CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP İnegöl İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar’la ve parti yöneticileriyle birlikte Büyükşehir Yasası’yla beldeden mahalleye dönüşen İnegöl’ün Kurşunlu mahallesini ziyaret etti.
Kayışoğlu, “29 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi apar topar çıkarılan Büyükşehir Yasası’nın yararlarından söz edenler, beldeyken mahalleye dönüşen Kurşunlu’yu gelip görsünler. Eski belde yeni mahalle Kurşunlu’da yaşayanlar, kendi öz kaynaklarıyla bulup getirdikleri suya ödedikleri ücretten yakınıyorlar. Su faturalarının ikiye üçü katladığından şikâyetçiler. Büyükşehir Yasası çıktığında hep ne söyleniyordu, beş yıl köylerden su parası ve vergi alınmayacak. Eğer ücret alınmayacak ise eski köyler, yeni mahalleler neden su faturalarından şikâyetçiler? Kim neye göre alıyor bu paraları” diye sordu.
Büyükşehir Yasası’nın yeterince tartışılmadan, muhalefetin görüşleri dikkate alınmadan yangından mal kaçırırcasına bir anlayışla apar topar çıkarıldığını belirten CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Yasa, beldeleri ortadan kaldırırken, ilçe belediyelerini de fonksiyonsuz hale getirdi. Merkezi hükümetin elindeki güce benzer bir güç büyükşehir belediye başkanlarına aktarıldı. Yani, büyükşehir belediyeleri küçük Ankara oldu. Bu anlayışın geldiği noktanın en iyi gözleneceği yerlerden birisi İnegöl’ün gelişen beldelerinden birisiyken, Büyükşehir Yasası’yla adeta köye dönüştürülen Kurşunlu. Büyükşehir Yasası’yla beldenin sahip olduğu her şey Büyükşehir’e aktarılmış.
Öyle ki Kurşunlu belediyeyken sahip olduğu iki itfaiye aracı elinden alınmış. Yerine de traktörün çektiği uydurma bir su tankı itfaiye aracı olarak Büyükşehir tarafından Kurşunlu’ya gönderilmiş. Bu süreçte çıkan yangınlarda itfaiye aracı gelene kadar yanan evler kül olmuş. Büyükşehir Yasası’nın yarattığı tahribatı ortaya koyan çok çarpıcı bir örnek olarak, su tankı traktör çekerli bu itfaiye aracıdır herhalde” diye konuştu.
Büyükşehir Yasası’nın yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizen CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Oluşan mağduriyetlerin giderilmesi gerekir. Yaşantısı aynen devam eden köylerin adını değiştirmek, var olan koşulların değiştirilmesini sağlamıyor. Köylü böyle giderse sadece hayvanlarına içirdiği su nedeniyle bankalardan sonra bir de BUSKİ’ye borçlanmak zorunda kalacak” uyarısında bulundu.
Son Güncelleme: 07.09.2016 18:16