CHP Ekonomi Masası, Konya’da iş dünyasıyla bir araya geldi. Toplantıda Ekonomi Masası Başkanı Faik Öztrak ile Masa üyeleri, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Antalya Milletvekili ve Masa Koordinatörü Çetin Osman Budak, İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İzmir Milletvekili Bedri Serter, Uşak Milletvekili Özkan Yalım, önceki dönem İzmir Milletvekili ve Masa Sekreteri Rahmi Aşkın Türeli ile Tarım Masası Üyesi Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ekonomideki son durum hakkında değerlendirmelerde bulundular, soruları yanıtladılar.
EKONOMİDE PATİNAJ SALGINDAN ÖNCE BAŞLADI
Toplantıda bir sunum yapan CHP Ekonomi Masası Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye’nin tek kişilik vesayet rejiminin düğmesine basıldığı 2014 yılından bu yana 2023 hedefleri rotasından çıktığını, rotadan çıkmanın 2020 yılı itibariyle faturasının 892 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Türkiye’nin şu an ekonomik kriz ve devlet krizinin iç içe geçmesiyle başlayan, salgınla derinleşen bir buhranın içinde olduğunu ifade eden Öztrak, “Salgın 2020 Mart ayında başladı. Ama milli gelirdeki azalma 2013’ten beri, istihdamda azalma 2019’dan beri sürüyor. Yoksul sayımız 2017’de 15 milyon 864 bin iken, 2020 itibariyle 18 milyona dayandı. Ekonomide yaşadığımız sıkıntıları tek başına salgının etkisiyle açıklamak mümkün değil. Buhran, bugüne kadar biriken hataların sonucu” diye konuştu.
KURUMLAR ÇÖKÜYOR, MİLLET ALTINDA KALIYOR
Yaptığı sunumda Türkiye’nin sırtındaki borç yükünün giderek ağırlaştığını ifade eden Öztrak, Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düştüğüne, Türkiye’nin olası bir kur atağına karşı elinde kullanılacak yeterli rezervi kalmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin yüzde 19 politika faiziyle dünyada en yüksek faiz veren yedinci ülke olduğunu anımsatan Öztrak, “Kurumlarda büyük bir çöküş yaşanıyor. Merkez Bankası’nda son üç yılda dört başkan gördük. Son başkan değişikliğinin yapıldığı 18 Mart’tan bugüne, TL dolar karşısında yüzde 15’ten fazla değer yitirdi. Türk Lirası benzer ekonomilerin para birimleri arasında dolar karşısında en çok değer kaybeden oldu. Yaşanan devlet krizinin faturasını milletçe hep birlikte ödüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
NİTELİKLİ YABANCI SERMAYE GELMİYOR
Tek kişilik vesayet rejiminin 2018’de kurulmasının ardından ülkede kuralların yok sayıldığını, kuralın olmadığı yerde de yatırımın olmayacağını söyleyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son 19 yılda Erdoğan Hükümetlerinin yaptığı mali af, ihya ve Varlık Barışı düzenlemelerinin sayısı 18’i buldu. Son yıllarda, Hükümet 6 kere Varlık Barışı getirdi. İktisatta Gresham Yasası vardır. Bu yasa ‘kötü para, iyi parayı kovar’ der. Bugün de olan bu. Nitelikli yabancı sermaye gelmiyor. Tarihimizde ilk kez gayrimenkul hariç net doğrudan yabancı yatırımlar negatife döndü. Nisan ayı itibariyle 12 aylık çıkan sermaye, giren sermayeden fazla.”
YEŞİL-DİJİTAL DÖNÜŞÜME AYAK UYDURMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye’nin konumunun önemli bir avantaj olduğunu ama bunun tek başına yeterli olmadığın belirten Öztrak, özetle şunları söyledi:
“AB’ye coğrafi yakınlık, kısalan değer zincirlerinde ağırlığı artırmak için tek başına yeterli değil. AB ile ticaret için yeşil mutabakat son derece önemli. Diğer taraftan dijital dönüşüm hızlanıyor. Yeşil-dijital dönüşüme ayak uydurmak için adımları hızlandırmak zorundayız. Ama bu yönetim anlayışıyla Türkiye bu fırsatları değerlendiremez.”
YENİ KURALLAR, YENİ KURUMLAR, YENİ KADROLAR
CHP’nin Türkiye’yi yeni kurallar, yeni kurumlar, yeni kadrolarla ve hazırladığı dört ayaklı stratejiyle ayağa kaldıracağını belirten Öztrak, şunları söyledi:
Yeni kurallarda ilk işimiz “Yepyeni ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” hayata geçirmek olacak. Bu sistemde, Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Kuvvetler ayrılığını ve bağımsız yargıyı yeniden tesis edeceğiz. Seçim Yasası’nı milletin vekilini milletin seçmesini sağlayacak şekilde değiştireceğiz. Siyasi Ahlak Yasası’nı getireceğiz. Bu yasa sayesinde, ülkemizde siyaseti içine düştüğü çıkmazdan çıkaracağız.
BORÇLA ŞİŞİRİLEN EKONOMİ DEĞİL, ÜRETEREK ZENGİNLEŞEN TÜRKİYE
Ekonomide yeni kuralımız, üreterek büyüme olacak. Hedefimiz borçla şişirilen bir ekonomi değil, üreterek zenginleşen bir Türkiye. Sağlık ve gıda gibi stratejik alanlarda, kendi kendine yeterlilik için kamucu yaklaşımı benimseyeceğiz. Asgari ücretten vergi almayacağız. Çalışma hayatına ilişkin düzenlemeleri, ILO normlarıyla uyumlu hale getireceğiz. Parasal, mali ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için gerekli tüm düzenlemeleri derhal yapacağız. Burada Yeşil Mutabakata uyum sağlamayı ve Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayı ilk yapılacak işlerden biri olarak görüyoruz.
CHP İKTİDARINDA HESAPSIZ KİTAPSIZ İŞ YAPILMAYACAK
Bu yeni kuralların üzerinde, yeni kurumları yükselteceğiz. Ülkenin istişareyle yönetilmesi için ekonominin tüm aktörlerini bir masa etrafında toplayan Ekonomik ve Sosyal Konseyi derhal toplayacağız. Adaletli bir vergi sistemi çok önemli. Bunun için Ulusal Vergi Konseyi’ni oluşturacağız. Bir diğer önemli husus da siyasetin hesap verebilirliğini sağlamak. Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kesin hesap komisyonunu kuracağız ve bu komisyonun başkanı da muhalefetten olacak. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için Aile Destekleri Sigortası Kurumu’nu kuracağız. Ülkede hesapsız, kitapsız, keyfi iş artık yapılmayacak. Stratejik Planlama Teşkilatını mutlaka hayata geçireceğiz.
TÜM BUNLARI YAPMAK İÇİN YENİ KADROLAR
Cumhuriyet Halk Partisi, ülkeyi daha önce tarihinin gördüğü en ağır ekonomik krizlerden çıkaran tecrübeli kadrolarıyla göreve hazır. CHP kadroları, 2001’de derin bir krize giren ekonominin ibresini altı ay gibi kısa bir sürede yeniden büyümeye çevirmeyi başarmış, devleti ve ekonominin işleyişini bilen kadrolardır. Biz hazırız ve en kısa sürede sandığın milletimizin önüne gelmesini istiyoruz.
