CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili, "Türkiye'de karar alma süreci bir şahsın gelgitlerine, idrak kısıtlamalarına, anlayış çerçevesine teslim ediliyor olduğu için Türkiye bugün parlamenter rejimi işletemiyor. Şimdi bunu başkanlık rejimine çevirdiğiniz zaman, bu keyfi ve şahsi karar alma daha da cesaretlendirilecek, daha da meşrulaştırılacak, hukuki kılıfa kavuşturulacak" dedi.
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, tadilatı yapılan Manavgat ilçe binasının açılışına katıldı.
Törene, Antalya milletvekilleri Niyazi Nefi Kara ve Mustafa Akaydın ile İl Başkanı Mustafa Erdem, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, davetliler ve partililer katıldı.
Burada konuşan Deniz Baykal, "Bu son dönemde, son 15 yılda birbiri ardına tanık olduğumuz olaylar, ne Türkiye tarihinde tanık olduğumuz, ne de herhangi bir demokratik rejimde doğal karşılanabilecek türden olaylar değildir. Türkiye'de siyaset şirazesinden çıkmış konumdadır. Böyle bir olay demokratik bir ülkede olsa kıyamet kopar. Ne iktidar kalır, ne de iktidardakiler kalır" dedi.
'BÖYLE ÇÖZÜM OLMAZ'
Bir dini cemaatin ilk kez ülkede darbe yapmaya kalktığına ve bir darbede ilk kez kan aktığına işaret eden Baykal, 'Türkiye buraya nasıl geldi?', 'Bu cemaat nasıl sahiplenildi, nasıl himaye edildi?' sorularını yöneltirken, devlet kadrolarının doğrudan ya da çalınmış sorularla bunlara emanet edilerek Türkiye'nin bir noktaya getirildiğini kaydetti.
Adaletin, emniyetin, eğitimin, silahlı kuvvetlerin cemaate teslim edilmiş olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Baykal, cemaatle ilişkisi olan herkesin tutuklanmasının çözüm olmadığını da aktardı.
Baykal, "Ne kadar bu cemaatle ilişkisi olduğu düşünülen varsa tümünü derdest edelim, alalım götürelim, tutuklayalım bu işi çözelim, böyle çözüm olmaz arkadaşlar. Onları ortaya çıkaran, onların önünü açan politikaları değiştirerek, laikliğin önemini kavrayarak, çağdaş eğitimin önemini kavrayarak, siyaseti din temelinde zorlamalarla, pazarlamalarla götürme anlayışını bir kenara bırakarak siyaset yaparsanız bunu önlersiniz" diye konuştu.
'FİİLİ DURUM HUKUK DIŞI DURUMDUR'
Başkanlık rejimi tartışmalarına da değinen Deniz Baykal, fiili durumu hukukileştirme adı altında başkanlık rejimine kapı aralandığını belirtti. Baykal, "Fiili durum demek hukuka karşı durum demektir. Hukuka ters durum demektir. Hukuku çiğneyen durum demektir. Fiili durum hukuk dışı durumdur. Yani anayasayla ilgiliyse fiili durum ki olayımızda öyle anayasal suç söz konusudur, anayasal ihlal söz konusudur" dedi.
'KEYFİ VE ŞAHSİ KARAR ALMA DAHA DA CESARETLENDİRİLECEK'
Türkiye'de yaşanılan yanlışlıkların temelinde ülkeyi yönetenlerin kimseye hesap vermeden, kimseyle istişare etmeden kararlar alması ve bu kararları uygulaması olduğunu anlatan Baykal, şöyle devam etti:
"Türkiye'de karar alma süreci bir şahsın gelgitlerine, idrak kısıtlamalarına, anlayış çerçevesine teslim ediliyor olduğu için Türkiye bugün parlamenter rejimi işletemiyor. Yaşadığımız sorunların temelinde parlamenter rejimin bile keyfi ve şahsi karar alma anlayışına teslim edilmiş olması yatıyor. Şimdi bunu başkanlık rejimine çevirdiğiniz zaman, bu keyfi ve şahsi karar alma daha da cesaretlendirilecek, daha da meşrulaştırılacak, hukuki kılıfa kavuşturulacak. Şahsi ve keyfi tercihler normal anayasal hukuk uygulaması haline dönüşecek."
Konuşmanın ardından ilçe binasının açılışı yapıldı.
Son Güncelleme: 25.10.2016 12:02