CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, TBMM Genel Kurulu’nda CHP’nin görüşlerini dile getirmek üzere yaptığı konuşmasında alınan tedbirlerin yetersizliğine dikkat çekti. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyen Ahmet Akın iktidar milletvekillerine seslenerek şunları söyledi:
“Gerçekten zor günlerden geçiyoruz, tabii bu zor günlerin ekonomik olarak da bize yaptırımları var. Tüm imkânlarımızı seferber etmeliyiz. Nasıl seferber etmeliyiz? Diğer ülkelerin yaptıkları gibi. Yani, vatandaşımıza şunu dememiz lazım: ‘Siz evinizde oturun, siz evinizde sağlıkla kalın, biz devlet olarak arkanızdayız, yanınızdayız.’ ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’. İnsanlarımızı hayatta tutmak, bizlerin elinde. Nedir? Evde kalacaklar ve bizde onların evde kalmaları için mücadele edeceğiz.”
Alınan tedbirlerin yetersiz kaldığına dikkat çeken Ahmet Akın, 100 milyar lira olarak açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinin iddia edildiği gibi olmadığını 35 – 40 milyar dolarlık paket olarak kaldığını belirtti. “Paket delik çıktı” çıktı diyen Akın şöyle devam etti:
“Öyle bir zamanda bu virüse yakalandık ki zaten Türkiye'nin ekonomisi gerçekten çok zor durumdaydı, yüksek bir enflasyonla karşı karşıyaydık, yüksek bir işsizlik vardı, yüksek bir bütçe açığı vardı. Yani, bir ekonomik buhran içerisindeyken virüse yakalandık. Şimdi, virüsün sonrasında tabii neler olacak ekonomik olarak? Her şey çok farklı olacak, her şey çok daha değişik olacak. Onun için şimdiden tedbirlerimizi almamız lazım. Yani, paket açıkladınız ama maalesef paket delik çıktı, inanın bana ve milletimiz de bu konudan dolayı büyük derecede sıkıntı yaşıyor. Bu paketin sonrasında kapatılan kahveci, berber, çalışanlar, çiçekçi, sanatçı, sokakta tezgâhını açan insanımız, taksicimiz, yevmiyeyle çalışan, yani devletten kazanç sağlayana değil, devlete vergisiyle kazandıran vatandaşa hiçbir yarar sağlanmadı. Milletimiz bu dönemde gerçek anlamda devleti yanında görmek istiyor ama maalesef büyük eksiklikler var. Milyonlarca vatandaşımız işe gidiyor, geliyor mecburen çünkü ekmek yok, para yok, iş yok. Ee fatura geliyor, fatura ne olacak? Soru şu: Düşünün, geliriniz yok, bir paranız yok, pulunuz yok fatura gelmiş; faturayla karşı karşıyasınız... Bir sorunumuz daha var. ‘Evde kal.’ demekle olmuyor, evde tutmayı becermek zorundasınız. Buradan AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum, diyorum ki: Evde tutmak göreviniz. Bir olup birlik içerisinde Türk milletine sahip çıkmak zorundasınız. Bunda da elinizde her türlü imkân var fakat maalesef eliniz gitmiyor. Bir ayrıcalık şöyle bir durum var: Elektrik ve doğal gazda insanlar perişan durumda. İş yok, aş yok, para yok, faturalar nasıl ödenecek? Tabii, bunu düşündüğünüz zaman gelen faturalar gelmeye devam ediyor. Arkadaşlar, kapatılan iş yerine fatura göndermeyin. Ayrıca elektrik ve doğal gaz faturaları şu anda daha fazla geliyor, neden biliyor musunuz? Daha önce dağıtım bedeli ayrı bir kalem olarak faturalarda yer alıyordu, neredeyse bir yıl saklanıyordu. Şirketlerde elektrik, doğal gaz zamlanmadığı hâlde bu bedellere zam yapılarak maalesef farklı bir noktaya getiriliyor, fiyatlar yükseliyor. Şimdi, burada yapmamız gereken ne? Elektrik şirketleri, dağıtım şirketleri devletle, iktidarla bir araya gelecek, kol kola gelecek. Hem elektrik üretim şirketleri hem dağıtım şirketleri fedakârlık yapacak hem de devlet fedakârlık yapacak ve üç ay süreyle elektrik, doğal gaz ücretsiz olacak, bu kadar basit.”