CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Dünya Basın Özgürlüğü gününde, Türkiye’nin dünya basın özgürlüğü listesinde Uganda, Tanzanya ve Kenya gibi ülkelerden daha da geride yer aldığına dikkati çekti. Çakırözer, Türkiye’de yerli ve yabancı gazetecilerin karşı karşıya bırakıldığı sorunların Meclis tarafından araştırılmasını istedi.
GERCEKMUHABİR-ANKARA-ÖZEL
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer medya üzerinde baskı ve yasakların artarak sürdüğünü, Türkiye’de basın özgürlüğünden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Çakırözer, ülkemizin basın özgürlüğü listesinde Uganda, Tanzanya gibi ülkelerin dahi gerisinde olduğunu vurguladı ve basının karşı karşıya bırakıldığı sorunlarının Meclis tarafından araştırılmasını istedi.
CHP’li Çakırözer, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde, Türkiye’de medyanın karşı karşıya bırakıldığı sorunlara dikkat çekmek için Meclis Araştırma önergesi hazırladı. Önergesini Meclis Başkanlığı’na sunan Çakırözer, gazetecilere gerek fiili ve fiziki saldırıların, gerekse antidemokratik yasaların ve medya sahiplik yapısının halkın anayasal haber alma hakkını engellediğini belirtti. “Yönetimine kayyum atanan medya kurumları ve bu kurumlarda görev yaparken en temel haklarından yoksun bırakılarak işten çıkarılan gazeteciler, uydu yayınları engellenen televizyon kanalları medyanın karşı karşıya bırakıldığı en önemli sorunlar arasındadır” diyen Çakırözer, basın özgürlüğünün yalnızca gazeteciler için değil demokratik toplum için olmazsa olmaz ilkelerin başında geldiğine dikkat çekti.
TANZANYA’DAN DA GERİDE
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2016 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülkelik basın özgürlüğü listesinde Türkiye 151’inci sıraya düştüğünü belirten Çakırözer, Türkiye’nin bu konumuyla Tanzanya, Uganda, Kenya gibi ülkelerden daha geride yer aldığını kaydetti. Basın özgürlüğünün olmadığı yerlerde, demokrasi ve özgürlükten söz edilemeyeceğini vurgulayan Çakırözer, habere ve habercilere yönelik baskıların sadece ulusal değil, Türkiye’de görev yapan ve ülkelerindeki kuruluşlara gelişmeleri aktarmakla görevli yabancı gazeteciler üzerinde de sürdüğünü hatırlattı. Çakırözer, önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Sınır dışı edilen, gözaltına alınan ya da Türkiye’ye sokulmayan gazetecilere çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Örneğin aralarında Guardian, Al Jazeera, Foreign Affairs gibi uluslararası yayınlara haber geçen serbest gazeteci David Lepeska Türkiye’ye alınmamış, Lepeska Havaalanında 20 saat bekletilmesinin ardından ABD’ye gönderilmiştir. Keza dünyaca ünlü Der Spiegel’in İstanbul muhabiri Hasnain Kazım’ın Türkiye’deki yabancı gazeteci akreditasyonu uzatılmamış, Türkiye kökenli Hollandalı köşe yazarı Ebru Umar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Kuşadası’nda gözaltına alınmış, çifte vatandaş olduğu için ülkeden çıkış yasağı ve adli kontrol şartı getirilmiştir. Erişimi de engellenen Rus haber ajansı Sputnik’in Türkiye genel müdürü Tural Kerimov’un ülkeye girişine izin verilmemiş, Kerimov’u, Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik kriz de yaratan Alman kamu televizyonu ARD’nin Ortadoğu temsilcisi Volker Schwenck izlemiştir.”
Son Güncelleme: 03.05.2016 17:00