Veli Ağbaba'nın Açıklamaları Şu Şekilde:
TÜİK’e göre işsizlik geçtiğimiz yıla oranla 550 bin kişi azaldı ve işsizlik 4 milyon 16 bin kişi ile yüzde 12,7 oldu. Oysaki istihdamda da geçtiğimiz yıla göre azalma 733 bin kişidir. TÜİK yine her zamanki gibi iş bulmaktan ümidini kesen 1,4 milyon işsizi işsizlik hesabına dâhil etmeyerek, ülkede ki gerçek işsiz sayısını yine düşük göstermeye, gerçekleri manipüle etmeye devam etmiştir.
İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Ağustos döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 733 bin kişi azalarak 27 milyon 707 bin kişi, istihdam oranı ise 2 puanlık azalış ile yüzde 44,1 oldu.
Aslında her ne kadar TÜİK gerçek işsizlik sayısının mevcut olandan daha da az gösterse de, Türkiye’de çalışamayan nüfus çalışabilen nüfusu geride bıraktı. Yani ülkemizde her 10 kişiden 6 ‘sının bir işi yok. Ayrıca işgücü oranı geçtiğimiz yıldan bugüne 1 milyon 282 bin kişi azaldı. Bu demek oluyor ki insanlar iş bulma ümidini yitirdiği için iş gücünden çekiliyor. Yurttaşlar iktidarın istihdamı arttırdık masallarını artık inanmıyor.
Yine son bir yılda çalışabilen nüfusun sayısı 1 milyon 159 bin kişi artarken, iş gücündeki 1 milyon 282 bin kişilik azalış istihdamdaki azalıştan daha fazla olduğu için dar tanımlı işsizliği TÜİK yine olduğundan daha düşük göstermektedir.
İş bulma ümidi olmayanların sayısı 1,4 milyonu, gerçek işsizlik 10,2 milyonu aştı.
TÜİK’in resmi anlamda işsiz olarak değerlendirmediği iş bulma ümidi olmayanlar ordusu, geçtiğimiz yıla göre 630 bin kişi artarak 1 milyon 402 bine çıktı.
Yine TÜİK’in işsiz olarak değerlendirmediği; çalışmaya hazır olup iş aramayanların sayısı 2 milyon 734 bin, mevsimlik çalışanlar 77 bin, zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 241 bin ve yetersiz istihdam edilenlerin sayısı 779 bindir.
TÜİK’in kendi verilerinin içerisinde olup TÜİK tarafından işsiz olarak değerlendirilmeyen bu kişileri de hesaba kattığımızda TÜİK’in 4 milyon 16 bin olan dar tanımlı işsize ek olarak gerçek işsiz sayısı 10 milyon 249 bin kişidir
Katar nüfusunun 2 kat büyüklüğünde ne eğitimden ne de istihdamdan yararlanabilen gencimiz var.
Türkiye’de ne eğitimden ne de istihdamdan yararlanabilen 15-29 yaş arası genç nüfusun 5 milyon 760 bindir.
Yani 5 milyon 760 bin 15-29 yaş arası gencimiz ne okuyabiliyor ne de herhangi bir yerde çalışabiliyor. Taşı sıksa suyunu çıkartacak olan 5 milyon 760 bin gencimiz ailesine muhtaç bir şekilde yaşıyor. Evde oturan gençlerimizin sayısı ülkenin her şeyini neredeyse devir ettiğimiz Katar’ın nüfusunun iki katı oranındadır.
