Sosyalist Enternasyonal (SE) Başkanlık Divanı toplantısı Birleşmiş Milletler’in (BM) New York’taki ana karargahında dün yapıldı. SE Başkan Yardımcısı Umut Oran, burada yaptığı konuşmada, Ortadoğu coğrafyasının, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) sorumsuzluğu ve hukuk tanımazlığı sebebiyle savaşın eşiğine geldiğini, Bölgesel Yönetimin 25 Eylül’de yapacağını duyurduğu bağımsızlık referandumunun hukuksuz olmasının yanı sıra hem Kürtler hem de bölgedeki diğer topluluklar için hayati bir hata olduğunu söyledi. IKBY’nin uluslararası popülaritesini kullanarak Kerkük’te fiili bir durum yaratmak istediğine işaret eden Umut Oran, “İnanıyorum ki Irak’ın toprak bütünlüğü ve birliği tüm Iraklılar için anahtar kavramlardır. Irak’ın kaderi sadece Kürtler, Araplar ya da Türkmenler tarafından değil tüm Iraklılar tarafından belirlenecektir” dedi.
Öte yandan Umut Oran’ın girişimiyle SE toplantısına katılan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da kısa bir konuşma yaparak, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile çizilen çözüm çerçevesinde çalışmaya devam edeceğini bildirdi.
BİR DİĞERİNİN HAKKINA SAYGI
Umut Oran’ın BM Binasında yapılan SE Prezidyum (Başkanlık Divanı) toplantısında yaptığı konuşma şöyle:
Dünyanın dört bir yanındaki sosyalistlerin, sosyal demokratların ve demokratik sosyalistlerin görevi halklar ve milletler arasında barışı ve uyumu savunmaktır. Hukukun üstünlüğü için mücadele etmek, insan haklarının önceliğini kabul etmek ve kaos ya da hukuksuzluk yerine dayanışmayı ve ortak aklı tercih etmek de bizlerin ortak ilkeleridir…Tüm devletler ve halklar; istikrar, barış ve huzuru tesis etmek için bir diğerine saygı göstermeli ve herkes belirlenmiş kurallara uymalıdır. Geçmişten günümüze kadar ötekinin hakkına riayet etmemek, saygısızlıkta ısrar etmek ya da bazı düşünceleri tehditle başkalarına dayatmak; halklar ve devletler arasında istenmeyen sonuçların doğmasına sebep olmuştur.
ORTADOĞU SAVAŞIN EŞİĞİNDE
Ne yazık ki Ortadoğu coğrafyası, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) sorumsuzluğu ve hukuk tanımazlığı sebebiyle savaşın eşiğine gelmiştir. Bölgesel Yönetimin 25 Eylül’de yapacağını duyurduğu bağımsızlık referandumu hukuksuz olduğu gibi hem Kürtler hem de bölgedeki diğer topluluklar için hayati bir hatadır.
ANAYASAYA AYKIRI
Referandum hukuksuzdur zira Irak Anayasasının 1.maddesinde: “Irak Cumhuriyeti; federal, bağımsız ve egemen bir devlettir. Yönetim şekli cumhuriyetçi, temsili, parlamenter ve demokrattır. Bu anayasa Irak’ın bütünlüğünü garanti eder!” denmektedir.
Madde gayet açıktır. Bağımsızlık ya da Irak’tan ayrılma gibi bir madde mevcut değildir. Hiçbir siyasi parti diğerlerinden ayrı olarak, kendi kendine Irak’ın kaderine karar veremez. Irak Anayasası Irak’ın bütünlüğüne vurgu yaptığı gibi 2005 yılında Kürtler de bu anayasayı kabul etmişlerdir. Bununla birlikte Irak Parlamentosu bağımsızlık referandumunun yapılmasını reddetmiştir. Bir başka deyişle anayasaya aykırılık Iraklıların yetkili temsilcileri tarafından da tespit edilmiş bulunmaktadır.
KERKÜK’LE OYNAMAK ÇATIŞMAYA YOL AÇAR
Kerkük konusu bir başka problem durumundadır. Zira Kerkük, Irak Kürt Bölgesel Yönetimine ait değildir. Kerkük’ün sahipliği konusu Kürt otoritelerle Irak merkezi hükümeti arasında uzun zamandır tartışmalı haldedir. Kerkük nüfusu; Araplar, Türkmenler, Kürtler ve Asurilerden oluşmaktadır ve her bir grubun bu tarihi kent üzerinde farklı iddiaları mevcuttur. Kerkük’te, fiili bir durum yaratmaya çalışmak ya da Kerkük’ün tarihsel ve kültürel kimliğiyle oynamak Kürtler, Araplar ve Türkmenler arasında çatışmalara ve gözyaşlarına sebep olabilecek hukuksuz eylemlerdir. Ancak, maalesef, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin uluslararası popülaritesini kullanarak Kerkük’te fiili bir durum yaratmak istediği görülmektedir.
KADERİ TÜM IRAKLILARA BAĞLI
Öte yandan, memnuniyetle söylemeliyim ki, hala Birleşmiş Milletler gibi örgütler ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres gibi insanlar Irak’ın birliğine, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği konusunda saygın hatırlatmalar yapmaktadır. Ben de inanıyorum kiIrak’ın toprak bütünlüğü ve birliği tüm Iraklılar için anahtar kavramlardır. Irak’ın kaderisadece Kürtler, Araplar ya da Türkmenler tarafından değil tüm Iraklılar tarafından belirlenecektir. Bölgesel Yönetimle Irak merkezi hükümeti arasındaki tüm sorunlar diyalog yoluyla çözüme kavuşturulmalıdır. Tek taraflı olarak referandum yapmaya ya da Irak’tan ayrılmaya karar vermek tüm kanunları ve uluslararası hukuku reddetmek anlamına gelecektir. IKBY’nin bu tek taraflı ve hukuksuz kararı IŞİD’e karşı yürütülen mücadeleye ve yeniden yapılanma çalışmalarına da zarar verecektir.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI
Öyleyse bu şartlar altında, hukuka ve anayasaya aykırı olarak alınan referandum kararı uluslararası toplum tarafından reddedilmeli ve tüm tarafları Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı göstermeye çağırmalıdır. Birleşmiş Milletlerin “toprak bütünlüğüne saygı” ilkesi tüm ülkeler tarafından tereddüt edilmeden savunulmalıdır. Sosyalist Enternasyonal’in tüm temsilcileri bilmelidirler ki Irak’ın birliğinin tehdit altında olması tüm bölgenin güvenliğinin tehdit altında olması anlamına gelecektir.
IRAK’IN BİRLİĞİNDEN YANAYIZ
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, yaklaşan referandumun karşısında olduğumuzu ve Irak’ın birliğinden ve toprak bütünlüğünden yana olduğumuzu beyan ediyoruz. Ve Sosyalist Enternasyonal üyelerini tüm Iraklılarla dayanışma halinde olmaya ve Irak’ın bütünlüğünü korumak için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
KKTC CUMHURBAŞKANI BM’DE
Bu arada Umut Oran’ın girişimiyle SE toplantısına katılan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da kısa bir konuşma yaparak, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile çizilen çözüm çerçevesinde çalışmaya devam edeceğini bildirdi. Umut Oran’ın, SE Başkanı Yorgo Papandreu’ya Akıncı ile bir araya gelmeleri önerisinde bulunması üzerine, Akıncı Başkanlık Divanı toplantısına davet edildi. Akıncı’nın KKTC Cumhurbaşkanı sıfatıyla BM çatısı altında uluslararası bir toplantıyla katılmış olması önem taşıyor.