"UYGULAMADA GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Talan ve rant hırsıyla hareket eden AKP iktidarının uygulamalarına tepkisini gösteren Ayhan Barut, 8119 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Bingöl, Bursa, Elazığ, Eskişehir, Kastamonu, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sinop, Tokat ve Zonguldak’ta toplam 6 milyon 74 bin 411 metrekare orman arazisinin orman sınırları dışına çıkarılmasına seyirci kalınmaması gerektiğini söyledi. Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla orman sınırları dışına çıkartılan alanların iki katından az olmamak üzere devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazine'nin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan, Orman Genel Müdürlüğüne orman tesis etmek üzere tahsis yapılacağı yönündeki ibarenin uygulamada geçersiz kalacağını anımsatan Barut, "Geçmişte yaşanan örneklerde olduğu gibi talana ve ranta açılan orman ve tarım alanlarına bir daha kavuşamıyoruz. Bu ibareyi toplum tepkisi olmasın diye koyuyorlar ve pratikte bunun gereği hiç yapılmıyor" diye konuştu.
"YAŞAMI SAVUNMAK GÖREVİMİZ"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre sadece bu yılın Ocak ayı içinde 537 proje için ÇED süreci başlatıldığını ve 13 Aralık 2023 tarihinde de 11 ilde yüz binlerce dönüm alanın madenler için orman sınırı dışına çıkarıldığını anımsatan Ayhan Barut, "Madenlere, hidroelektrik santralleri projelerine ve imar düzenlemelerine kurban edilecek meralarımızı, ormanlarımızı, çayırlarımızı, tarım alanlarımızı, derelerimizi AKP'nin saldırılarına karşı savunmayı sürdüreceğiz. Onların rant ve talan hırsına karşı bizim de yaşamı savunmak görevimizdir. Değerlerimizi AKP'den mutlaka koruyacağız" açıklamasında bulundu.
"KORUMAK ZORUNDAYIZ"
Depremlerden küresel ısınmaya, sel ve su baskınlarından hava kirliliğine kadar yaşanan büyük sorunlar bulunduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Çevresiyle, doğasıyla, insanıyla, eğitimi ve kültürel dokusuyla birlikte, daha yaşanabilir bir Türkiye yaratmak mümkünken, en insani talepler ve evrensel haklar AKP'nin rant hırsı ve talan anlayışıyla yok sayılıyor. Talan, rant ve yapılaşma uğruna kesilen ağaçlarımızı, yok edilen ormanlarımızı, hidroelektrik santrallerine kurban edilen derelerimizi, imar affı gibi uygulamalarla geleceği gasp edilen kentlerimizi, ovalarımızı, dağlarımızı, yaylalarımızı, köylerimizi, meralarımızı, çayırlarımızı, sularımızı korumak zorundayız. Böceğinden ağacına, çevresiyle, doğasıyla, suyuyla, kurdu kuşuyla Türkiye bizimdir. Ormanlarımız da geleceğe bırakacağımız en değerli mirastır. Bu gerçeklerin dikkate alınmasını talep ediyoruz. İktidarı uyarıyoruz. Ormanlara kıymayın efendiler, katliam kararı geri çekilsin."