ANKARA (ANKA)
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"KAYMAKAMLAR GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLMELİ"
Altay, bazı ilçe kaymakamlarının başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği teklifinin henüz onaylanmadan ve referandum süreci başlamadan, “evet” kampanyası başlattıklarını söyledi. Bu kaymakamların takipçisi olacaklarını da belirten Altay, “Anayasa değişikliği teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda görüşülürken, bu teklifin netice itibari ile bir parti devleti inşasına taşıyacağını gücü güce yetenin devri başlayacağı, iç barışın zedeleneceği ve iç barışın zedeleneceğini söylemiştik” dedi.
Altay, anayasa değişikliği teklifine “evet” diyeceklerini açıklayan kaymakamlarını isimlerini açıklarken, bu davranışın devlet geleneğine aykırı olduğunu belirterek şöyle dedi:
“ Bürokratların elbette bir siyasi düşünceleri vardır. Ancak, mülki idare amirlerinin bulundukları bölgede ilçede oturdukları makamda siyasi yönlendirmelerde ve siyasi basınç uygulamaya hakları yoktur, hadleri değildir. Öyle görünüyor ki bu kaymakamlar , referandum öncesi çizmelerini çekip köy köy dolaşarak Kahramanmaraş Çağlayan Cerit Kaymakamı Oğuz Cem Murat, Denizli Beyağaç Kaymakamı Necdet Özdemir, Uşak Ulubey Kaymakamı Ahmet Solmaz attıkları twitlerle sosyal medya aracılığı ile evet kampanyaya Cumhurbaşkanından önce başlamışlardır. Üzücü ve hazin bir tablodur. Kaymakamların evet kampanyası başlatmaları cumhuriyet ve devletin ciddiyeti açısından utanç verici üzücüdür. İçişleri Bakanı’na samimi bir soru soruyorum. Bu kaymakamların yaptıklarını İçişleri Bakanı tasvip etmekte midir? Bu üç kaymakamın derhal görevden el çekmelerini istiyoruz Bu devletin temiz yüzüne sürülmüş pis kara bir leke olur. İçişleri Bakanı’nın kamuoyuna bir açıklama yapması en azından gereğini yapmaya davet ediyorum. Bu üç ilçeyi özel olarak takibe alacağız. Bu çok hassas bir konudur. Bu kampanya üst düzey bürokratların katılması hadleri değildir.İktidarın dalkavukluğunu yapan kaymakam vali… kampanyaya katılmalarını önleyeceğiz.”
AKP NİYE SESSİZ?
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ABD Başkanı Trump’un İslam ve Müslümanlık ile ilgili sözlerine sessiz kalan Hükümet yetkilileri ve AKP sözcülerinin niye sessiz kaldıklarını sordu.
Engin Altay şöyle dedi: “Her vesile ile Müslümanlıktan söz eden Tayyip Erdoğan ve Adalet Kalkınma Partisi’nin üst düzey yöneticilerinin sessiz kalması düşündürücüdür. Bu sessizlik bizim şu iddiamızı da haklı kılmıştır. Bunlar dindar görünüp dinden geçinenlerdir. Sessiz kalmaları Türkiye’nin bir ayıbıdır. Hükümetin bu konuda tutarlı ve onurlu bir tavır takınmasını da bekliyoruz.”
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NA “SİYASET YAPMA ” VURGUSU
Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının Ege’de yaptıkları geziyi de anımsatan CHP Grup Başkanvekili, “Turistik geze TSK’nın itibarını zedelemiştir” diye konuştu. Genelkurmay Başkanı’nın da kaymakamlar gibi referandum kampanyasına “bir siyasi figüran olarak mı katılıyor?” diye soran Altay, “Kuvvet komutanlarının bölgeye giderek, Kardak Kayalarına yaklaştırılmadıkları iddiaları karşısında TSK’nın düştüğü durumu içime sindiremedim” dedi.
AKP BİR PARÇA ÜRKÜYOR
Altay, anayasa değişikliği teklifinin henüz Cumhurbaşkanı’na sunulmadığını anımsatan bir gazeteciye, “Bilinçli olarak bekletiliyor. Adalet ve Kalkınma Partisinin işi ağıra aldığını görüyoruz. Yapılan anketler Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir parça ürkütüyor. Her geçen gün Türkiye’nin hayrını düşünenlerin artacağını gözlemliyorum” yanıtını verdi.
Altay, CHP’li TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP’li Elif Doğan’ın, iletişim harcamaları ile ilgili bir soruya da, CHP’li vekilin faturasını yüksek bulduklarını söyledi. Altay, tüm harcamaların kendilerine bildirilmesi ve iletişim giderlerinin tüm kamuoyuyla paylaşılması için Meclis Başkanlığı’na başvuracaklarını da belirtti.
HÜKÜMET HALA NEMALANIYOR
Engin Altay, Adalet Bakanlığı’nın, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili çıkardığı kitapta yer alan fotoğraflarla ilgili bir soru ise şöyle yanıtladı:
“Şimdi bir bomba patladığı zaman bir yayın yasağı getirilir. Vahşi görüntülerin yayınlanmaması genel bir kuraldır. Bu bir devlet politikasıdır. Adalet Bakanlığı bir kitap yayınlıyor ve bu tarz fotoğrafları koyuyor. Muradı nedir bilemem ama; Hükümet hala 15 Temmuz’dan nemalanmaya devam ediyor. Çok ayıpladım çok yadırgadım. “15 Temmuz kontrollü bir uygulamadır” iddiaları düşündürücü. 15 Temmuz AKP’ye yapılan .darbe değildir. Yok, AKP’nin işlerini kolaylaştırmak için mi yapılmış bilemiyorum. Bu darbe girişimi tüm Türkiye’ye demokrasiye millete yapılmıştır.Adalet Bakanlığı bunu yapacağına Adil Öksüz’ü bulsun. Mit Başkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın kimlerle görüştüğünü tespit etsin.”