“Sahte Sertifikalı ve Denetimsiz Hayvanlar Ülkenin Dört Bir Yanına Dağıtıldı”
Bekir Başevirgen, 2019 yılı Kurban Bayramı öncesi MKA isimli aracı bir firma tarafından İspanya’dan ithal edilen 2 bin 939 besilik canlı hayvanın veteriner sağlık sertifikalarının sahte olduğunun ortaya çıktığını hatırlatarak, “Farklı illerde bulunan birçok işletme ve şahıs adına ithal edilmiş olan bu hayvanların gümrük kontrol bölgelerinde karantinaya alınması gerekirdi. Fakat bu usulsüzlüğün geç fark edilmesinden olsa gerek bahse konu hayvanların Türkiye’nin dört bir yanına dağıtıldığı anlaşılmıştı. Mevcut Tarım ve Orman Bakanı, 'tarihte bir ilk niteliği taşıyacak' şekilde Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü'nün şüphe üzerine gıda kontrol sertifikalarını doğrulama yoluna gittiğini söyledi. Sahte sertifika konusunun Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirildiği, konunun tamamen teknik olduğunu, Bakanlıkça değerlendirileceğini ve siyasete alet edilemeyeceğini söylemişti.” dedi.
“Konunun Üstü Kapatılmaya Mı Çalışılıyor”
CHP’li Başevirgen, “Bu konu ile ilgili olarak, Tarım ve Orman Bakanlığına vermiş olduğumuz 13.01.2022 tarihli soru önergemizde; Alınan karantina tedbirleri nelerdir ve bahse konu bu hayvanlar karantina sürelerini nerede tamamlamıştır? Mevzuatta yer alan karantina şartlarına uygun şekilde hayvanların kontrolü ve dağıtımı yapılmış mıdır? Bahse konu 2 bin 939 baş besilik dana hangi illerde, kimlere ve hangi işletmelere dağıtılmıştır? Bu süreçte adı geçen firma veya firmalara ne gibi idari cezalar uygulanmıştır? Bahse konu bu hayvanlar hangi hastalıklar yönünden sağlık taramasından geçirilmiş ve hangi hastalıklara dair testlere tabi tutulmuştur? Bu hayvanlara yapılan testlerinin sonuçları nelerdir? Test ve benzeri uygulamalarla ilgili bedeller firma tarafından ödenmiş midir? Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusunun sonucunda firma hakkında açılmış bir dava var mıdır? Adli süreç ve davanın seyri nasıl devam etmekte midir? sorularını sorduk. Fakat soru önergemize hali hazırda herhangi bir yanıt gelmiş değil. Meri mevzuata uygun olmayan iş ve işlemler yapılmadığını ve konunun üstünün kapatılmaya çalışılmadığını umuyoruz.” Dedi.
“Halk ve Hayvan Sağlığı Yönünden Büyük Bir Tehlike Söz Konusu”
Sahte sertifikalı bu hayvanların hastalıklar yönünden testlere tabi tutulmasının ve tüm masrafların da ilgili firmadan karşılanmasının gerektiğini söyleyen Bekir Başevirgen, “5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanununun 34. maddesinin 5. Fıkrasında, ‘Bakanlık, resmî kontrol sonucu ülkeye girişi uygun olmayan canlı hayvan, ürün ve diğer maddeleri alıkoyar. Bunlara, sahibinin bilgisi dâhilinde, karantina altına alma, geri gönderme, özel işleme tâbi tutma, esas kullanım amacı dışında başka bir amaçla kullanılmasına izin verme veya itlaf ve imha önlemlerinden bir veya birkaçını uygular veya uygulatır. Bu önlemler, insan, bitki ve hayvan sağlığı ile çevre için doğrudan ya da dolaylı herhangi bir olumsuz etkiye sebep olmayacak şekilde uygulanır. Bu iş ve işlemler için yapılacak tüm masraflar sahibi tarafından karşılanır. İmha ve itlaf hâlinde Bakanlıkça herhangi bir tazminat ödenmez.’ hükmü yer almaktadır. Soru önergemize halen cevap vermeyen Tarım ve Orman Bakanına buradan tekrar soruyorum. Mevzuat açıkken Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuya ilişkin nasıl bir işlem tesis etmiştir? Bakanlık, hayvanların millileşmesi için dağıldığı işletmelerde karantinaya alınmasını ve ücretinin ilgili firma tarafından karşılanması şartıyla hayvanların bazı hastalıklar yönünden teste tabi tutulmasını kararlaştırmış mıdır? Bahse konu firma buna istinaden testlerle ilgili ödemeyi yapmış mıdır? Sonraki süreçte hayvanların teste tabi tutulmasından vazgeçilmiş ve test bedelleri de ilgililere iade edilmiş midir? Bu kararlar nasıl ve kimler tarafından alınmıştır? Ortada bununla ilgili hukuki bir karar var mıdır ve buna istinaden herhangi bir işlem tesis edilmiş midir? Sayın Bakanın acilen kamuoyunu aydınlatmasını bekliyoruz. Çünkü bu konuyla ilgili söylentiler ayyuka çıkmış durumda, ortada bir suç ve kamuyu zarara uğratma iddiası var. Bunun da ötesinde halk ve hayvan sağlığı yönünden büyük bir tehlike de söz konusudur.” Dedi.