CHP, son dönemde giderek artan sağlıkta şiddetle ilgili rapor hazırlardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan raporda, AKP iktidarının hatalı politikalarının sağlıkta şiddet olaylarına zemin hazırladığı, inşa edilen sistemin hasta ve hasta yakınlarıyla hekimleri karşı karşıya getirdiği, Sağlık Bakanlığı'nın politikalarının yeterli olmadığı ve Bakanlığın şiddet olaylarındaki suçu adeta hekimlerin iletişimsizlik boyutuna indirgediği belirtildi.
Türkiye'de sürdürülemez olan sağlık sisteminin ve sağlıkta kamucu anlayıştan uzaklaşılmasının doktorlar ve sağlık personelleri üzerinde aşırı yük oluşturduğu ve bu yükün sağlık hizmetlerinin niteliklerine zarar vererek hastalar ile sağlık çalışanları arasında güven problemlerine neden olduğu vurgulandı.
Raporda şu saptamalarda bulunuldu:
- Türkiye’de her gün ortalama 40 sağlık çalışanı, fiziksel, psikolojik ve sözel şiddet biçimlerinden birine maruz kalıyor. her saat başı birden fazla sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır.
- Sağlık çalışanlarının dörtte üçü çalışma yaşamlarında en az bir kere şiddete maruz kalmaktadır
- 2005-2019 yılları arasında görevi başında öldürülen hekim sayısı 9’dur.
- Son 7 yılda şiddete uğradığını bildiren sağlık çalışanı sayısı 90 bini aşmıştır.
- Hekimlerimizin yaklaşık %95’i sağlık sektöründe şiddetin artmasında siyasilerin, sağlık çalışanlarını halk nezdinde değersizleştiren beyanatlarının etkili olduğunu belirtmişlerdir.
- Türkiye’de yalnızca 2015-2017 yılları arasında 431 sağlık çalışanı intihar etmiştir.
- Ülkemizde sağlık hizmeti almak üzere 2002 yılında hekime müracaat sayısı 209 milyon iken, bu rakam 2017 yılında 719 milyon başvuruya ulaşmıştır. 2002 yılında Türkiye’de bir yurttaş yılda ortalama 3 kez hekime başvururken, 2017 yılında bu sayı üç kattan fazla artarak 9’a ulaşmıştır. Oysa OECD ülkelerinde bu oran 7’nin altındadır.
- Türkiye’de 100 bin kişiye düşen hekim sayısı 186 iken, OECD ülkelerinin ortalaması bu rakamın yaklaşık iki katına yani 351’e ulaşmaktadır. Aynı şekilde Türkiye’de 100 bin kişiye düşen hemşire ve ebe sayısı 272 iken, OECD ülkelerinin ortalaması 1.025’tir. sağlık çalışanlarının üzerindeki yüke bakıldığında, Türkiye’de sağlık çalışanı başına düşen hasta sayısı kat kat fazladır. Bu da, başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının hastalara ayırdığı zamanın düşmesine neden olmaktadır.
- Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sağlıklı bir muayene için hasta başına 20 dakika süre ayrılması gerekirken, Türkiye’de hekimler kamu kurumlarında ve özel sağlık kuruluşlarında hastalarına kimi zaman 5 dakikaya kadar inen sürelerde zaman ayırabilmektedir.
- Türkiye’de tüm hastanelerde acil servislere müracaat sayısı 2002 yılında 20 milyonken, bu rakam 2015 yılında 111 milyona ulaşmıştır. Yani 13 yıl içinde acile başvurularda %455 artış yaşanmıştır. Türkiye, bir yıl içerisinde acil servise başvuru sayısının ülke nüfusundan fazla olduğu tek ülkedir.
- Sağlık çalışanlarına karşı kamuoyunda kışkırtmalar âdeta sıradanlaşmıştır. Bu durum, on yılda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında büyük bir artış yaşanmasının temel sebeplerinden biridir.
- 17 yıllık AKP iktidarında sağlık görevlileri ve vatandaşlar arasındaki güven ilişkisi aşındırılmıştır. Sağlık çalışanları ile hastalar ve hasta yakınları haksız biçimde karşı karşıya getirilmiştir.
- Yurtdışında çalışmak üzere Türk Tabipleri Birliği’nden sicil verisi isteyen hekim sayısı 2012 yılında 59 iken, bu rakam 2019 yılında 906’ya ulaşmıştır. Bir diğer deyişle, yurtdışına gitmeyi hedefleyen hekim sayısında 7 yılda 15 kat artış olmuştur.
Raporda, sağlıkta şiddet olaylarının neredeyse vaka-i adiye haline gelmesi yüzünden sağlık çalışanlarının güvenlik endişesi en büyük sorunlardan biri haline geldiği, bu durumun hizmetleri aksattığı niteliğini düşürdüğü vurgulandı.
SAĞLIKTA ŞİDDETTE DÜNYA SIRALAMALARINA GİRDİK
Türkiye’de her gün ortalama 40 sağlık çalışanının fiziksel, psikolojik ve sözel şiddet biçimlerinden birine maruz kaldığını belirtilen raporda, “Ülkemizde sağlık çalışanlarının şiddete maruz kalma düzeyi 16 yıl içinde dünya ortalamalarının oldukça üzerine çıkmıştır” denildi.
MEDYADAKİ ÖZENSİZLİK, SAĞLIK ÇALIŞANLARINA KARŞI ŞİDDETİ TETİKLİYOR
Televizyon kanallarında ve internet sitelerinde doğruluğu incelenmeden yer verilen sağlık bilgilerinin, “mucize ilaç” ve “mucize tedavi” gibi başlıklarla sunulan haberlerin, teşhis ve tedavi süreçleri sırasında hekimlere karşı bilimsel olmayan bir biçimde şüpheci davranmalarına yol açtığı vurgulandı.
ÇALIŞANLARA KARŞI ŞİDDET CEZASIZ BIRAKILIYOR
Raporda, sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddetin cezasız kaldığı, soruşturmalarda artış yaşanırken, verilen adli para cezaları ve hapis cezaları sayılarında düşüş olduğu belirtildi.