Gıda ürünlerinde artış ise son bir yılda %19,54 olarak kayıtlara geçti. Açıklanan enflasyon oranı ile yıl boyunca yaşanan zamlar ve harcama oranlarındaki düşüş karşılaştırıldığında, gerçek enflasyonun %11,84’lük orandan daha fazla olduğu hemen herkesin malumu.
Açıklanmış olan oran çalışanların, emeklilerin, asgari ücretlilerin gerçek enflasyonunun yansıtmamakta, bu oran sadece iktidarın isteğini yansıtmaktadır. TÜİK verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler dahi gerçek enflasyon oranlarının bu olmadığına kendileri de oldukça iyi biliyor.
En nihayetinde açığa çıkan sonuç halkın enflasyonu değil Damat Bakan’ın kendi enflasyonudur.
Açıklanan son enflasyon verilerine göre memur ve emekli maaş zamları da belli olmuş oldu. Ve böylece memur ve emeklilerimiz yine yoksulluk sınırı altında yeni yılda da yaşamaya mahkûm edildi. Memur ve memur emeklileri ocak ayında yüzde 4 toplu sözleşme zammına ve yüzde 1.33 enflasyon farkıyla birlikte yüzde 5.33 zam alacak.
Bu durumda en düşük memur 3,600 TL ve en düşük memur emekli maaşı ise 2,564 TL civarında olacağı kesinleşti. Yani gerçek enflasyon verileri açıklanmış olsa idi memurlarımız ve memur emeklilerimiz belirlenen orandan daha yüksek maaş almaya hak kazanacaktı.
Yıl boyunca gıdadan ulaşıma elektrikten doğalgaza onca zam gelmişken açıklanan %11,84 enflasyon ile halkın mutfağındaki enflasyon oranları birbirini tutmamaktadır. Bir yılda onca müdahale neticesinde TÜİK açıkladığı veriler ile istatistik kurumu olmaktan çok halkı oyalama ve inandırma kurumu olarak ön plana çıkmıştır.