Rıdvan Dilmen’in Erdoğan’ın da anti emperyalist olduğunu iddia ederek, Erdoğan’ı Deniz Gezmiş’e benzetmesi tartışmalarını Bandırma’da değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, hem benzetmeye hem de Gezmiş’e “terörist” diyen Bahçeli ve AKP’li Özdağ’a tepki gösterdi. “Kendisini BOP’un eş başkanı olarak tanıtan Erdoğan’dan anti emperyalist olur mu? diye soran Cankurtaran, “Bakmayın Erdoğan’ın ABD’yi eleştirmesine. Reza Sarraf dosyasını kapatsın anında Erdoğan’ın ABD aşkı depreşir” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Kadın Muhtarlar Çalıştayı’na katılmak üzere geldiği Balıkesir’in Bandırma ilçesinde CHP Bandırma İlçe Başkanlığı’na bir ziyarette bulundu. Partililerle buluşan Cankurtaran burada bulunan gazetecilere gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Cankurtaran, ilk olarak eski milli futbolcu ve teknik adam Rıdvan Dilmen’in Erdoğan’ı Deniz Gezmiş’e benzetmesiyle başlayan tartışmalara değindi. Aynı zaman da CHP Spor Kurulu Başkanı da olan Cankurtaran hem Dilmen’e hem de Gezmiş’e “terörist” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli ve AKP Milletvekili Selçuk Özdağ’a tepki gösterdi. Cankurtaran şöyle konuştu:
“ABD, SARRAF DAVASINI KAPATSIN ERDOĞAN’IN ABD AŞKI DEPREŞİR”
“Her şeyden önce zamanında kendini BOP Eş Başkanı olarak açıklayan ve bununla övünen Erdoğan’dan anti emperyalist olur mu? Erdoğan bugün ABD’yi belli konularda eleştiriyor ise bu anti emperyalist olduğundan değil çıkar çatışmasındandır. Bakmayın Erdoğan’ın ABD’yi eleştirmesine. ABD bugün Reza Sarraf davasını kapatsın Erdoğan’ın ABD aşkı anında depreşir. Deniz, kendi çıkarı için değil halkı için can verdi. Erdoğan gibi bugün Ak dediğine yarın kara demiyordu. Erdoğan bugün Trump’a kızar, Trump arayıp gelin görüşelim dese koşa koşa gider. Ayrıca sırf ABD'yle arası bu aralar limoni diye illa ki Erdoğan'ı birine benzetmek gerekiyorsa Saddam'a benzetmek daha iyi olur. O da ABD’yi eleştirip dururdu ama içeride de muhaliflerine her türlü baskıyı yapan bir diktatördü. Deniz’in yakınlarının Man adasında milyonları mı vardı? Ya da evinde sıfırlayın diyebileceği milyarları mı? Dilmen’in ki çok patavatsız bir benzetme olmuş” dedi.
“BAHÇELİ TERÖRİST ARIYORSA MARAŞ, ÇORUM KATLİAMCILARINA BAKSIN”
“BAHÇELİ YÜZÜNDEN ERDOĞAN’IN AVUKATLARI İŞSİZ KALACAK”
Cankurtaran’ın eleştirilerinden Gezmiş’e terörist diyen Devlet Bahçeli ve AKP Milletvekili Selçuk Özdağ da nasibini aldı. Cankurtaran, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Bahçeli, Erdoğan’ın gönüllü avukatlık görevini çok sevdi. Böyle giderse Bahçeli yüzünden Erdoğan’ın ve AKP’nin resmi avukatları işsiz kalacak. Bahçeli ilaa ki terörist arıyorsa Maraş’ta Çorum kadın ve çocukları baltayla katleden katliamcılara baksın. Ya da Bahçelievler’de eterle bayılttıkları üniversiteli gençleri boğarak öldüren katilleri. Deniz, kimseyi öldürmedi, fikirlerinden ödün vermedi. Bahçeli ise daha iki yıl önce söylemediğini bırakmadığı birinin bugün en büyük savunucusu. Selçuk Özdağ’a gelince. Yıllarca Suriye’de kafa kesen sizlerin de silah gönderdiğiniz cihatçıları bize devrimci diye yutturmaya çalışmadınız mı? Deniz Gezmiş onlara düşman olanların bile saygısını kazanmış bir gerçek bir devrimcidir. Denizler daha o dönemlerde Filistin’in özgürlüğü için Filistin’e gidip savaşmıştı. AKP gibi işi şova ranta çevirmemişti. Ne Bahçeli ne Özdağ, Deniz’in adını ağızlarına alamazlar.”
“DEĞERLER EĞİTİMİ TARİKATLARI OKULA SOKMANIN KILIFINA DÖNÜŞÜYOR”
Cankurtaran açıklamasında okullarda “Değerler Eğitimi” dersinin adı tarikatlarla anılan kimi dernek ve vakıflara devredilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “Adına Değerler Eğitimi denilen düzenleme laik eğitimi daha da zayıflatmanın aracı haline geldi. İşin daha vahimi bu derslerin tarikat bağlantılı vakıf ve derneklerin çalışanlarına devredilmesi girişimidir. AKP değerler eğitimi adı altında tarikatları okula sokmaya çalışmaktadır. FETÖ’yü Türkiye’nin başına bela eden AKP gelecekteki yeni belaların temellerini atmaktadır” diye konuştu.
“AKP, CUMHURİYET’İN FETRET DÖNEMİ OLARAK ANILACAKTIR”
Cankurtaran, Dünya Bankası’nın Türkiye gelir dağılımına ilişkin son verilerinin çok ilginç olduğunu belirterek, “Buna göre tepedeki en zengin yüzde 1’lik kesim gelirimizin yüzde 23,4’ünü alırken, alttaki yüzde 50’lik kesime yüzde 14,6’sı kalıyor. Bu iki grup arasındaki uçurum 2005’den beri sürekli artıyor. AKP zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu Cumhuriyet’in bir fetret dönemi olarak anılacaktır.