İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı tavsiye genelgesi doğrultusunda Hıfzıssıhha Kurulu'nun aldığı kararla baro seçimleri ve TBB genel kurulu, 1 Aralık tarihine kadar ertelendi. Bunun yanı sıra; YSK siyasi partilerin kongreleriyle ilgili salgını hiçe sayarken baro seçimlerinin Hıfzıssıhha Kurullarının karar alması durumunda yapılamayacağına karar verdi. Karara hukukçuların tepkisi sürerken konuyla ilgili Adalet Komisyonu üyesi CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de bir açıklama yaptı.
Genel kurullara ilişkin hükümler Avukatlık Kanunu’nda düzenlendiğini ve genelge ile kanunda yer alan hükmün sınırlandırılması ya da değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirten Bülbül, “Bunu yapmak demek hukuku katletmektir. Yaşanan tam bir akıl tutulması. Yasal bir hükme Hıfzıssıhha Kurulunun kararı ile istisna getirilemez. Normlar hiyerarşisine göre altta olan genelgelerin kanunlara uygun olması gerekir. Tüm bunlar hukuk fakültelerinde birinci sınıf öğrencilerine öğretilen hukuk başlangıcı dersinin konularıdır” dedi.
“AKP KRİZİ FIRSATA ÇEVİRİLİYOR”
Bülbül, şu ifadeleri kullandı:
“Ne hukuka ne de vicdana sığan bu karar karşısında yine görüyoruz ki AKP yaşadığımız krizi bir fırsata çeviriyor. Kısıtlamalara ve yasaklara rağmen AKP’li vekilin bin 500 kişilik ikramlı düğün yapmasında, Erdoğan’ın Giresun’da miting düzenlemesine, AKP’nin ‘100 bin yeni üye’ programını gerçekleştirmesinde ya da il kongrelerini yürütmesinde hiçbir sorun yok ama konu avukatların hak arama özgürlüğüne, seçme ve seçilme haklarına geldiğinde kamu sağlığımızın korunması birden önümüze konuluyor. Çünkü iktidarın kendi barolarını kurma projesi suya düştü. Aylarca yeterli sayıda yandaş avukat imzası toplayamadılar. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da zar zor sayı denkleştirilirken 30 gün önceden ilan edilmesi gereken genel kurul, baronun yetki belgesinin alınmasından 3 gün sonra yapılmıştı. Hukukumuzdaki her hüküm teker teker çiğnenirken hukukun üstünlüğünü en başta savunması gereken TBB Başkanı da bu duruma destek vermekte. Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli ve kişisel çıkarlar değil hukuk korunmalıdır.
