“Bu başarısızlık eğitim sisteminin bir sonucudur. Her bakan döneminde birkaç defa değiştirilen, çocuklarımızı öğrenmeye ve araştırmaya değil adeta yarışa yönlendiren sistemler kökünden değişmelidir. LGS özelinde ele aldığımızda açıklanan sınav sonuçları iktidarın başarısızlık karnesidir. Bu tablo karşısında utanması gereken adeta yarış atına çevirdiğimiz çocuklarımız değil, 16 yıllık eğitim karnesi zayıflarla dolu olan iktidardır.”
“LAİK, BİLİMSEL VE ÖZGÜR EĞİTİMDEN VAZGEÇİLDİ”
Bütün karanlığıyla ortada duran enkaz, ‘Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik’ yaratmak uğruna laik, bilimsel ve özgür eğitimden vazgeçenlerin eseridir. Bugün bizzat okullarımızın kendisi yaratıcılığın ve özgünlüğün karşısında yer almakta, liyakat esasına göre değil, partizanca seçilen ve yetiştirilen kadrolar bireyin gelişmesine özgür düşüncenin yerleşmesine set çekmektedir. Mevcut sistem; sosyal adalet ve fırsat eşitliğini yok eden, okur yazarlığı bitiren, ezber üzerine kurulu, imam hatip liselerine girişi neredeyse zorunlu turan, öğrencilerin geleceklerinden kaygı duymasına neden olan bir sistemdir.
“CEMAATE AKTARILAN PAY GİZLENİYOR”
İktidarları döneminde Milli Eğitime bütçeden en fazla payı aktarmakla övünenler, eğitimin içeriğine, niceliğine ve niteliğine değil, bina, onarım ve cemaatlere aktarılan devasa payı kamuoyundan gizlemektedirler. Bundan dolayıdır ki Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay %17,18 iken, 2019 yılında bu oran % 4,88’e düşmüştür. Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı “Eğitim Kalitesi 2018” raporuna göre, Türkiye 137 ülke arasında 99. Sırada yer almaktadır.”