AKP milletvekilinin “2002’de Asgari Ücret ile 1707 yumurta alınıyordu 2019’da ise 4.375 yumurta alınıyor” sözlerine kadınlardan büyük tepki geldiğini dile getiren Karabıyık, “Asgari ücretle çalışan bir aile karnını zor doyuruyor. Vatandaş her geçen gün yoksullaşıyor, AKP’li vekilin et fiyatlarından, sebze meyve fiyatlarından, çay şeker fiyatlarından, doğalgaz, elektrik, su fiyatlarından haberdar olmadığı aşikar. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor, her şeye zam geldi, maaşlara yapılan zam, enflasyona yenik düştü. Yaşanan tabloda asgari ücrete ve memur maaşlarına yapılan zamlar da, temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar karşısında günden güne eriyor. Dört kişilik ailenin açlik sınırı 2.065 TL, bu tutar sadece karnını doyurmak için; beslenme maliyetinin her geçen gün arttığını düşünürsek yalnızca karnını doyurmak bile dört kişilik bir aile için git gide zorlaşıyor. İktidar milletvekilleri, sanırım yoksulluk sınırının 6.725 TL olduğundan, mutfak enflasyonunun aylık yüzde 0,28 ve yıllık ortalama yüzde 20,79 oranında arttığından haberdar değiller. Ayrıca AKP’li vekil yoksulluk yok derken gerçekten ya pembe bir gözlükle bakıyor ya da polyannacılık oynuyor. Her gün listeye bir yenisi eklenen zamlar, vatandaşın hanesine yansıyan gerçek enflasyon ve bu rakamların çok gerisinde kalan maaş zammı nedeniyle vatandaşlar bankalara borçlanarak yaşıyor. Ekonomik kriz koşullarında vatandaşın geçimini sağlaması neredeyse imkansız hale geldi. Bu gerçeklere rağmen AKP, asgari ücretliye yüksek maaş verildiğini düşünüyor olacak ki, evli ve eşi çalışmayan çocuklu asgari ücretli çalışanın maaşından bu yıl ilk defa uygulanan vergi dilimi artışından dolayı kesinti yapılmasına onay verdi” dedi.
Artan yoksulluğun “yumurta hesabından” öte ciddi yansımaları olduğunu vurgulayan CHP’li Karabıyık, “2019'un ilk 6 ayında , aylık geliri 852 liranın altına düşen kişi sayısı 366 bin kişi artmış durumda. 8 milyon 628 bin vatandaşımız devletin sosyal güvenlik primi desteğine muhtaç halde ve bu tablo iyiye gitmiyor. Ayrıca, 16 milyon 831 bin 210 kişi, aldığı sosyal yardımlarla ayakta durabiliyor, 2 milyon 65 bin hane ise Türkiye Kömür İşletmeleri ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndan aldığı kömür yardımları ile ısınabiliyor. Kadınlar tencereyi nasıl kaynatacağını düşünüyor, işsiz olanlar iş arıyor, işi olan “acaba kaybeder miyim” korkusu yaşıyor. Vatandaştan tasarruf bekleniyor; ancak bunun en büyük sıkıntısını da ailedeki kadın çekiyor. Çünkü, tasarruf etmek şöyle dursun, kadın yoktan var etmeye, azı yetirmeye çalışıyor. Çocukları muhtaç ailelerin sayısı 185 bin 766’ya yükseldi, bu gerçekler göz ardı edilmesin. Ülkemizde ekonomik ve sosyal sorunların, işsizliğin ve yoksulluğun tetiklediği bunalım, sosyal bozulmaları da beraberinde getiriyor. Suçlanma oranlarında, boşanmalarda, şiddet ve cinayetlerde, depresyon ve hatta intihar oranlarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Hırsızlık ve yüz kızartıcı suçlarda artış, kayıt dışı istihdam, kredi kartı borçları nedeniyle cinnet geçirip uygulanan şiddet ve işlenen cinayetler, kadına karşı şiddet, evden kaçma ve cinsel istismar, beyin göçü gibi birçok sorunla karşı karşıyayız. Bunları unutmamak gerek” sözleriyle açıklamasını tamamladı.