini
doldurmak amacıyla hazırlanmış bir bütçedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkın
sağlığını önceliklendiren, şeffaf ve hesap verebilir bir sağlık sisteminin inşa edilmesi
için mücadelemizi sürdüreceğiz.”