Rafet Zeybek düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı;
“Geçtiğimiz Temmuz ayında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda çok ciddi değişiklikler yapıldı. Kamuoyunun Çoklu Baro teklifi olarak bildiği, bu yasa teklifi görüşülürken, biz bütün olumsuz yönlerini, hukuka aykırılıklarını gündeme getirdik ama buna rağmen yasalaştı. Bu değişiklikler yürürlüğe girdi, bundan sonraki süreçte siyasi iktidarın beklentisi şu idi, “baroları böleriz, kendi hâkimiyetimizle Barolar Birliği’ni kontrol altına alırız” ama geçen sürede bunu başaramadıklarını gördüler. Süreç içinde 2050 üyesiyle, kuruluş aşaması şaibe ve tartışmalarla dolu bir tane yeni baro kuruldu, bu durum iktidarı tatmin etmedi. Gerçekte barolar bölünmedi. Barolar hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesine sahip çıkmaya devam ederek, hukuki dayanışma içinde hareket ettiler. Baroların bölünmemesini hazmedemeyenler, bu sefer tekrar baroları bölmek için zaman kazanma yoluna gitmektedir.''
''BARO SEÇİMLERİNİN GENELGE İLE ERTELENMESİ, TAM KANUNSUZLUKTUR''
''Temmuz 2020 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve yürürlüğe giren Avukatlık Kanunu’nun Geçici 23’üncü maddesi ve aynı yasanın 82’nci maddesi çok açık bir şekilde “baro seçimlerinin ekimin ilk haftasında” yapılacağına dair kesin hükümler içermektedir. Yasadaki kesin iki maddeye karşın maalesef hukuk, anayasa, yasalar yok sayılarak, İçişleri Bakanlığı’nın bir genelgesi üzerine İl Hıfzıssıhha Kurulları tarafından baro seçimleri aralık ayına ertelendi. İçişleri Bakanlığı, pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı’ndan gelen tavsiye kararını gerekçe göstererek, yayınladığı genelge sonrası Hıfzıssıhha Kurulları bu genelge üzerine hemen aynı gün baro seçimlerinin aralık ayına ertelenmesine karar verdi. Maalesef Yüksek Seçim Kurulu’da, baro seçimlerinin hıfzıssıhha kurullarının kararları üzerine ertelenmesinin doğru olduğunun, “baro seçimlerinin yapılmayacağının ama parti kongrelerinin yapılabileceğine” karar verdi. Burada asla hukuki bir yaklaşım yoktur, bu tamamen siyasi bir karardır. Maalesef bürokratlarda artık siyasi otoritenin tamamen emrinde olarak, Anayasa ve yasaları yok sayıp bir karar vermişlerdir, bu kararlar tam kanunsuzluktur.''
''PARTİ KONGRESİ SERBEST, BARO SEÇİMİ YASAK''
Baro seçimlerini erteleyen genelge anayasaya ve yasalara da aykırıdır. Bu durum hukuk devleti olan Türkiye’nin büyük bir ayıbı ve eksiğidir. Amaç asla salgının engellenmesi değildir. Çünkü parti kongreleri yapılmaya devam ediyor. Seçim bölgem Antalya’da 5115 üyesi olan baronun seçimi 3 ve 4 Ekim tarihlerinde yapılacaktı ama ertelendi. 4 Ekim’de Antalya Manavgat ilçesinde 23 bin civarında üyesi olan AKP İlçe Başkanlığı seçimi yapıldı. Antalya’da AKP’nin üye sayısı 260 bin civarında, on binlerce üyesi olan bir partinin kongrelerini yapmasında hiçbir engel görülmüyor ama pandemi nedeniyle 5115 üyesi bulunan Antalya Barosu seçimlerinin ertelenmesine karar veriliyor. Bu uygulama kabul edilemez. Bu kararları alanlar suç işlemektedir. Hiçbir gerekçe ile kanunlar yok sayılamaz, ertelenemez. Kanunlar ancak yeni bir kanunla kaldırılabilir ve değiştirilebilir. Başka hiçbir gerekçe ile kanunların açık hükmü engellenemez. Bu kararı alanlar anayasa ve yasalara aykırı kararlar alarak suç işlemiştir ve bir gün yargı önünde hesap vereceklerdir. Belki şöyle düşünebilirler “yargı zaten bizim kontrolümüz altında, bizden hesap sormaz” diyebilirler. Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki FETÖ’de zamanında “yargı benim kontrolüm altında” dedi, bütün hukuksuzlukları yaptı şimdi de yargının karşısında hesap veriyor. Bu kararı alanlar da bağımsız yargı karşısında hesap verecektir.
''BARO SEÇİMLERİ YAPILMALIDIR''
''Bu hukuksuz erteleme kararını alanlara açık çağrı yapıyorum. Derhal bu yanlıştan dönsünler, bu kararları kaldırsınlar ve barolar seçimlerine devam etsin. Çünkü bu genelge ile verilen kararlar yok hükmündedir. Barolar seçimlerine 10 Ekim’de ikinci toplantı ile yapmaya devam edeceklerdir ve etmelilerdir.”
