Demokrasilerin dördüncü kuvveti olarak tanımlanan ve iktidarı denetleme görevini vatandaş adına yerine getiren basın kuruluşlarına yönelik baskı ve sansür girişimlerinin her geçen gün arttığını hatırlatan Erbay, son olarak Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazetelerine uygulanan ilan kesme cezalarıyla halkın haber alma hakkının elinden alınmak istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a, 24 Haziran 2018 tarihinden bu yana Basın İlan Kurumu’nun kaç gazeteye ilan kesme cezası uyguladığını, gazetelere uygulanan cezai yaptırımların gerekçelerinin neler olduğunu ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nı eleştiren, ülkenin gerçeği olan açlık, yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk gibi haberler nedeniyle gazetelere yönelik cezalar kesildiği iddialarını içeren sorular yönelttiğini belirten CHP’li Erbay, soru önergesine verilen cevabın devlet ciddiyetinden uzak, yüzeysel, sordukları sorularla alakasız bir cevap olduğunu ifade etti.
Verilen cevapta resmi ilanların, hangi görüş ve düşüncede olduğuna bakılmaksızın verildiği ve gazetelerin mevzuat hükümlerini ihlal eden gazetelere ceza kesildiğinin yer aldığını açıklayan CHP’li vekil şunları söyledi;
Basın İlan Kurumu iktidarın baskı aracı haline gelmiştir
Basın İlan Kurumu, resmi ilan ve reklamların gazetelerde adil bir paylaşım esasına göre yayınlanması amacıyla 1961 yılında kurulmuştur. Bu kurum yıllarca bu görevini yerine getirmiştir. Ancak AKP iktidarıyla birlikte bu kurum işlevini kaybetmiş ve özellikle son yıllarda adeta AKP’nin sansür kurulu, basın üzerindeki baskı aracı gibi çalışmaya başlamıştır. Her ne kadar sayın Oktay’ın verdiği cevapta görüş ve düşünce ayrımı yapılmadan ilanların verildiği söylense de bu doğru değildir. Eğer doğru olsaydı “Hangi gazetelere, hangi gerekçelerle ilan kesme cezası verilmiştir?” sorumuza kaçamak cevap verilmezdi.
Muhalif basın sindirilmek isteniyor
Açlık, sefalet, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik, vatandaşların çöpten ekmek toplanması gibi ülke gerçeklerini gündeme getiren Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazetelerine ardı ardına ilan kesme cezaları verilmektedir. Bu gazeteler gazetecilik ilkelerine uyan, halkın haber alma hakkını savunan gazetelerdir. Ancak AKP ve onun sopası olan Basın İlan Kurumu bu gazeteleri ekonomik olarak zora sokmak ve haber yapamaz gale getirmek istemektedir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Çağdaş demokrasilerde yeri olmayan bu yasakçı zihniyet, ülkemizi dünya basın özgürlüğü sıralamasında alt basamaklara doğru düşürmekte ve uluslararası toplumda ülkemizi hukukun ve basın özgürlüğünün olmadığı bir konuma sürüklemektedir.
AKP muhalif sesleri kısmak istiyor
Gazetelerin yanı sıra Halk TV ve TELE 1 gibi kanallara da ekran karartma cezaları verildi. Bu kanallar kapatılma tehdidiyle karşı karşıyalar. AKP’nin tek amacı açlık, sefalet, yoksulluk, yolsuzluk, gibi ülke gerçekliğinin halktan gizlenmesidir. Buna son örnek de Twitter’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Şeffaflık Raporu. Dijital Mecralar Komisyonu toplantısında sosyal medya yasaklamalarını da gündeme getirdik. Burada da yasakçı bir tabloyla karşı karşıyayız. 2012-2020 ilk 6 ayını kapsayan bu rapora göre, dünya genelinde Twitter’a gönderilen bilgi isteme ve kapatma taleplerinde Türkiye 45 bin 776 taleple birinci sırada yer alıyor. Yine Türkiye, 99 bin 840 hesapla Twitter’dan en çok hesabın kapatılmasını isteyen ülke olmuş. Hesap kapattırmada da birinci sırayı 2 bin 501 hesapla kimseye kaptırmamışız. Dünya genelinde Twitter’dan kaldırılan tweetlerin sıralamasında da Türkiye 12.165 tweetle birinci sırada. Son olarak gazetecilerin hesaplarının kapanması için Twitter’a dünyadan gönderilen 333 hesap kapatma talebinin 142 tanesi Türkiye’den gönderilmiş.
Özgür basın demokrasinin gereğidir
AKP, her ne kadar bas susturmak, ekranları karartmak, gazeteleri kapatmak, interneti engellemek istese de başaramayacaktır. Biz her alanda bu baskıcı ve sansürcü zihniyete karşı mücadele edeceğiz. Doğru haberleri toplumla buluşturmaya çalışan basının yanında yer alacağız. Bir kez de buradan Basın İlan Kurumu ile ilgili sorularımı kamuoyu önünde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a soruyorum ve bu sorulara açık ve doğru cevap vermesini bekliyorum.
24 Haziran 2018 tarihinden bu yana Basın İlan Kurumu kaç gazeteye cezai yaptırım uygulamıştır?
Cezai yaptırım uygulanan gazetelerin isimleri nelerdir?
Gazetelere uygulanan cezai yaptırımların gerekçesi nelerdir?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nı eleştiren nitelikteki haberler nedeniyle gazetelere yönelik cezalar kesildiği iddiaları doğru mudur?
Gazetelere ne tür cezai yaptırımlar uygulanmıştır?
Muhalif olarak tanımlanan gazetelere haber kaynağını göstermediği ya da bayi-iade defterlerini geç tuttuğu gerekçesiyle cezalar kesildiği ancak iktidara yakın olan gazetelere ceza kesilmediği doğru mudur?
Muhalif gazetelerin sürekli denetlenerek baskı altına alındığı, ancak iktidara yakın gazetelere denetim yapılmadığı doğru mudur?