CHP'li Budak: Erdoğan özür dilemeli!

CHP'li Budak: Erdoğan özür dilemeli!

01 Ekim 2016 Cumartesi 13:53
CHP'li Budak: Erdoğan özür dilemeli!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lozan Antlaşması ile ilgili sözlerine tepki göstererek, “Cumhurbaşkanı’nın tarih bilgisinin sıfır olduğu görülüyor. Lozan kuruluş belgesidir. Şehitlerimizin, kahramanlarımızın kemikleri sızlamıştır. Cumhurbaşkanı Lozan kahramanlarından, şehitlerimizden, gazilerimizden ve milletimizden özür dilemelidir. Bu sözler Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden de silinmelidir” dedi. Budak, TBMM Darbe Komisyonu’nun da bir an önce toplanarak, Adil Öksüz ile ilgili süreci incelemesi gerektiğini belirterek, “Ancak bu şekilde darbe girişimi ile ilgili karanlık noktalar aydınlanmaya başlar” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kanal B’de Günün İçinden programında yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı’nın Lozan ile ilgili sözlerinin “ciddiyetten uzak” ve büyük çelişkiler içerdiğini söyledi. Budak, “Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur, kuruluşun belgesidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan da iki ay önce bunu söylüyordu. Bugün ciddiyetten uzak bir şekilde tersini söylüyor. Bir Cumhurbaşkanı’nın böylesi çelişkilerle dolu bir tutumla ülkeyi yönetmesi kabul edilemez. Ülkeyi kaosa sürüklemek, milleti kin ve nefrete teşvik etmek Cumhurbaşkanı’nın ana görevi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığına yakışmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Lozan kahramanlarının, şehitlerin, gazilerin sayesinde o koltukta oturduğunu unutmamalıdır. Cumhurbaşkanı, Atatürk’ten, İsmet İnönü’den, şehitlerimizden, gazilerimizden ve milletimizden özür dilemelidir. Bu sözler Cumhurbaşkanlığının internet sayfasından da silinmelidir. Diploması tartışmalı Cumhurbaşkanı’nın tarih bilmez tavrını da kınıyorum” dedi. OHAL DEĞİL DEMOKRASİ Türkiye’deki OHAL sürecinin Fransa ile savunulmasının, sapla samanı karıştırmak olduğunu belirten Budak, “Fransa’da OHAL polis aramaları, yurtdışı yasağı ve soruşturmalar gibi sınırlı alanlarda. Türkiye’deki gibi Cumhuriyetle hesaplaşmaya kalkışılmıyor. Türkiye’deki gibi muhalefetin sesini kısmak için kullanılmıyor. Hayat TV kapanıyor, YÖN radyo kapanıyor. Muhalefetin sesini kısarsanız, buna demokrasi değil, tek adam yönetimi denir. Böyle ‘Yenikapı Ruhu’ mu olur? Biz Taksim’de Yenikapı’da ‘tam demokrasi’ dedik. ‘Din siyasete alet edilmemeli’ dedik. ‘Adil yargılanma, hukukun üstünlüğü’ dedik. Bunlar yok sayılıp, muhalefetin üstüne gidilecekse, direnme hakkımızı kullanırız. Türkiye, dünyaya olumlu mesajlar vermek istiyorsa, bir an önce OHAL’i sonlandırıp, acilen demokrasiye dönmelidir. Hukukun üstünlüğüne, adil yargılanmaya özgürlüklere dönmeli, parlamenter sistemi işletmelidir” dedi. TBMM ADİL ÖKSÜZ’Ü İNCELEMELİ CHP’nin darbe girişimine katılanların soruşturulması ve yargılanması için gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğunu, TBMM’de de bu katkının verilebileceğini vurgulayan Budak, TBMM Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu’nun da bir an önce çalışmalara başlaması gerektiğini vurguladı. Budak, “AKP, TBMM komisyonunun çalışması konusunda da istekli görünmüyor. Ama bize göre komisyon bir an önce çalışmalara başlamalı ve ilk işi de Adil Öksüz olmalıdır. Adil Öksüz olayı 15 Temmuz’dan bu yana bir muamma. Herkes kelepçelenmiş ama ona takılmamış. Dosyası boşaltılmış, sonra serbest bırakılmış ve o günden beri kayıp. Bu konunun mutlaka incelenmesi gerekir. Ancak bu şekilde darbenin karanlık noktaları aydınlanmaya başlar” dedi. FETÖ ile mücadelede de gerekli titizliğin gösterilmediğini ve büyük mağduriyetlere yol açıldığı uyarısında bulunan Budak, “Şimdi FETÖ ile mücadele ediliyor ama bakıyorsunuz başka cemaatlerin kadrolaşmasına alan yaratılıyor. Dinin siyasete alet edilmesinin, cemaatçi kadrolaşmanın nelere yol açtığını gördük. Neredeyse devleti ele geçiriyorlardı. Laiklikten uzaklaştığınızda bunlar yine karşınıza çıkar. O zaman bir cemaati kovup, diğerine yer açmayacaksınız. Liyakati geçerli kılacaksınız” diye konuştu. TÜRKİYE BETONLA DEĞİL YAPISAL REFORMLA KALKINIR Türkiye’nin dış borcunu döndürebilmesi için yıllık 200 milyar dolara ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Budak, bunun sağlanabilmesi için Türkiye’nin dünyada bozulan imajının düzeltilmesi ve yeniden yatırım güvenliğini sağlaması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın “OHAL 3 ayda uzayabilir belki 12 ay da yetmez” sözlerine tepki gösteren Budak, bu yaklaşımın Türkiye’ye yarar değil zarar getireceğini vurguladı. Budak, şunları söyledi: “Son 4 yılın büyüme ortalaması yüzde 3.5 düzeyinde. Türkiye için çok düşük bir rakam. Bu büyüme hızı işsizlik, yoksulluk ve daha fazla sosyal sorun doğurur. Türkiye’nin her yıl yüzde 5 büyüme ortalamasını yakalaması gerekiyor. Bunun için yeni yatırımların gelmesi zorunlu. Siz kredi derecelendirme kuruluşlarına çatar, ’ceplerine 3-5 kuruş koyun’ gibi ifadelerle suçlarsanız, belki iç kamuoyuna şirin gelebilir ama Türkiye’ye zarar verir ve veriyor. Kahve ağzıyla söylenenler, konuştuğunuz yerde kalmıyor. Üç dakika sonra bütün dünya duyuyor. Türkiye’nin itibarı, imajı yerle bir. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek durumu düzeltmeye çalışıyor. ‘Hızla reformlara dönülmeli’ diyor. Evet reformlara dönülmeli. O söylemedi ama ben ekleyeyim. Türkiye bir an önce OHAL’i sonlandırıp yapısal reformlara, demokrasiye, hukuka, adil yargılanmaya dönmelidir. Dünya olumlu imaj ancak böyle verilebilir. Bu sarmaldan ancak böyle çıkılabilir. Bakın Rahmi Koç ’10 yıldır ülkeye yatırım yapılmıyor. Sadece inşaata, betona yatırım kaparak kalkınma olmaz’ diyor. Haklı. Türkiye’nin yatırım yapılabilir olması için hukuka, demokrasiye, adil yargılamaya, savunma hakkına, basın özgürlüğüne acilen dönmemiz gerekiyor.”

Son Güncelleme: 01.10.2016 13:53
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.